4
Daha önce kendisinden başka kimsenin kıçıyla temas etmemiş olan kanepesinde yaşadığı tanışma merasimini düşlüyordu Dolunay. Apansız yaşanan bu olay ona pe...
... Bir daha arkama bakmadan bitirdim kumsalı.
Sahil kıyısının aksine yürüdüğüm yollar hep aynıydı. Aynı terzi sanki hep aynı pantolonu dikiyormuş gibi, mar...
İnsanlar tarafından yalnızlığın yanlış algılandığını düşünüyorum. Yalnızlık toplumun sizi ittiği, belli bir zaman sonra ise sizin ona alıştığınız bir durum d...
Herkesin bir kavgası var bu hayatta, herkes bir kavgaya itilir aslında. Ve hatta hayatın kendisi de bir kavgadır bir bakıma. O meşhur muharebe meydanında, il...
Kırılmaya yüz tutmuş, şu yarı açık kapı; size, ne anlatır bilmem. Şu kahverengi pencereler, annenin ağrıyan beline inat astığı perdeler, evin içinde, belki, ...
Annesi durmadan azarlıyor çocuğu.
"O defteri karalamayı bırak, defteri karalama, karalamayı kes!”
Her seferinde bir daha yapmayacakmış gibi elinden kalemi ...
BuyUrgan şiir
-
gözümden düşürüyorum bütün gece müsveddelerini
dünyamın herhangi bir toprak parçasındayım
göğsüme yağıyor şarap kızıllıkları
fazlasıyla ...
Göğün damarlar halinde çatlayarak orta yerinden ayrıldığı şiddetli bir ışık, saliseler süren o kısacık gündüz esintisi. Geceye dair ilk hatırladığım şey bu, ...
Hiç itiraf edilmemiş duyguların ilk satırları bunlar.
Yaşarken.
Evet yaşarken itiraf edilmemiş duyguların ilk satırları.
Hiç duymadığın,
hiç bilmediğin,
...
Kaybettiğin kadar varsın bu dünyada,
Omuzlarında bir tahta parçası,
Tabutlaşırdın, her ağıtta.
Ey Aziz,
Aidetin Tanrı olsun mesela,
Toprak koksun her ...
Ölüm... Onunla tanışmadan onu anlamak zor fakat tanıştıktan sonra anlamak daha zor. Saniyeler öncesinde nefesini hissettiğin birinin nefesini artık hissedeme...
Orta yerde bir ev var
Kocaman bir odası var evin
Onun da kocaman bir penceresi
Pencerede kocaman çocuklar
Çocuk olmak istiyorlar,
Sadece çocuk olmak.
E...
her birimiz
mahkum bırakılmışız
kaçması en zor hapishaneye,
zihinlerimize.
en korkunç işkencelere
maruz kalmışız orada.
kaçmanın bedelini de
belirlemi...
İki kere iki her zaman dört eder değil mi?
Peki, iki kere ikinin dört ettiğine dair bütün belgeleri ortadan kaldırsak, iki kere iki dört mü eder?
Hayır, ...
Olmak istediğim yerle, olduğum yerler arasında mekik dokuyorum. Çoğu zaman dinlediğim bir şarkıda ya da okuduğum bir kitapta takılı kalıyorum. Gülüyorum ha b...
"Ama ben umutlanmıştım..." diye başladığım her cümlenin altında kalmak, beni güçsüz bir insana çevirdi. Hala içimde biraz da olsa umut kırıntısı biriktiren k...
Aşklar eritirim yüreğimde.
O eriyikten kapılar inşa ederim, sadece sana açılan.
Bitişik omuzlarda yollar dökerim hep sana çıkan.
Bir evren yaratırım seni ...
Yavaş ve sakin adımlarla köşesine çekilen duygulara, duyarsızlığımızla tanınıyoruz bu gezegende.
Tortularının dibimizde birikip katmanlar oluşturduğundan ha...
80’lerin sonuyla 90’ların sonu arasında doğan bir neslin neferlerinden biriyim. Niyetim, “bizim nesil çok çekti” diye iddia etmek, acı yarıştırmak değil. Bug...
Hatalarım, günahlarım, gittikçe kararan duygularım en az benim kadar gençlerdi hâlâ. Attığım her adımda benimleydiler. Gittiğim yerlere, ruhumdan bir parça ç...
"Perde kapanıyor, nefesim kesiliyor. Kafam karmakarışık nefes almaya çalışırken. Acaba hiç hata yaptım mı bugün? Acaba çevremdekilerin yüz ifadeleri nasıldı?...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok