Edebiyat > Şiir
Bu alanda, şahsınıza ait şiirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bir özlem ki içimde fırtınalar kopar,
Adını anarken dudaklarım titrer.
Gönlümdeki yangınla sana doğru koşar,
Yıldızların ışığında seni arar, bulurum her g...
Önce Can dedim, aradım her dem seni,
Yandı içimde aşk ateşi, her an seni düşündüm.
Sonra Canan oldun, sevdamız gönül bahçemizi yeşertti,
Gönlümün sultanı,...
Saat gecenin dördü,
Şaheste, gün çoktan öldü.
Papatya vari çiçekler,
Adını sayıklıyor.
Karahindibaları insanlar,
Papatya sanıyor.
Hani şu üfleyince uçu...
Dünyanın renklerini sırtlanmaya çalışırken,
Simsiyah insanlar olduk.
Hatırlar mısın bilmem,
Bir kaç ağaç ve yeşilliklerin içinde papatyalar,
Gökyüzü şenş...
Bakma lütfen
ondan bundan şundan sıfır yedi uç dilendiğime
senin yerin hep başka
senin kökün orman
senin yazın kömür
Bir açacağa bakar
keskin cümlele...
Bir gün gelip soracaksın nasılsın diye,
Üzerime pişmanlıkların sıçrayacak.
Nefesin yetmeyecek bazı cümleler için,
Gözlerimi kısıp baktığımda anlaşacağız...
Karakterim, sözlerim, isteklerim gibi
Narin, kırılgan değil içimdeki
Öyle muhafaza ettim ki
Öyle güçlendi ki
Tekrar gösterebilmem için
Geçebilmek gereki...
Bu nerenin hüznü
belki bulabilirsem
halledebilirim
kendimi düzeltebilirim
zamansız olmak isterken saklanmışım
zamansız
yaşadığım her gün birer birer...
Niye yazıyorum bütün bunları
Kime yazıyorum
İçimdeki boşluğun ağırlığını hafifletirim düşüncesizliğiyle
Kimlerin zihnini zehirliyorum
Belki de kimsenin ...
Yaşamak mı ki bu
Yoksa bu mu ki yaşamak
Şayet tanrı varsa
Bir yerlerden bize gülüyor olmalı.
Kafamın içinde bir büyük dünya
Dünyanın içinde bir küçük k...
sessiz bir girdap başlar parmak ucunda
asma ağaçlarının arasında yankılanan bir sessizlik
akan sularda yıkasan da sözlerini, değişmez
içine oturmuş bir d...
Alnına düşen saçların
Kısılan gözlerindeki kazayakları
Boynunda açan krizantemler
Bazıları hala tomurcuk
Ne hoş
Ne kadar yalın
Çırılçıplak
‘’Rengi bozuk bir gökyüzünün anlamsızlık
çağrıştırdığı zihinlere ithafen.’’
Burası fazla sessiz, kayıtlara böyle geçirilsin!
Var olan bütün gölgelerin...
Azizler uykuda hala.
Sonsuz bir perdenin aralığında,
Ne gelen var ne giden.
Bu gece sindirilmiş uykusuzluğun en acı kıyısında.
Sarhoş oldum, sarhoş oldum...
Bir şarkıyı düşünüyorum, bir de seni;
Şarkıdaki sesini,
Sesindeki nefesini, gözündeki gülüşünü.
Üzüntünü hissediyorum, kederini.
Bir melekler bilir kader...
Bir sandal bekliyor kapımda beni.
Öyle bir sandal ki bu,yok Ademin yeri.
iki,üç kişiyi daha var almaya yeri.
nerden geldi bu sandal şimdi,ne zaman geldi?...
Hayat demiş olup da
Yanına da afilli bir virgül koyup
Edemeyeceğiniz laf yok
Hayat, zeytin yemektir,
Bile denilebilir.
Zeytin'i nasıl yersiniz mesela?
...
Mihr semaya küsmüş bu akşam cefada
Mah-u semaya çekilmiş durmuş gündüz semada
Mihr küsmüş Mah'a kızmış ihtişamı vara
Ne ihtişamı kalmış ne de ahu-kehribar...
Dağın haberi var mı benden,
selam göndersem alır mı?
Ben sır ve selamla doluyum
omuzlarım da yer kalmadı..
Herkes dökmüş de göz yaşını
bir ben kims...
Bilir misin
Koltuğun yerini değiştirdim
Yeni, hep almamı istediğin
Kıyafetler aldım kendime
Bıyık bıraktım, sevmezdin.
Uzadı, oturdu iyice yüzüme
Sensi...
Yıkayamadım ruhumu
Sevginin sevi ile
Farkındalıkla öldürdüm kendimi
Bu çağ nasıl desem, nasırlandırdı ellerimi
Bak, kabuk tutmuş avuç içlerim
Ayası...
Tüm mutlu insanları çıkardım takipten
Seninle olabileceğimiz hayallere uzağım artık
Pencereden kuşlara bakmıyor hepten
O da saldı yaşamayı miyavlamıyor bi...
İnsanların kişiliği nerede
Koşturmaca uzaklaşmış
Buralardakilerden
Sevgiden
Bitmekte yokuş
İnsanlardan uzakta
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok