Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
En çok doğadayken sevdik;
Çayı, türküyü ve özlemeyi.
Doruklarda yaşadık,
Hüznü ve acıyı.
Mutlululuk ise hiç eksilmedi
Sol yanımızda...
Dağlara bakan ...
Sert bir rüzgar esti. Rüzgarın içinde yankılanan uğultu eşsiz bir konser verdi dinlemesini bilenlere. Sadece duyanlar ise yüzlerini buruşturup üstlerinde bul...
Zarif bir sırça testiden kopan
Sevgine muhtacım
Suyu harcamadan taşıyan
Harcamadan gelen,
Harcamadığım sevgine
Gözlerin hep mi sağanak yağmur gibi
bakar
Yoksa bana mı özel sonbaharın
Sözlerin hep mi böyle keser kalpleri
Yoksa sadece bana mı bu inatçı ayazın
Kalbi...
Yüz yıl yaşamış gibiyim yeryüzünde
Birikmiş tüm pislikleriyle
Savaşları gördüm
Tek atımlık oklardan
Şehirleri yutan bombalara kadar
Ateşlere atılan odun...
Ben bir şairdim, küçükken
Yazar, çizer, uydurur, söyler, gezer, giderdim.
Yalanlar güzel değil ama güzelleştirirdim.
Çünkü sözcükler, ahenkle, imgeyle san...
Rahmetli Nadire Kadın; duayı ve küfrü harmanlayan diliyle, huysuz küçük bir kadındı. Tombul yanakları, yeşile çalan gözleri ve küçük bedeniyle güzeldi, babaa...
Ne fark ettim biliyor musun
Kağıt uçak olmak da var
Sahil taşrasında yürümek de
Asıl mesele, gülmekte
Mesela oyuncakçıdan
Teneke araba seçerken
Mesela ...
Her sabah aynı teraneye uyanırdı. Buğulu gözlerini açar, yatağının yanına koyduğu telefonunu yatakta arar ve birkaç saat erken uyandığını fark eder ve tekrar...
İnanmıyoruz elbet. Geldiğiniz noktanın önünde bomboş beyaz bir sayfa varsa ve siz o deftere yazmayı daha önce hiç hayal etmemişseniz, belirsiz olmayan tek şe...
Gecenin sessizliğinde boğuluyorum
Düşünceler veba misali sarıyor çehremi
Bir girdaba düşüyorum
Tahayyül girdabına
Savruluyorum cesaretsizliğimde
Göğsüm...
Sevgilim,
Artık öyle uzağız ki birbirimize
Ölsem haberin bile olmaz
Senin caminde benim selam okunmaz.
Aramızdaki mesafeler parmakla sayılabilecek gibi...
Kalemimiz silemiyorsa coğrafyamızdaki yası
Göremiyorsak baharın ardındaki yazı
Büyükler bulmuşsa yolunacak kazı
Adaleti tanımıyorsa artık kadı
Dökülüyors...
Bu belki yaşamaktan ziyade
Kır çiçekleri takıntısıdır.
Toprağa tüm çıplaklığıyla bağlanmış
Çünkü
İnsan gölgesinin dürüstüdür sadece
Kendine olan ihane...
En sevdiğim vakittir oysaki akşamüstü... Uyandığımda geceye doğru yol almış gökyüzü. Herkes evlerine dağılmış, bense kendimi arıyorum. Odam karanlık fakat bü...
Göğün mavisine baktı yeşil gözler, iç çekerek. Ah demeden. Susmayı yalın ayak yürüdüğü yolunda cam kırıklarına basa basa öğrendi. Şimdi ne güzel olurdu yalı...
Dönemem artık biliyorsun
Sensiz bir geceyi denemem
Uzat bir yerlerden elini
Kanayan yaramı sağalt
Zaman vurdun ağzıma
Kıstın iyice sesimi
Bir gemici dü...
Cavidan fingirder,
Cavit’in içi giderdi
Ne güzel olurdu
Benim olsa,
Şöyle fıkır fıkır
Bilmezdi Cavit,
Cavidan’ın her gece
Yatana kadar bir saat
Fin...
Sol serçe parmağındaki zarif hareketle fırtına ekeceğim,
İçimdeki frekansın, büründüğüm nefesin,
Kesinlikle büyüleyici.
Caminin önünde Ahmet Bey’e bakıyorum. Geçen hafta annemi ziyarete geldiğimde yine caminin önündeydi. Mahallenin ihtiyarlarıyla oturmuş, ezanın okunmasını bek...
Bir taka geçti ırmaktan acı yüklü heybesiyle
Irmak soğuktu
Poyraz gibi soğuk
Asiydi ırmak
Samyeli gibi asi
Taka mazi gibi eski
Bocalmış bir kaptan...
Adam, Eve'i seviyordu. Onu kollarına alamamasının, gözlerine bakamamasının, nefesinin sıcaklığını duyamamasının önemi yoktu. Adam, Eve'i seviyordu ve bu deği...
tane tane serpiştirilirken bu kelimeler, bu satırlara
hayatımın en çarpıcı dakikaları
ve sen!
en kifayetsiz günlerim
tozu dumana katarak
geride bıraktığ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok