Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Dündeki ben önceki aram lazımdır.
Gitgide kısalan gülüşlerin alıştığı evredeyim.
Kalkan sorular değerliydi zamanında.
Şimdi ise bulunması zor bir sevginin...
Buradan geçti mi
Kendini arayan adam
Kurumuş nehir yataklarından
Kıvrım kıvrım yaralarına
Kabuklar toplayan
Savruldu mu pardösüsü
Ağzında ucu küllü hat...
İnsanlar gelir, insanlar gider. Her doğan güneş batar, her batan güneş yeniden doğar. Şarkılar biter, şarkılar başlar, dillerde veryansın olur, çığlık çığlığ...
Üzerine rahmet yağan beşerlerin
kurak vak'aları sulayan pınarlarını,
Kevser'in altın oluktan akıp
Muhammed'in ümmetini suladığını
Zikirleri farklı rabler...
Bir balığım var, biraz kişisel eşyam ve yarattığım kimliğim. Bu kadarım. Başka hiç bir şey bana ait değil. Hatta onlar da bana ait değil çünkü her an kaybola...
Ben yalnızlıkta yetişen,
Bir deve dikeniyim
Öfke damlardı üzerime
Bir de,
Bir de dölü damlardı,
En büyük günahlıkların,
Hilebazların tezgahlarında,
Eğ...
İçimin dünyaya sığmadığı bir gündü
Senin beni bilmediğin bir gündü
Her günüm gibi bir gündü anlayacağın
Yürürken pek de kalabalık olmayan sokaklarda
Hiç...
İki taraflı bir duygu kaplıyor içimi: Biri buruk bir yan, diğeri ise mutlu bir yan. Sen hangi yanda kalırsan kal, kelimelerin kifayetsiz kaldığı sırada ne de...
Ruhum ebediydi, kalbim demirden
Derinden gelirdi, heveslerim epeyden
İçim kilitliydi, kapılarım etten
Sözcüklerim gizliydi, cümlelerim en içten
Kalemim k...
Bir şehirle başladı bizim aşkımız
Ben cesur, yabancı
Sen korkak, yerli
Benim olurlarım
Senin olmazların vardı
Bir rüyayla başladı bizim aşkımız
Benim i...
Seninle aynı camdan dışarıyı izlesek,
Ben camdaki yansımandan seni izlerim.
İzlerin geçip gitmiyor,
Ben her an senin sevinçlerini gizlerim.
Gün ışığı, ranzanın yanındaki kol saatinden yüzüne yansıyıp seni yeni bir hayata çağırsaydı ne olurdu(n)?
Kendime defalarca sorup her seferinde beni çıkmaza...
(3)
Hiçbir yerdeyim
O kadar ki
Tanrı henüz yaratmamış burayı
Sorduğum kimse seni tanımıyor
Bana da adımla hitap eden yok
Ölsem ölemem
Ciddiye alıp vur...
İnsanı, konuştuklarından ziyade sustukları ile tanır oldum ve bana yutmak, kusmaktan daha değerliymiş gibi geliyor artık. Konuşmayan insan ise kapaktan ibare...
İnce parmakların dokunuyor
Sanki kağıtlarımla birlikte
Biraz çocuksu, haylaz yüreğime
Sesinin odama dolduğu gece
Bir sahil kasabası hayal ettim
Kumsalda...
Ucuz bir tükenmez kalemin
Yarı silik ucuyla yazılmışım.
Çizgilerinden hep taşmış notalarım.
Kırık bir gitarın
Kopuk teliyle bestelenmişim.
Dilsiz şarkıc...
Puslu bir geceydi sigaramın dumanı, yüreğimin kemanı
Tellerine bastıkça gıcırdayan, paslı çivileriyle kaplı
Avare bir kervanın, yalnız ve yaralı yanı
Sehe...
Çok mu zordu güzel yaşamak, etrafa güzellikler saçabilmek, dünyanın tüm göçebe konukları için yeryüzünü güzelleştirebilmek? Nefes alan-almayan her varlığa gü...
Yol çıkmaza girdiğinde,
Zifiri bir karanlık çöktüğünde ıssıza, dizelerin tükendiğinde hikâyende,
Kışın en zemheri ayazında kavuşurken ölüme
İçinde taşıdığ...
Damağımda tanımadığım bir tat var. Ne olduğunu bilmiyorum. Ne olabileceği ile ilgilenmiyorum. Hayat öyle ya da böyle akıp gidiyor ve ben buna engel olamıyoru...
Karşımdaydın, karşındaydım.
Uzansam,
Dokunacak kadar.
Toprak kadar.
Su kadar.
Hava kadar.
Gördün, gördüm.
Nazarından geçti gözlerin;
Nasırına geldi g...
Eski bir sokak. Kim bilir nelere tanıklık etmiş taştan evler. Sabah rüzgarının o ılık esintisi ile taşların üzerindeki gölgeleri dans eden mor begonviller. B...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok