"Ve dağda içtiği bir bardak sütün kendisine nasıl estetik haz verdiğini anlatıyor. Güzelliğin ortaya çıkarılması olarak sanat, hiç de sanıldığı kadar basit b...
Ah şimdi ölsem
Kaç kişinin içi ferahlayacak
Bu sokaklarda bir dizi insan
Hiç ezber yapmadım
İki nefes sonrası bir vergi kaybı yaşanacak
Bak gör
Son nef...
Zülfü Livaneli’nin “Serenad” kitabını okurken hikayesiyle beni sarıp sarmalayan çok büyülü anlar yaşadım. Kitabı okuyanlar hatırlar belki; içerisinde Maximil...
Sessizliğin bile soluklandığı o gecede
İnsanlar balkondalardır.
Kaşları çatıktır, dudakları yaralı.
İçeriden çekinirler
Sessizlikten
Karanlıktan
Yoksun...
Uzun saatler sonrasında anlamış olacaktı, beklemenin hiçbir zamanı geri getirmediğini daha da geçmişinden götürdüğünü, daha çok hatırlayarak.
Ne fayda çocu...
kasıklarına indirgenmiş bir toplumun ahlakından merhaba
bu coğrafya pek ayrı sever hüzünlerin toplanmasını
nehirler akıtırlar her iki tarafından
varoluşum...
"Benden uzaklaşmanın nedeni ben olsam bile,
Bu yanlışı başka bir yanlışla aşağılamaya dönüştürme.
Gel, kendimi koluna bağlayayım,
Sen bir karaağaçsın, ben...
“Bana kalırsa insan sayısı kadar düşünce türü olduğu gibi kalp sayısı kadar da sevme çeşidi vardır.”
(Tolstoy)
— Sinem, ne oldu? Bir sorun mu var?
— Bir ş...
denizin, sokak çocuklarının,
martıların,
yanı başında
bir sessizliği büyütüyoruz seninle.
gözlerimin içindeki sözcükleri alıp
bir körlüğe saklaman için ...
yalın ayak ruhum dört yana neşretti.
papaz okulundaki çocuklar gibi ayıldım.
altımda taş yatak, üstümde kış üşümesi.
tedavülden kalkmış hislerim saçıldı,
...
Dur aklıma yazdım yeni ütopya
umursamaz bir insanım
duyularını hislerini yönet
kalbine sor yaşamın neye bağlı
sevgi ve öfke arasında bağlıdır
Beyni sad...
Kaçabilsem bir sabah
Uyandığım korkulu kabuslardan
Ve sen olsan kaçtıktan sonra sığındığım liman
Dümen tutan ellerinle
Aydınlatsan denizdeki yolumu
Ağla...
Bir serçe nahifliğinde selamlıyorum seni. Şeytanın cenazesinden artakalan taşlar gibi değil, gövdesi paslanmayan trenin son durağı gibi.
Dünya çok garip, be...
Yok kudretimiz.
Tutamıyoruz zamanı
Akıp gidiyor öyle yüzümüzden
Bir bir eskiyor ve eksiliyor günler
Her gün biraz daha zayıflıyor duvardaki din-ayet takv...
Michael Winterbottom imzalı The Wedding Guest filminin bir sahnesinde duymuştum. Ana karakter arabada, radyodan dinliyordu. Çok kısa bir bölüm... Yetti de ar...
Beni bir resimde ölürken görmüşler,
Bir portrede ağlarken.
Ben gülüyordum ama onlara kaçtım dedim
Beni koşarken görenler yanıyorum sanmış
Saçlarım tutuşu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok