Ares
@ares_here
Ars longa, vita brevis, occasio praeceps, experimentum periculosum, iudicium difficile.
İşte sadakat, bu sesin eşsizliğine bütün bu tabuların var olma amacı, tek bir an, öz bunu gerekli kılar, varlık şüphesiz itaat etmeli, sefil bir hayatın zirv...
I
dev ağaçlar da devrilir
yüzyıllık dikliğini terk eder
bir ağacın devrilmişliği
omuz omuza yangınlar doğurur
ıslanmadıkları yağmura itiraz etmeyen
bol...
Biraz önceydi
Serinlik verdim taşlığa
Ev içleri kadardım
Tozdum bir masada
Nedense bu dünyaya iyi gelirdim
Güzdü
Gölgesiz bir suydum
Pence...
- Altoo, Altoo!
Alto, sabah namazını kıldıktan sonra tekrar uyumuştu. Aniden irkildi kocasının sesiyle, avluya çıktı. Kocası eline aldığı dirgenle tarlaya d...
Beklemekle devam etmek arasında koşturup duruyor insan. Ne yapacağını bilemiyor. Öylece mekik dokuyor sadece. Ne yana dönse acı, keskin bir bıçak gibi batıyo...
“Gözünde şöyle bir sahne canlandır: Gün ortasında bir meydan. İrade tek başına orada duruyor.”
Kitabın ilk cümlesiydi bu. Ne kadar çarpıcı! Gerçekler hep ç...
Vitek karanlık bir dünyaya doğmuştu. Kaç yıl geçirdiğini bilmediği ışıktan yoksun odasında birkaç eşyası dışında hiçbir şeyi yoktu. Vaktinin çoğunda uyur, sı...
Mahallemizde yaşlı bir teyzemiz vardı.
Menekşe Teyze!
Garip, yapayalnız, kimsesiz.
Bir gün evinin çok pis olduğunu, yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
“...
İçine çektiği dumanla nefes alıp verdi. Soğuğun dumanıyla sigaranın dumanı yaraşamadı. Uzaktan bakılınca seçilemiyordu. Ama uzaktan bakılınca şehrin günahını...
2000 yaz ayları, Eskişehir…
-Sezeeer! Hadi uyan annem, bak geç kalacaksın.
“Bu ses ile uyumak ne mümkün.” Annem, o kadar çok konuşuyor ki o sivri dili canı...
Mutsuzluğumu da alarak odama kapandım. Mutsuzluğum, benimle doğmuş ve benimle ölecekmiş gibi sürekli yanımdaydı. Aldığım nefes kadar yakındı. Bazen onu hiç a...
Tren büyük bir gürültüyle istasyona yanaştı. Demir gövdesinin horultusu banklarda uyuyan yalnız yolcuların irkilerek uyanmasına neden oldu. İnsanlar ellerind...
Bu dünyaya bazıları yaşamaya gelir, bazıları da yaşayanları seyretmeye.
İşte, kahve saçlarını dağınık ve düzensiz bir at kuyruğu yapmış kız da seyircilerde...
Halı deseninden çatlak bir kafatası resmedip son bir kaçamak bakış daha attım geçmişime. Son bir yumruk daha çaktım duvara evden çıkmadan. Sonra ardıma bile ...
Kıvılcımlı, parlak güneşin saçtığı ışık, uyur hâldekileri uyandırmış, uyanıkları hoş edip sersemletmişti. Görüp bakanlar gözlerini kısmış, dağdan ince, oluk ...
Bu kokusunu aldığım şey ölüm olamaz ama istersen olurum. Darmadağın bir dağım, uzağım kendimden yeterince ve ölüm kokardım sana yaklaştığımda, sayfalarca uğr...
Dilinde ürkek bir ıslık yürüyor, kalp atışları sokağın köşesinden duyulur gibi bir yağmur alıyor hıncını o cılız bedenden. Kaldırım taşlarının cazibesiyle bı...
Kaset 1: Une saison en enfer
göz bebeklerinde korkunç gül yorumu
sımsıkı tutunur aitsizlik faslına
düşkün saldırganlar geçkin karaborsacılar
kimse uyanm...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok