Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Güneşi hapsettim içime
Sıcaklığını her an hissedebileyim diye
Bulutları koydum gözlerime
Yağmurlar yağdı bazen göz bebeklerimden
Yıldızlar biriktirdim...
Size Pandispanya Yaptım, geçmiş zamanın izini süren bir roman. Marcel Proust gibi, Mario Levi de çocukluğunun derinliklerine doğru esaslı bir yolculuğa çıkıy...
Bakıyorum gökyüzüne, karanlık bugünlerde
Bakıyorum gündüzleri yukarıya
Sabah olan tek şey saatler yalnızca
Bakıyorum ayın olduğu tarafa
Göremiyorum yansı...
siyah beyaz yaşıyorsun beyim,
siyah beyaz!
şu renkli dünyanın orta yerinde,
eşitsizliğin hükmü
mübah kılınmışsa
ucube fanilerin zehri salan
dudak aral...
Böyle başladı kehanet, kendi kendini gerçekleştiren kehanet. Olmaktan korktuğum yerdeyim bak şimdi, ellerim kanlar içinde.
Evet, evet ben öldürdüm onu.
Saa...
Firuze,
Seninle geçirdiğim o gecelerin birindeyim.
Oturduğun sandalyede oturmuş
Gözlemlenebilir evreni seyretmekteyim.
Gerçekçi olmak istemiyorum
Seni ...
I. (‘Işk)
Avizeler altında dönen değiliz, kuşlar uyarıyor;
Şamdanlı ellerimize aşk için,
Denizden daha kaç sırrı çalmak gerekiyor?
Vakit geldi, âlem uyan...
yaşamak bir karınca gibi çoğu zaman
yaşamak üstüne hangi ayağın basacağını bilmeden...
içime saplanmış bir acıyı ağırlamakla meşgulüm bu gece
acı benden, ...
ben yazmasam. sen yazmasan. başka nasıl boğulurduk. bu dünya denen çukurda!
bir asırdır tanırım ellerimi.yokluktan doğdular.
şimdi bir şiir tuttursam darıl...
Karda yürüyen bir çift ayak,
bize çok zor görünür,
ıssız, soğuk ve ürkütücü…
herkes kendi gönül mertebesinden seyreder hayatı
kimileri ise o yolcu gibi…
...
taş suskularda büyütüyorum kelimeleri
her seslenişi yosunlardan ayıklıyor ellerim.
yerleşmek istediğim bulutlar var henüz,
dönmemeliyim.
dönersem yağarım...
Yine yağmurlar var gönlümde.
Gözlerim arıyor yine seni.
Sesini duyar gibiyim.
Senden uzakta olunca.
Kuşlar bile unuttular beni.
Şiirler tutsak etti aşkı...
Gri bir şehire benzer gözlerin
Herkesin kendi sancısıyla boğuştuğu
İş çıkışında solmuş ruhlarıyla
Eve dönüyor tüm kalabalık
Buradan bakınca caddeden geçe...
Üniversiteye Tarkovski, hadi olmadı en azından Zeki Demirkubuz olma hayalleri ile gidip, sinema okuduktan sonra ola ola ancak düğün kameramanı olabilen Turgu...
Tüm hüzünlü vedalar bir düşünceyle var olmuştur. Tek bir düşüncedir bazen iki aşığı birbirinden ayıran. Tek bir düşüncedir bazen bir anneyi çocuğundan ayıran...
Yaşamıyordum belki de
Anlığına, durgun
Belki de ben hızlıydım
Belki de ben yanlıştım
Hızlı sevdim seni, bir anda
Kaçınılmazdı herşey
Belki de ben haklı...
Kaç gündür yanımdan ayrılmayan yalnızlığı uzun uzun başkalarından dinliyorum. Acaba ne tür bir yalnızlık benimki diye. Eh be neyse ne sonuç olarak uzun zaman...
ey soluğuma soluğunu katanım
geldiysen kalbime üç kez vur
saçlarınla ayaklarınla lavantalarınla teşrif et
altında telef olduğum yükümün ağrısına
gökyüzü...
Betonlara rağmen açmış çiçeğim,
Üstümü kaldırım taşlarıyla kaplamalarına rağmen,
İnsanların görmediği, genellikle üstüme basıp geçildiği,
Yerde açan küçük...
Dünyaya farklı gözle bakan bir yazar…. Diğer insanlarla aynı görür mü renkleri, suyu, ateşi?
Aynı algılar mı her şeyi? Bir yazarın bu dünyadaki en büyük ...
tenine her değişi dilimin bir kaos sevgilim
yadırgamaz ne gece ne ay ne de eşkali belirsiz sokak
lambaları.
karanfil sulayan saçların
nasıl da sağanak ya...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok