Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Akdeniz’in en kuzey noktasında soğuk yüzünden ürperdiğimde odaya girmemin üzerinden beş dakika bile geçmemişti. Markete giderken yanıma aldığım sırt çantamı ...
Hayatın içinde bir yerlerde, boşlukların asla doldurulmamış köşelerinde asılı kalmış mumlar gibiyiz hepimiz.
Kimimiz kendi kendini söndürmek için dörtnala e...
“İyiyim, sen?” dedim sahte samimiyet dolu gülücüğümle. Takındığım en sahte rol bu muydu? Pek sanmıyorum. Bir çok maskem vardı benim. İyiler, kötüler, çok köt...
Benim şehrimde hep yağmur vardı. Güzel günler, çimlerde dans eden çiftlerle geçerdi. Kuşlar tüylerini kabartıp sığınırdı birbirlerine. Damlalar düştüğünde eğ...
Düşüncelerim sancı olarak iniyor yüreğime. Her bir düşünce birikerek daha çok çökertiyor yüreğimi. Yüreğimdeki acı tüm bedenimi sarar oldu. Karartılı düşünce...
Çokça çıkmıştır karşımıza bu söz: Her gecenin bir sabahı vardır. Elbette her gecenin bir sabahı oldu ama kaç sabahın güneşi doğdu? Güneşsiz sabahları geceden...
Herkes uyur ve herkes uyurken oldukça masum gözükür. Hiç günah işlememiş gibi, hiç kalp kırmamış gibi. Asık suratlar, kızgın gözler, çatık kaşlar yoktur uyku...
Youtube'da dinleyebilirsiniz.
Geçmiş korkuların arasından, daracık sokaklar boyunca yalnız yürüdü. Her köşebaşında kendinden bir iki tutam bırakıp azaldı. U...
Youtube'da dinleyebilirsiniz.
Tozlu bir berjer koltuk, televizyona ucu ucuna tutunmuş bir dantel örgü, ahizesine tam oturmamış eski bir telefon; sararmış pe...
Ses yankılandı, kapı kapandı, su odaya doldu. Yüzüm avucuma aktı, mum eridi. Kibrit söndü, baykuş öttü. Aklımdan birini darağacıma çıkarttım. Sonra sallanan ...
Bekledim. İnsanlar geldi ve geçti. Ne diye yüzüme baktılar böyle? Onlar gibi olmadığımı nereden anladılar? Bugün onlar kadar inançsız olmadığımı mı anladılar...
“Canını yakmayacağım.” Canımı yak, kalbimi kır ve kanımı dudaklarınla temizle. Büyük ve kemikli elin çenemle boynumu sıkarken duvara yasla, saçların dağınık ...
Işığı açmadan da önümü görüyordum
Odama sızıyordu ışık hüzmesi
Arkadan cılız bir santur sesi boşluğu dövüyor
Kafamdaki boşluğu.
Tütsü tütmek için miydi, ...
İstemem sesinizi. Kitaplara sığdırırım kaoslarımı. Duymam, duyamam, hepsi birer cinnet paralelleri.
Avuç içlerimdeki çizgilerden akar yaşanmışlık denen o yo...
Bir ürperti geçip gitti. Güneşin batışından sonra ay tepeye çıkmıştı ama sanki ilerlemiyor, hep aynı yerde duruyordu. Gözümü ondan ayırmazken zamanın anbean ...
Kanlı gecenin zor saatlerine
Kıskaçların açılıp büklüm büklüm boşalan saf içtenliğe
Sevginin korkuyla sulanıp derin uykularda eziyetine, mutluluğuna ve kor...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok