Dolu bir kültablası bırakıyorum arkamda
Bir de değer görmemiş sanatım var
İnsanlarla sonum aynı olacak galiba
Biraz toprağa karışcam ya da kadavra olac...
Bulanık bulanık şehirlerimden ölümler geçiyor. Hangi sığınmacı vuruyor gönlüme bilmiyor içim. Sessizliğin suskunluğundan yitiyor içim.
Acımasız bir fırtına göğüsümdeki
söndüğüm karanlığıma, inatçı yalnızlığımla yandım
ah o cellatlarımın boynundan
kondurdum kalbimin heyecanını
sandım dura...
her güne yarım uyanış
diğer güne duyulmayan özlem
zaman yavaşladı artık
bitmek bilmiyorum içimdeki köhne haykırış
her günü bitirdik
bir sonraki gün...
başımın altında bin yaşında
yaşlı gövdesinden ödünç ağacın
bir kütük duruyor, bir de bıçak
şahı damarlarımın birazdan
bir kıyamet gibi kopacak
gözlerim...
Açıp sana gelmek istediğim O şarkının her bir notasında,
Farklı farklı intiharlar ettim ben. Rüyamda görmeyi isteyip,
uyuduğum her gecenin,
sabahında a...
Şimdi ılgıt ılgıt akar içimde kanayan yaram
Merhemi candadır, tene değmesin
Ruhumu saran poyrazın şiddetidir havam
Gönlüme çare olmayan, göze değmesin!
Gecede ve gündüzde,
Yüzüme vuran her serinlikte,
İçimde bir yerlerde,
Sıcacıksın sen.
Eskimiş şiirlerimde,
Sakladığım tebessümlerimde,
Yapamadığım veda...
bugün sırtımı döndüm
sırayı bozuyorum
ne yaptımsa size sevgimdendir
ama sevgi maalesef
göreli ve birdendir
zincirin bir halkası dönüyor
ilerleyişin tek...
Yazmayı pek beceremem bilirsin
Halbuki ne çok isterdim senin gibi yazabilmeyi…
Okuduğum her kelimen nasıl oluyor da daha önce benim aklıma gelmedi diye
s...
Küçük kulakları açık,
Sisli bir baygınlık,
Ellerinden kayıp gidiyor erkeğimin,
Oltayı titretiyor balık.
Boylu boyunca önüme seriliyor etin:
Bir kız vard...
Bir lisân iskeleti,
Bir insân, iskele ve et.
Biz bu kıyıdan kokarız,
Siz uzak diyârlardan.
Dökülür dudaklardan denize,
Ölümün tatlı kreması.
Çözülür di...
Kelimelerim kalbime sıkışıyor,
ifade edemiyorum bir umursamaz yapının boyunduruğunda hayasızca çığıran boğulmuş duyguları.
Konuşamıyorum,
dilimi bağlamış...
Pencerede duran petunya çiçeği
Solmayan, küsmeyen ve solmayan
Solmayan...
Solmayan çiçek mi olur
Ama bu petunya çiçeği...
İlkbahar, yaz, sonbahar ve yin...
Sonra gurbete gittim
Sağınak yağmurlar gibi yağdı Şiirler üstüme
Yalnızlık yaradı kelimlerime
Biliyorum yaraydı hayatım
Düşerim, düşüncelerim
Malayâni b...
Birkaç güvercinin resmini çizdim bu gece
En olunmaz gecede, geceye büründüm
Ay oldum Yıldız oldum
Ellerim
Kurduğum hayallerin gölgelerine değdi yalnı...
Kadın kaldırım kenarına çöküp ağlamaya başladı. Neden ağlıyordu, nereye gidecekti bilmeden kaldırım köşesinde ağlıyordu. İleriye gittikçe perspektiften midir...
Öldürüldüm. Soracak olursan evet, hâlâ aynı. Yüksek doz notalar, pili bitik kalbim. Bir yangın, adımlar, siyanür. Denklikte eksi, ölmedim bilesin. Perisiz ma...
O’na o kadar çok şey sormak istiyordum ki… Öznesi o olan yüklemi öfke, kin, kırgınlık olan düzinelerce cümle kurmak istiyordum.
Belki de kusmaktı bunun adı....
Soğuktur âşk, ölümden beter.
Minör ruhlara, majör ataklar.
Bu gece sıyrıldım esvaplardan. Kaçamıyorum hatalarımdan, kovalayıp duruyorlar beni. Ne lânet bir...
Kar beyazı ölüm tamtamları çalıyor hudutlarımda.
Derinimde kimse kalmadı, yalnız can çekişen adımlarım.
Göğsümde yarım küre, taşıyamadığım bedenimin çeyrek...
Namütenahi bir yoldayım
Ne gururu kalmış benliğimin
Ne onuru
Güneş olup doğsa bu umudum
Ne hevesim kalmış
Ne gayretim
Büyük Ekseriyeti toz olmuş
Kuru...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok