Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Soğuk ve karanlık yastığım
Kanlı yorganım
Hiç uğruna büyüyen çocuklarım
Bin yıllık Hasretim
Özledim
Bu özleme, özlemime
Söyle hangi bahar çiçeği dayanı...
"Yorulmuşsun." dedi adama. Ona uzun zamandan sonra söylediği ilk söz buydu. Bir fısıltı. Yorulmuşsun. Ardından sözcükler döküldü birer birer aklına. Hiçbiri ...
Verdiğin kadar azalırsın, sevdiğin kadar kaybedersin bu hayatta. Umut ettikçe biter, hayal kurdukça tükenirsin. Bazı şeylerden kaçamaz insan, tutsaktır. Baze...
Şimdiye dek okuduklarını, yaşadıklarını, veda ettiklerini yahut “Merhaba.” demeye çekindiklerini düşündüğünde çoktan kalkmış bir gemiyi yakalamaya çalıştığın...
Boş, kimsesiz odalarda
Bahar oldu bir bakışınla
Betondan; gül, papatya
Bilmediğim onlarca kır çiçeği
Kaldırdı bir bakışınla
Betona başını
Direndi, aldı...
İnsanoğlu bazen bildiği, gördüğü ancak ilerlemek zorunda olduğu bir çıkmaza yürümek zorunda kalır.
Yolun sonunda çıkmaz olduğunu bilir sadece, orada neler o...
Ayrılmasına ayrılalım da
Gel şu içimdekileri anlatayım sana
Bana sevgi göster dedin de banka kredi notumdan mı bahsettim sana? Yoo...
Biz seninle yan yana...
kadın doğdu
kadın büyüdü
kadın gelişti
kadın önce insan olmayı öğrendi
sonra öğretmek istedi
anne olmayı yeğledi
bir canlı doğurup onu insan olara...
Nasılsın?
Sensiz geçen yolculuklardan sensiz içilen şaraplardan sonra nasılsın?
Uzunca yoksun
Kendini bana unutturmaya yemin etmiş gibi yoksun
Ama bilirs...
Ben, bir olabilmeyi başaramadan
Kalbim yutar aldığım nefesimi
Kaybedersem sessizliği kulaklarımdan
Bu eşsiz semanın sesi kesilir.
Bu dingin denizler aslı...
Birini veyahut da bir şeyi önemsemenin hiçbir faydası olmamıştır şimdiye kadar. Aslında değersiz basit canlılarız; doğar, büyür, kendimizi ve en çok çevremiz...
Hangi yamalı düşün sarkan ipi dolandıysa ayağına yak gitsin.
Kimsenin söylediği insan olmaya cesareti yok nasılsa.
Düşüyorum sanıyorsun aralanıyor kirpikle...
beni niye özleyesin ki?
biz seninle konuştuk, paylaştık, epey ortaklaştık
ve ben senin hayatından böylece geçip gittim işte
bazen seni şaşırttım, bazen gü...
Serçe parmağıma pusu kuran sehpa ayakları
Boşluğumu yaylım ateşine tutan kaygan zemin
Elveda...
23 yaşımdayım ve dünya kafama, mutfağımda kafama silah day...
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; yüzyılları aşkın zaman önce, güneşin aya küsüp doğmadığı, denizlerin bol bol ağladığı zamanlarda dünyanın henüz keşf...
Dışarıda yağmura eşlik eden
toprak kokusu,
elimde kahvem.
İstanbul'un belirsiz bir semtinde,
bir cam kenarında.
Aklımda sen.
Yolumu kaybettiren,
çiçek...
Soluksuz, karanlık yollarda yürüyoruz
Çokça soluksuz ve çokça karanlık
Kaldırımlarda şalvarlarıyla oturan kadınlar
Birkaç acı daha bırakıyordu sokaklara
...
konuşulmayacak şeylerin eşiğinden
hiç konuşmamaya yemin ettiğim bir gecenin sabahı
tanrıya inanmamak için en güzel bahaneydin
kırgınlığının putlarını kırm...
Devam edelim.
Gururun tırnak gibi koptuğu yerde parmağın ucundan, susmanın bir anlamı yok. Ağlayacaksak da tut kolumdan. Düşebilirim. Düşebilirim çünkü bir...
Düşüncelerim tsunami yaratmaya başlıyor, artık zihnimde her bir düşünce beynin o cevize benzeyen yapısı içerisinde dolanıyor ve bunun verdiği acının tarifi k...
Okşuyor yıldızların karanlığı saçlarımı
Gecenin karşısında soyunuyorum
Karşıma alıyorum tüm dualarımı
Ayrılığı onlara da anlatıyorum
Terk ediyorum seni
...
Ne zor olurdu uyumak
Bildiğinde seni ertesi gün sonsuz uykunun beklediğini
Ne zor olurdu
Konuşmak, ağlamak ve de gülmek
Dökerken asırlık hayatındaki son ...
Kimi vakit kahır, kimi vakit garip bir dert
Uysal sedir, ölmek nedir? Bu kadar mı sert!
Mecal yok. Kirpik vurmadım, sabah oldu.
Söz et yârim! Kızıl gece n...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok