yüreğim yeni filiz
yüreğim kor
hatta belki de külleri akan nehre dökülmüş aşk
yaprakları fala kurban gitmiş bir papatya taşıyorum göğsümde
çiçekler
anıl...
Kıyametler kopar şu garip alemde
Davudi sesiyle bir melek kıyımızdan geçmektedir
Silahlar konuşur, bombalar patlar
Nefret kusarken dört yanından
Ademoğlu...
ayaklarımla taşıdığım bir dünyaya ait olan, bu direnç nedir
kimsesizliğime alamadığım yanıtlarla bakirdir zihnim
hangi yazgı ise, gökyüzüsüz açılmış gözle...
İnsanlar, hayvanlar, ağaçlar, böcekler bir anda yok olur mu? Olur elbette, bir sel olur aparır, bir rüzgar olur uçurur; bir yangın olur küllerini savurur da ...
Bildiğim tek şiir kaşına değen kirpiklerin
Bir içim su, okunası gözlerin
En güzel kitabın satır başı
Bir kuşun özgürlüğü olan sesin
Ya bu eller öpülür,
...
Fasaryalar sarmış dört bir yanımı
Sadelik zor zanaat, çünkü yaşam şatafatlı
Zapt etmişler en güvendiğim yanlarımı,
Alışılmışın dışında yol ve hancı
Ke...
bir yaz akşamı geldim dünyanıza
taşıyacaktım ölene dek içimde kış soğuğunu
kimliğimde gecesini, karanlık bir düzenin
doğurmuştu beni alın teriyle yaşamanı...
Bu üç katlı, sekiz odalı, her odasına güneş dolan, bir gelin gibi süslü ve bembeyaz, bereketli ve yeşil bahçesinde gelinciklerin, kırmızı ve beyaz güllerin, ...
Beni çiçekli yollarından acıya yürüten hayat:
Ayakkabılarımı gördün mü?
Hiç bakmadın pencerenden yüzüme
Sana taşlar, kartopları, sevinçler attım aşağıdan
...
üçü saat gecenin
bölünüyor ortadan ikiye gün
kursağımı yokluyor
erteledikçe büyüyen leke
uyumalar ağrıları dindirmiyor
dinlendirmiyor da
ayaklarımı bır...
Tarihe not:
21. yüzyılın 21. yılındayız.
Başlamış bir değişimin sürmekte olan devamında, son derece zahir olan ahirin zamanındayız.
Düz yazılarım pek düz ...
Akıllanmazdın biliyorum
Ama
Sürmedin ellerini acıdır diye
Acıtır diye soluklardan sevgilere
Söylemedin bu neyin tasarrufu ve
Sen bunca ruhu katarken bir...
Yitip giden gece kadar yalnızım
Yağmurlu bir gün olsaydı durmaz ağlardım
Tepemdeki delik biraz kararsaydı da
Şu çakıllı yol biraz daha uzasaydı
Ne olurdu...
1. körüm;
en çok kendi karanlığıma doğru.
ışık ne uzak
ve mevsimler nasıl davetkar.
ne uzak şimdi düşlemek;
sevdiğimi çırılçıplak üzerime düşerken.
ben...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok