Edebiyat > Deneme

yıllar geçtikçe sıcaklığı giden ilham dolu cümleler buz gibi kalıp terk edince insan arayı nasıl tekrardan ısıtır tam çözümleyemiyor. uzanıp alabilecekmişim ...

Boşuna yaşamaktan daha fena bir şey varsa neyden yapıldığını bulup ona varamamaktır. Kendimi israf etmenin acısı seninle kavuşamamaya benzer. En nihayetinde ...

Bazen gelirsin bir defterin tam orta yerine, sanki yazılacak her şey bitti sanırsın. Halbuki bu bile konu olur bir kaleme. Sen ne kadar dur! Desen de durdura...

adalet diye bir şey yoktur. adaletin herhangi bir şekilde, herhangi bir zamanda var olabileceğine halen ihtimal veren ve bu ihtimale rağmen var olmadığı için...

Kendi ayak izimle "aşındırdığım" o yolları asla değiştirmedim. Hep aynı merdivenleri çıktım, aynı ağaçları gördüm, aynı insanlarla selamlaştım ve hep aynı ha...

Anathema-Flying

Ağlamaya ihtiyacım var. Sonsuza kadar gözyaşı döksem de bitmeyecek bir hüznün, kapanmayacak bir boşluğun ağırlığını taşıyan bedenimin kendin...

Bir olay karşısında, haksız olduğunuzu düşündüğünüz bir olay karşısında ve o olayın neticesinde içinde bulunduğunuz durumdan nasıl çıkıyor ya da kaçıyorsunuz...

Afedersin üstüm başım toz içinde. Çok uzun zaman oldu çevremdeki fazlalıkların tozunu almayalı. Sanırım bu beni kirli biri de yapar. Açabilsem gözlerimi, bir...

Yine gecenin bir yarısı, saatler 03:07 gösteriyor. Güzel geçen bir günün ardından yine belirsiz ve nedensiz şekilde gelen duygu patlamasıyla boğuşuyorum. Kul...

Tout vient à point à qui sait attendre

Hayat önümüze çıkarttığı fırsatları değerlendirmek için bir ruh katmış içimizde bir yanını arasın diye hep, yarım doğ...

gecenin hangi körü bilmiyorum ayılmaktan korkuyorum zihnimde milyon böcek

cinayeti işleyen ben değildim

hikayeler uydurdum adından bağımsız zaten biraz böy...

Gerçek karanlığı kalbinde saklamışlara ithafen sormaktayım, niçin bu sebepsiz kendini aydınlığa boğmacalar? İnsan ak ve karadan oluşmaktadır kimilerine göre....

Sapkın bir merhamet bu bendeki. Kör ediyor durmadan beni. Affedişler kurutuyorum elma ağacında. Tüm kötülüklere gül uzatıyorum. O tokat atıyor ben yanağına b...

Bir devleti yücelten ya da zehirleyen, yalnızca yönetim şekli değil; sarayın duvarları arasında işlenen o görünmez kaderlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kud...

Kaç mevsim geçti bilmiyorum. Kaç sabaha sensiz uyandım bilmiyorum sevgili. Beni terk edeli kaç çiçek açtı, kaç yaprak döküldü bilmiyorum. Kış geldi hakikati ...

Multi anni transierunt ex illis diebus aestatis inter agros hordei.

Vide pueros currere dum sol occidit inter agros auri.

Mementote mei cum ventus occid...

insan budur işte: kendi zavallı varlığını, attığı her adımda ve içine girdiği her ortamda hissettirdiği mide bulandırıcı kokuyu, samimiyetsizce gülerken sins...

Başkalarına ait hikâyelerini okuyoruz. Esasen her birimiz kendi romanımızı yaşıyoruz. İnsanlık tarihi boyunca insan kültürel olarak evrildi. Avcı-taşıyıcı ol...

Aşkın hasretine bir ormancı kuş yolladım,

Kaybolmuş karanlıkta, siper ettim göğsümü

Sarıldım dalına.

Dur dedi kuş, ben sadece umudun habercisi.

Oysa s...

Yoruluyorum, göğsümdeki kıymığı çıkaramıyorum. Tarîfini bulamadığım ve belki de hiçbir zamân bulamayacağım bir hüznün gölgesinde nefes alıyorum. Doldukça t'a...

insan, ancak geriye dönüp yaşamı anlamaya çalıştığından, kendisini o noktaya getiren sonsuz olasılığı ve değerli olduğunu düşündüğü kilometre taşlarını mutla...

meselelerin kökenine indiğinizde, irdelemenizi ileri aşamalara taşıdığınızda onların kum taneleri gibi parmaklarınızın arasından kayıp gittiğini hissedersini...

hayatımı, onu anlama yolunda kullanabileceğim bütün yöntemleri en uç noktasına kadar keşfedip ustalaşmakla, her birinin diğerleriyle eşit yetersizlikte olduğ...

Gölgemi düşürdüm! Buralarda bir yerlerde olmalı gördünüz mü? Zayıf uzun huzursuz... Kalabalık buralar gürültü sevmez o... Nereye hangi ağaç dalına hangi tari...

Tabelada görüldüğü gibi çok eski yıkılma tehlikesi olan bir binanın küçük bir kafesi andıran penceresi... iç açıcı hiçbir şey yok. Çatlak sıva, gri bir duvar...