Artık yorulma vakti
Güneşe doğru borcumuz var
Ben zamanımdan yedim nasılsa
Biraz güneş yudumladım içime
Doğmamış duygularımı ısıtsın diye
Ve aylard...
Çok sesli endamları, zarif hayallerin...
Pan üfledikçe bir oluşumuz, toprağı büyütüyor.
Taş avlularında beyaz surlu kadim kentlerin,
Akasya kokuyoruz.
Se...
Yalnızlık, kokar derdi dedem
Küf kokar terleyen yastığımda
Kül kokar, çay bardağımın üçte biri kıvamında
Kitap kokar, sayfaların çatırtısı uyandırır
Yaln...
En sevdiğin renk ne diye sormuştum. "Gün batımında turunculuk ve kızıllık arasında gidip gelen renk, tarifsiz güzellikte" demişti. Sonrasında sevdiği rengin ...
Vuslat azığını yol bohçasına
Sarmaktı muradım hep sana doğru.
Rüzgarla bir olup uçarcasına
Varmaktı muradım hep sana doğru.
Paylaşmak isterdim bulup izin...
gözlerinin altındaki
o yaşının fazlası çöküntüyü
parıltılı iki yuvanın
ardındaki sabahsızlığı
öfkeni
dünyayı birbirine katma isteğini
ikiyüzlü düzene n...
Bekle yine
Bir mevsim var bilirim yıllardan uzun
Bir gözünü görsem de kör etsem derim
Seni yaşamlara süren huzursuzluğun
Akşamları bir pencere kapanıyor ...
Hafif bir rüzgar eser umudumuza dolardı
Nisandı
Bazı akşamlar düzlüklerde yürünürdü
Düz yollarda dolanması ayakların
Bir dağın bağrını delerdi
Ayaklarım...
Yetmemiş gecelerin köşkü benimdir
Ve benim sürülen hesapları koynunda taşıyan
Mecalini kusarak başköşeye bir başına konan
Yokluk sığasına kafa tutan ben
...
İçte büyüyen bir savaş.
Bedenin ruhu terk edişi, anlık.
İçte büyütülen bir boşluk.
Boşluğu dolduran bir ses.
İçinde kasırga taşıyan bir ses,
Döndükçe iç...
Evet, bu gece kadehim sana kalkıyor
Bilmediğim kelimelerden
Duymadıklarına
Hani seninle bir sahilde oturduğumuz gün
Hani ellerin ellerime bir ışık yılı u...
Uçurumun kenarındayım
Bir elimde hamallıktan kalma yüklerim
Bir elim uçurumu tutmakta
Taşıdıklarımın yorgunluğu geçti ama
Yara yaptı heybem sırtıma
Onun...
Gençliğimde musahhihtim. Kendi yanlışlarımı düzeltmekten ekmek kazanmaya fırsat kalmayınca mafya olmaya karar verdim. Artık yanlışları değil yanlış yapanları...
Beni mazur gör bu gece, şu ayın ondördünde.
Ay ışığına büyüteç tutarak yaktım elimdeki mektubu. Hep bahsetmek istediğim şeyler vardı ama büyük metropollerin...
Derinden yanarken aşkın çırası,
Oturup seyrettim bir akşamüstü.
Hüzünler devşirip yer gök arası,
Oturup seyrettim bir akşamüstü.
Bulutlar çekilmiş ufuk a...
Parlak duvarlarla örülüdür
Benim köşe başı yalnızlığım
Hiç saçı okşanmamış bir çocuğun
Rüyasında gördüğü sevgili
Karanlığını sevdim onun için
Biraz kü...
Kafamın içinde sımsıcak sıfır kütle bir imge
Enerji salar evrenin değişmez bilinen ahengine
Kenardan yalnızca bakmak yaşama sessizce
Kirlenmeden dönüşmekt...
Kürklü kambur çağ, mahmur gözlü çivinin istilasıyla,
çevreliyor kahkahasını, kaplumbağa imarıyla.
siyah kabuk, selin ruhlu bir dağ,
ipek pamuk, elem soylu...
Şiirler yaratıyordu nezih mekanların bütününde.
Sazlık ölümü gizli kalmış mabedinde.
Kan damlar çıralarından bu nehrin
Sen sana hasret bir yaşamı silkeled...
Acıyı damarlarına çeken ben miyim Stepan.
Gölgem mi yoksa beni sürükleyen sancılara.
Gözlerin neden kalabalık Stepan görmüyorsun ıssız perdelerden yapılmış...
Burkuldum hayatın ortasından
Deva yok çölün kıyısında
Yetim yaralara gebe kızıllıklar
Yanık bir yankı çığırtkan
Koyu kuyunun dibi,
Sevgisiz doğmuş çocuğ...
İlk gözyaşlarını bükerler insanın
Ardından ellerini, kollarını, ayaklarını...
Cümleleri anlama erişmeden
Dilini bükerler daha sonra.
Eşek arılarından
G...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok