Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Adam yedinci kattaki evinin balkonun öbür tarafına geçmiş, elleri korkuluğun soğuk demirini kavramış vaziyette... Anlaşılıyor ki gövdesini taşımaktan vazgeçm...
Nuri:
Şu köşedeki kitapçı... Hani kitapçı mı, kafe mi, bilmem ne mi, belli değil. O mekan. Geçen önünden geçiyorum, baktım herif almış peynirini bilmem nesi...
Ah sevgilim
Bakışların benden
her kaçtığında
Uçsuz bir korku sızıyor
Her bir hücremden
Kolların kollarımdan
her ayrıldığında
Eşsiz bir soğukluk üflüyo...
İnsan çirkinleşmeden önce çalacak kalp arar.
Ondan bu acele ve duvara toslayanlar.
Avukatlar köşe. Çift çift sahtekar. Para biter, makyaj akar.
Bu nankö...
Tatlı bir ıhlamur ağacı kokusu sarmış dünyayı. Yuvalarından ürkekçe ayrılan serçeler, saksağan yavruları, birkaç arsız martı çoktan karışmış sabahın serinliğ...
Yeterince dürüst değilim ve kabul ediyorum bunu,
yalan dolu kimliğime hibe ediyorum gerçekliği,
geceleri bazen omuzlarım kamaşıyor, uykularım bölünüyor ve ...
Seni düşünmek ne güzel şey,
Aynı şarkının güftesinde dinlenmek ne başka şey,
Gözlerin gözlerime uyanırken sohbete dalmak, ne sohbetli sevinçtir.
Gönlümün ...
tekmeler bir çocuk
piç gibi bir çocuk
tekmeler durur içerden
şakaklarına
diş etlerine
zihninin duvarlarına
anla
niye günah bunlar
anla niye haram uçm...
En çok düşündüğüm konulardan biriydi. Bu konuda da yalnız olduğumu asla düşünmüyordum. Bayrak, “Evet ben de varım!” der gibi çıkıveriyor karşıma: Kuşak Çatış...
Oraların işte oraların kısmında kaybolan
Birkaç çatlağı bütünleştiren
Yeşil bir rengin
Edebi bütünlüğü
Salınırken hakimiyetini ilan etmiş
Çınarvari
Va...
niye allah'ım koşmaktır bu dünya
gurbetteyim nere gitsem dinmiyorum
ağacını aldılar, kuşunu, denizini
hiçbir kızını sevdirmediler, yendiler bizi.
gurbett...
İstemem sesinizi. Kitaplara sığdırırım kaoslarımı. Duymam, duyamam, hepsi birer cinnet paralelleri.
Avuç içlerimdeki çizgilerden akar yaşanmışlık denen o yo...
Uykumu geceye teslim etmeden önce yağmurlara fısıldadım bir kez daha ayrılık acısını.
Can evinde başlayan bu yangın, ruhunu katre katre yakıp kavurmadan sön...
Taze taze gel avuçlarıma
Günlerime konsun naneliğin
Fesleğen ya da begonviller
Pencerelerin hep yarım açık
Sızayım diye ahşaplarına
Yağmurlar dolsun rut...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok