Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yıkılır içimde geceler
En büyük hüzünlerimi boşluğa bırakır.
Boşluk, görünmeyecek kadar doludur.
Etim kemiğim savrulur.
Aidiyetim!
Sonsuzluğa bilenmiş b...
yalvaran gözlerin artık kıymetsiz
duyduğuma göre birisi ölmüş dün gece
bunun sorumlusu sensin
söğüt dalları gibi bükülmüş beller üzerinde
dikili kuru da...
95 yazı. On, on bir yaşlarındayız. Güneş bütün sıcaklığı ile hafif hafif çekilmiş, akşam serinliğinde okulun bahçesinde dört arkadaş oturuyoruz. Herkes çekil...
28 Şubat 2015 Cumartesi
Komodinin üzerinde duran abajurun ışığı yardımıyla bu satırları yazıyorum sana, canım sırdaşım.
Selamlar olsun!
Saat gece ikiye ge...
bi' yer var, kayıp bütün tabelaları
sokaklarında insanları sahte, kirli parmaklı
duygusuz bakışları, anlamsız gelgitleri, gıcırdayan metroları
bi' yer var...
Edebiyatımızda psikolojik olarak yazılmış romanlardan biri olan Denizlerin Çağırışı, küçük bir kasabada çalışan isimsiz bir öğretmenin, annesi ve babasının ö...
İki ayrı dünyaya gidip gelmek gibiydi kafası. Nerede olmak istediğini bilmeyen, döngüler içinde kıvranan acı dolu yaşamında ona bırakılan bir dünya kalmamışt...
Tarihin akşamüstü vakti
Kıyametimsi bir hava
Ve karanlığı teslim töreniyle
Güneş imha edildi...
Ki tarih bir defa yaşanır
Bir defasında benim de
Akıl ...
tanrı'nın ölümü, ölümlü gözü; tanrı sanatı, cennet tahtı. hepsi sana. sen öldürdün tanrı'yı, göz senin. sanat da, taht da senin. katil de sensin, maktul de. ...
İnsan bir başkasıyla var oluyor. Başka birinin varlığıdır, var olduğumuzun kanıtı. Bizler yakın ilişkilere ihtiyaç duyan sosyal varlıklarız ve sosyal kimliği...
20 Ocak 2018 günü başladı operasyon. Nereden nereye dedim düşününce. Sudan çıkmış balık gibiydim. Televizyonda gördüğünüz “hedef kızıl elma”, “ailem beni bek...
Her yeni ay olduğunda ve her yeni gün doğduğunda, deniz ve ağaçlar beni kendine çağırır. Gidemediğim her an sanki Olymposlu Zeus’u hiç tanıyamayacağımı hisse...
Koltuk Değneklerinde Bir Nietzsche
Ağır aksak adımlarla bir adam, eczane kapısından içeri girdi. Koltuk değneklerine, dünyada sırtını yaslayacak kimsesi yok...
Aklım, elinde kazma kürek közlenmiş kalbimi gömmeye gitti.
Vakit gecenin bir yarısı;
Sıcak havada musalla taşında üşüyor sevdalar,
Köşe başından toplanalı...
Yaklaşıyor veda vakti,
Havanın griye çalması bundan
Nasıl anlatılır bir yağmur damlasının yolculuğu
Nasıl tarif edilir yağmura değen günler?
Seni soluyor...
Üniversiteye gittim, 2 sene evde kaldım tabii, yemek yapmayı da baya baya öğrendim. Hayat müşterek; bulaşık da yıkıyorum, temizlik de yapıyorum, fatura da öd...
Çocukluğumda yaşadığım travmalar bir bir dökülüyor salkım saçak şu anımda. Meğer ne kötülükler edilmiş bana da farkında bile değilmişim. Hayat işte, 25'imden...
17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, İstanbul'a getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgiler...
"Zaman ve dünya, para ve güç küçük ve sığ insanların elinde bulunacak her zaman, asıl insanların elinde ise hiçbir şey. Yalnızca ölüm."
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok