Ağustos (Musa Seyrek)
@agustos
Şair, yazar ve fotoğrafçı
"Kurşun kelâmdır benim yazdıklarım
Şiirsizliğine veriyorum, yaralanmıyorsan"
Ben zamanı gördüm,
İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu,
Bir mezar böyle kazılırdı ancak,
Yıldırımsız ve baltasız,
Bir orman böyle devrilirdi!
Geliyorum yanına, var mı haberin?
Ben her şeyi duyar, görür ve bilirim
Nasıl inanırım sana, varlığın sadece bir öngörü?
Zaten böyle ayırıyorum gören ile k...
Zamanında verdiğim doğru kararların ekmeğini yiyorum.
Sen de bundan sonraki açlığını yattığın yerden götürdüklerine sayarsın.
serzeniş içinde olunca
sabah olur mu sandın
akşam düşündüklerini
sabah unuturum mu sandın
sabah olunca hâyır varsaydım
döndüm durdum da sabahı oldura...
Yaşamayı niye anladığımı bilsem
Şiir yazmaz ekmek yerdim
Başkası yerine çarpı attığım
Yevmiye defterleri üzerinde
Bana bakarken niye ağladığımı bilsem
...
Merhaba bir fikri yaşatmak için kendini öldürenler. Bu sizin şarkınız. Ama başkaları dans edecek. Korkularınızla bile onlar yüzleşecek. Dünyadaki her şeyi ku...
İlkler unutulmaz demişler.
Umutlu gözler vermişler.
En buhran anda ışıl ışıl parlamış,
Gözyaşını saklayan anadan neşe vermişler
Beden ilk defa umudu redd...
Biliyorum ,sen de biliyorsun, tamam.
İnsan mutluluğun peşindedir.
Acılar ise hep annem gibidir ya da en sevdiğim lise öğretmenim.
Kalbimin çoğu tahsil d...
Öldürmem gereken biri var içimde
Ölüm sağanak bir yağmur peşimde
Bıraktım alsın sevdiklerimi benden
Varsın genç yaşta öleyim erken
Kader ile ecel birlikt...
Şiir, sonum olacak biliyorum
Suskunluğumu neşrettiğim bu tuzlu yazıların diyeti
Bir gün, beni anlama pahasını harcayan mahlukatların elim yargılarıyla
Öd...
İstemiyorum yahu sevgini.
Kamberim ve küstahlığa bak, düğünüm de, aramıyorum dengimi.
Tuzlu suya koyulmuş patlıcanın acısını alırsın da geri veremezsin ki ...
Göz kapaklarıma atalarımın göç ettiği yollardaki taşlar çökmedi o sabah.
Yolda yitirilen hasta bir çocuğun yasını tutar gibi ağır değildi göğsüm, kafesinden...
Sadece yaşamak istedin,
Yaşamak, boğazında bıçak oldu.
Bir evde yaşayıp büyüyebilmek için, her gün katledilmeyi kabul ettirdiler.
Çünkü gidecek yerin y...
ne yapsam sevdiremedim sana bu evi
kiraz çayı demledim
çayın sıcağını, tadını sevemedin
sıra bana geldi
çayın sevilmemelerine dahil oldum
mevsimleri...
ve sessizlik. çok sessizdi ev. sadece ayak uçlarımızın sesi. tüm o kalabalık gitmiş, renkler yeniden geri gelmişti. seksen metrekareye ne sığabilirse sığdırm...
Bir halk savaşı bu
Sindirilmiş, korkutulmuş ve
yontulmuş bir halkın uyanışı
Açlıktan, liyakatsizlikten, baş kaldırmaktan
Tutuk evlerinde işkencelerde
İd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok