Neyden kaçıyorsun, rüyandan mı, dedi. Gülünçmüş bu. Bu tersine adımladığın her şey gerçeğin ta kendisi, dedi. Evet, rüyadan kaçmanın kendisi bile. Sordu. Der...
***
Eliyle gösteriyor.
Şu göz diplerimize kadar uzanan mavilik, şu soluklaşan ışık demeti… Susuyor, düşünüyor, ellerini iki yana açıyor, devam ediyor: Üzer...
Çok sesli bir şeyler duyuldu dün gece
Çok cevaplı, çok pürüzsüz, çok ayan
Kağıttan bir kuşun denize koşması gibi bir şeyler, sustu biri
Biri sol eliyle ti...
I.
Önlük düğmeleri ve babalar
tarafından koparılmış çocuklar
Yanaklarda utanç, kaldırımlar,
kusmaklar ve çekmeceler ve
ılık sıvıda tuz
tuzda utanç
...
Kalenderiyim, ıssız gezdim
Yüzümün yerinde üç top filiz
Karnımı kuşağımdan yardılar
Üç tomurcuk ben döküldü yere
Soldum
Zamana teşne bir takvimde
Soyd...
"Hayır öyle değil" bakışlı bir yüzü var dünyanın.
Ancak umuttan peyda yanını yeteri eşiğe sürttüysen; yeteri yönü, yolu, çabayı, imkanı harcadıysan görebile...
-Biriniz gelsin
Bir şeylere dışarıdan bakacağız-
I.
Şimdi biz hayatın bir yerindeyiz ya, hepimiz
Hani yetmiş kışın ardı üç torba kemik
Biliriz ya, yokta...
Bilinsin.
Gölgemi eve vardıran tüm sokakların, ben
adımların, kilitlerin ve anahtarların
diyetini katre katre ödedim
Duramadım çok ağaç gölgesinde
Bilem...
Yıl 2014 falan... Hiç ışıklı, çok dumanlı bir odada; belki o odayı günlerce, aylarca terk etmemiş -hacmi eskimiş değil daha çok yanlışlara çoğalmış- bakışlar...
Kırk soluk rüzgarın üşüttüğü sahilde, ceketimin tepelerine sığınmış, yürüyorum. İki adım çizgimin dağıldığı yerden koparıyorum bir şehirlik yaşamı oltasına t...
Bir bank. Kış ayazı. Gecenin belirginliğini dizlerimin kırılganlaşmasından anlıyorum. Zaman, iki duvarın, iki duygunun, iki telaşlı haberin arasında sıkışıp ...
Kokuşmuş bulutlar bileniyor, biliniyor bu
Evet, tarafından herkesin
Az sonra yağacak ensemize ekşimiş şimşekler
Bir damla kiremitle erit ruhunu, evet, bu ...
Ayna. Dile geldi.
Eskiciden aldığım, mavi çerçeveli, halat desenli, uçları imameye benzer bir süsle kaplanmış. Yer yer atmış maviliğini. Çapı otuz santim et...
Karanlığa kendinden başka bir şeye dönüşme yetkisi verilmiş kadar ışıksız bir gece. Tiflis’te, yalnızca çatısına tırmanıldığında Kura Irmağı’nın yakamozlu kı...
Döküldü şakağıma bir an, tazeydim
Hiçi etraflayan çerçeveydim, bildim
Bendim kendimin tepesine tırmanan ve
Düşen harsız çırpınışa
Düşen ve unutan düşmeni...
Nesneyi gençleştirirdi ellerin, sırtımdaki gülkonmaz yara
Ömrümden uzaklaşırdı gayretsiz, hiçbir ömre giderdi
Soluğun varsa tazeydi dünya, varsan görü iyi...
III.
Gözlerinde silinen dünya, bilinendi
bir vakit
İzini savuran mazinin, gülüşünden önce
Görünen çizginde, dününden, durduğundan
kalan akit
Devinimi b...
I.
Bugün yine erden uyandım Mustafa
On beş metreyle yurdum olan odamda
Bugün yaşama, son kez diye uyandım
Ama aksini umdum, olsun diye umdum
Yalanı yok
...
Eğlenceli resimleri, ilgi çekici hikayeleri ile 52 bilim ve sanat insanının hikayelerini barındıran bu kitap; Sadece gece okunan mürekkebi icat eden Cabir, b...
geceydi, birazdan tavana düşecek bir ışık
büyük çarpışmaları anımsatacaktı
birilerinin siyah beyaz tuşlara dokunduğu
bir savaşta
sen gri olmayı öğrenecek...
aynı şiire ağrıyıp koyun koyuna uyuyanlar da kimsesizdir sabaha karşı
aydınlık da sıcak değildir geceler kadar
ve bana düşer
gülüşmeleri dağılmış masaları...
Işık evime girmeden on dört kere saymasaydı mumları hatırlamazdım
Arka bahçende solmasaydı ay
Yokuşları sulamayı çoktan bırakırdım
Ama sen, dümdüz bir yüz...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok