Ne için kalkarız yataktan hep bi gayret
Rüzgarın zina öpücüğü esti penceremde
Kışın yorganında beyaz soğuklarla baş başa
Yeryüzüne yaklaştıkça kirlenen ...
Yağan yağmur değildi sadece.
Ona eşlik eden gözyaşlarım...
Fakat artık yanaklarımdan süzülmüyor.
Sînemin derinlerinden süzülüyor.
Bundandır görünmezliği....
Elveda güzellik
Biz tanrının hesapladığı en iyi ihtimaldik
Elveda güzellik
Galiba tanrı yanılmak istemiş
Her şey bitiyor
Bir ömür, başlamamış bir a...
kusurlarını örtmek için,
yüzünü silip kapatan,
insan.
içinde hep kiri taşır,
kalbi de siyah kalacak.
iki yüzlü olmak için
çokça çabalayan
şu dünya.
ö...
Artık el sallamıyorum her gece sana
Fotoğraflarında sabahlamıyorum içip içip
Dağıttım balkonumdaki kümesi
Hiçbir mektup kanat çırpmıyor artık
Sana ne ...
Dalgalı bir kişilik
Dalgalanan ruh hâlleri
İçerisindeyim ha bire
Kendimi tanımlayamıyorum, bir yere yerleştirip oraya güzelce ve de uysalca oturtamıyorum
...
Geçirdiğim boranları
Bir baharat tacirine sormuşsun duydum
Oysaki nehrin yatağı nehre sorulur
Debisi, derisi, kemikleriyle..
Nehre sorulur;
Dağlara
Ba...
Çünkü sen benim kadınım olursan, ben senin gözlerini seyredebilirim uzun uzun
Çünkü sen benim kadınım olursan, gerdanını keşfe çıkabilirim
Sen benim olurs...
Dökülmeyi bekleyen hoyrat bir yağmur fotoğraftaki
Delice sallanan ardıcın içime saldığı korku taptaze
Hüzün emanet ettiği yerde nöbette yine.
İçimde bir k...
yine yüzünde mahkum bir gülümseme
yolun neresindesin?
ve daha ne kadar bocalayacaksın?
adımların ağır basar
gittiğin her yerde ayak izlerin
biliyorsun i...
Bilmiyorum, yatağımın ucuna oturup her şeyi kaç kere kadere bıraktım da geri almayı unuttum Fazıl
Şimdi dönüp almaya yüzüm yok, gücüm yok
Hem tanımazlar b...
Kaç nekropol kanadın ha kâlbim
Sırtında kaç tümülüs
İçimde beni bilmeyenler ölüşür
Saymalarım hep eksiktir benim
Sevmelerim hep yanlış
Çünkü karşılıksız...
Beklediğim gelmez artık
Gemi limandan kalkalı çok oldu
Ben yine bekler dururum onu
Gözlerim kapalı, hiç ayrılmaz aklımdan
Bakarım aslında gitmiş çoktan
...
Anlayamadınız,
Anlamlandıramadınız.
Bir hülya peşinde giden
Görmezden gelinen,
sıradan bir serseri
olarak gördünüz...
Hüsnü Arif aşıktı,
Hüsnü Arif se...
“Aç kapılarını bana
Eve geri dönüyorum
Hüzne
Acıya
Karanlığa
Ben pek bilmem zaten aydınlığı
Sakın bana
Gülmeyi öğretmeye kalkma
Çünkü ben
A...
Nedir bu ruhumu tırmalayan,
Üflemeli çalgı?
Kapatın şu delikleri,
Bitsin bu algı.
Sarsın İstanbul,
Benim dört yanımı.
Boğazlarına akıtırım,
Acı gözyaş...
Mikrofon kimdeyse o olur, hatip.
Sözlerin duyan, işitmez.
Sağ kulaktan geri döner sözler.
Hayalde muhabbet, gerçekte konuşma.
Kelimeler!
Artık aracı, ke...
On sekizde rüyalarım vardı.
O zamanlar gençlik görüleri
İsyan bayraklarını çektiğim
Özgürlük diye sıralanan
Nicelerine kapılmıştım.
Yalnızsın diyenlere...
(*Bu içerikteki kişiler ve olaylar hayal ürünüdür.)
“Nereye gidiyoruz?” diye sordum yüzüne bakarak.
Tuhaf bir gülüş yüzünde filizlendi ve büyürken içimi ti...
O yarı soğuk arabanın kapısını açmaya yeltenmek mi, o arabadan çıkmaya üşenmek mi daha ağır basıyordu -bilmiyordu uykulu küçük. Diğerinin kanatlarının altınd...
Anlatacağım hikâyede, sadece ailemizin içsel çatışmalarını değil, bu vatanın da kendi içindeki çatışmaları görebilirsiniz. Size bahsedilen isimler ya değişti...
Etimle kemiğimle ve tüm zihnimle burada sıkışıp kalmıştım. Sanki ben yüzyıllık bir ağaçtım. Ağaçların yaprakları bile rüzgârda farklı yerlere uçuşur. Oysa rü...
"Gece değil midir, hem karanlığın hem de yıldızların evi?
İçinde güllleri ve dikenleri birlikte büyüten, bedenim gibi"
-Ne okuyorsun?
-Şiir
-Neden ki?
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok