Halımdaki kanlardan sen sorumlusun
Gülümsüyorsun, beni hatırlamakta güçlük çekiyorsun
Bana ölü çiçekler gönder
Böylece seni arayacağım, bir ateş yakaca...
Yayımlandığı hemen her ülkede sansürle karşılanan ve en çok eleştiri toplayan eser; cinsellik, aşk ve evlilik üçgenindeki felsefeyi okuyucuya sunar. Tolstoy'...
Sonsuz uykuma açtığınız delikten
Kuru vadime yolunuzun düştüğü güne hasretle bakıyorum
Bir nefes yeşertemiyorum kuraklarında toprakların
Bu kasvet boğuyor...
Turgut Uyar'ın yeterince bilinmediğini düşündüğüm şiirlerini sizler için derledim.
Çünkü Turgut Uyar, Göğe Bakma Durağı'ndan ibaret değildir.
Keyifli okum...
Zemheri yanaklarını
Okşardı
Avuçlarındaki cehennem şefkati
Ah! Bir düşse cemre
Kur yüreğine
Baharı beklerdim gülüşünde
Gökyüzü gözlerinde şenlenir
Unu...
Bazen susmaktır deva, bazı şeyleri söylememek… Daha çok derinleşmesini engellemek… Yaralar oluşturmasını bırak, ihtimalini bile ortadan kaldırmak için ama ba...
Üzebilir mi insanı bir fotoğraf
Üzebilir mi bir yatak parçası
Üzebilir mi bir hastane tabelası
İlk gördüğü anda gözlerini doldurabilir mi
Kalbini sıkıştı...
Sonunu bilmediğimiz bu ırmağın kıyısında hiç bir şey olmayacaksa güneşli bir gün olsun.
Zaman kendimizi kandırmamıza izin veriyorken gülümse.
Yarım kaldığ...
hüzün yağıyor şimdi üstümüze
tıpırtısı yok
yer yatağı toprak
ağır bir vebal
altında kaldığım
ninnilerle uyuttuğum
süt saati gelen
beşikteki bebeğ...
Kaç gecenin ahı vurur pencereme?
Senden geçtiğim kaç yolun çıkmazlığı?
Dedim, hiç tadı yok bedenimdeki tuzun
Sandılar bende ki biten bir yolun şaşkınlığı
...
Sağlam sütunları yoktur kalbinin,
Nereye tutunsa orası felaket.
Kör bir sağırdan farksız halin,
Vücut bulmuş sende cehalet.
"Her şey geçiyor. Hiçbir şey geçmese de." Ama ben bu geçmelerden hiçbir şey hissetmeden azalıyorum yavaş yavaş. Kendi benliğimi ve bilincimi yitirmiş gibiyim...
Buram buram belirsizlik içinde
Kemiriyorum yine beynimi
Asırlardır görülmemiş bir savaş
Vuku buluyor her bir hücremde
Tokadını yiyip gerçeklerin
Yalanla...
Sözleri ikiye bölen sarı bir yalnızlıkla
uzandığım yatak.
Seni keşkeyle diktim ağzıma, dilime.
Ve seni koştukça içimde
kendi mezarıma koştum aslında.
Ka...
Yokluğunun
Söküklerini dikiyorum,
Elem ikliminde.
İpliğinde matem havası çığırırken.
Tenime batıyor,
İğnenin azap ucu.
Ah!
Varlığınla yıkanmak isteyen...
karnım ağırıyor ve
başımda bir milyon güvercin var
turntable kutusu dön!
masa!
özgünlük yok, mahlaslar
çalınıyor ve bağlaç koyarak
uzatıyorum cümleyi
...
Erkenden gelsen zamanı yok diye
Yasında ıslanan şebnemini büyütür
Lastiğini saçıyla kurutsa
Üşür alyuvarlarım eksile eksile
Ladesine tutuşan ellerime dök...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok