Alihan Baltacı

Biraz kendimle konuşma ihtiyacı duymuş olmalıyım ki; topladım saçlarımı, geçtim aynanın karşısına. Kendime baktım. Hazırlığını yaptığım o cümleler bir türlü ...

bir bahçeden geçiyoruz çiçekleri koparılmış

ne saklanacak yerimiz var,

ne bir ağaç gölgemiz

antik kentler kadar

eskimiş ve güzeliz

uzaktan seyrediyoruz ...

Düşünün

Öyle bir cemiyet ki kimse ifadelerin gizemini bilmiyor, konuşamıyor ve hiç de susmuyor hiçlik zırvalarıyla.

Tüm bu huysuz, koca insanlar birbirleri...

Sen, sabahlarımın kaneviçesi; sokak lambasının üstünde gülümseyen güvercinim. Yorulmuş gecelerin ardında damarı kırılmış ellerimle notlar karalıyorum sana. H...

Zulüm çığlıklarının yanında direnen kalemler vardır.

Söyler misin, bıçaktan başka ne keser hayatıma bağlı hayallerin ipini?

Annemi, babamı, ablamı, abimi v...

Her şeyin doğrusunu ben bilirim

Yağmurluysa eğer hava

Bir merdiven ve üzerinde seyrek adımlar

İzlenecek en güzel şeydir mesela

Güzelliği adımların seyre...

Sinemde bir rüzgâr sızısı, sesimde kış habercisi bir ürkeklik ve gözlerimde bulut kıskandıran sağanaklarla geldim sana. Kusuruna bakma gönlümün iklim çilesin...

Pencereleri kapanmış, perdeleri çekilmiş o dağınık ve rutubet kokan düşüncelerin kapısını uzun mu uzun bir koridordan geçip açmayı neden her seferinde erteli...

Safi çingeneler beller bu toprakları,

Safi çingeneler ve zırlayan bebeleri

Dünyaları geoit değildir, bir avuç topraktır yalnızca

Kronolojik bir sırayla; d...

Ne zaman gelirsen beklerim

Zaman seni ayırdığında

Açlık çekersen kalbinde beni ara

Susarsan bak bir yıldıza gözüm orada

Acıtan ne varsa t...

Kaç kaçış daha getirir bizi kendimize.

Kaç ölüm daha bildirir bize haddimizi.

Kaç kişiliktir yalnızlık.

Kaç gece daha ızdırap çekmem gerekir ebedi mutlulu...

Peş peşe yakılan sigaralar, sürekli duyduğum endişe, engel olamadığım duygular, kafamda tozlanmış fikirler, bu lanet oda, bu kokuşmuş beden. Sahi kimdik biz,...

Buğulu camdan süzülen bir su damlası gibi eriyerek ilerliyorum. Her geçen gün eksilerek. Zihnimden kağıda düşen karartılar olmasaydı bedenimden yere düşen da...

sesler sadece bir çittir

arkasında

ne var

ne yok

her şeyi görürüz

duymayız

konuşmak zorunda bırakıldıklarımız

bu çiti aşmak için çabalar

malzemesi to...

Kendime birkaç adım kala durdum. Düşünmeye başladım, bundan birkaç yüzyıl ötesini. Henüz ruhumu bedenimden uzaklaştırmadığım, ah o asfalt kokan topların yüzü...

Bugün balkonundan içeriye bir kuş girdi. Onu aldın, okşadın ve benim ismimi fısıldadın. Sevdin, paylaştın, konuştun onunla. Yıllardır içinde tuttuğun bizden ...