-Şirkette ilk günün, altı yıldır askerlik yapan bir beyaz yakaya emir verdiğini düşün. Sana nasıl bakacağını, hangi sözlerle terslenebileceğini tahmin etmeye...
Yirmi küsur kitap, birkaç defter, pilleri bitmiş saatler, en az iki aydır içi boşaltılmamış termos, yarısı boş sigara paketi, yarısı dolu küllük, kilidinin n...
Hayatın organik bir güzelliği yok. Bir şeyin güzel olduğunu görmek için bile pozitif bakmamız gerekiyor. Basit bir matematik bu.
Bir sigara yaktım. Sırtıma ...
Koşmaktan değil, yaşamaktan yoruldum. Kendimi ifade edememekten, söylediklerimin tesir etmeyeceğine emin olmaktan yoruldum. Yalnızlıktan, düşünmekten yoruldu...
Güneş evime umut gibi doğdu. Bugün, uzun süre sonra perdeyi çektim. Dışarıda dolaşan insanları izledim. Gülenleri, düşünceyle yürüyenleri, bekleyenleri, bulu...
Birinin seni sevmesi için çabalaman gerekiyormuş, ben böyle şeylerin kendiliğinden olduğunu zannediyordum. Artık bunlara kafa yormuyorum.
Salonda, televizyo...
Nisan, 2018
Saat, yetmiş metrekarelik bir alanda sıkıştırılmış, hayat durdurulmuş; yaklaşık kırk kişi aynı sese kilitlenmiş. Şadırvanda abdest alıp cemaati...
‘’Bu hayata net bir giriş yapamadım. Doktorları bile ikilemde bıraktım, küveze alınmalı mıydım?
Hayatı istikrarlı bir şekilde sevemedim. Optimist de olamadı...
Yenildik yine.
Bu seferki, en kallavisinden hem de.
Ne yiğitlik var ne de delikanlılık serde.
Çekildim köşeye…
Ve kendime rastlıyorum bütün mağlubiyetler...
Çocukça acılarım olsa yine
Şeker çekse canım
alamasam
ağlasam
pembe pembe ağlasam
mavi uçurtmalar hayal etsem
yapsa babam
kıra gitsek, yırtılsa uçurtm...
Gülümsemen o kadar güzeldi ki mağaramdan yıllar sonra çıkmak istedim. Bakışların bir davetti benim için ve ben mağaramdan çıkmak için savaşmaya karar verdim ...
Bir mayıs akşamı, oturmuşuz yan yana
Sen evdesin, ben kendi evimde
Aynı zamanda, aynı vakitte
Yudumluyoruz şaraplarımızı
Soba yanıyor diğer ucumda
Bir m...
kırık camlar kesti dudaklarımı
ellerimde kırmızı kahkahalar
hangi yağmur arındırır
hangi yol
beni bunca yokuştan sonra
maviye kavuşturur
yüreklerimiz a...
Sevgili baba,
Bu mektubu sana yirmi yaşındayken yazıyorum. Ama şimdi eline geçmeyecek. Hani derler ya, iş işten geçti diye. Öyle bir zaman var. Artık ne yap...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok