çeyrek asır artı iki boyu dünyaya bulanmışım
ben miyim, ben mi düşünüyorum
-ben mi söylüyorum bunları
bilmiyorum hangi sesler yer etti kulaklarıma
benim ...
bugün yine aklım bana diş biliyor
ben duruyorum öyle
ve o güçleniyor
gece tadında aydınlığını yüzüme sürüp
tarihimi kökten değiştiriyor
sürünüyor etime ...
Durgunluğunu götür gözlerimin önünden,
çıkart üstünden dünyevi söylentilerle dikilmiş elbiseni,
yol kenarında aniden unut beni ve sonra tekrar hatırla;
ka...
Biliyorsun ellerinde arınabilirim kirlerimden
ama temizlenmem asla,
çünkü senin güzelliğin yalnızca daha da çirkinleştirir beni,
asla tutmayacak bir büyü ...
Kursağımda duran hevesleri öpüyor sinsice,
sol göğsüme iliştiriyor başını,
o an ilmek ilmek örüyorum sabah gürültüsünü,
sakallarıma bulaşan bira ve sigara...
Galiba gebeyim yakınmalara,
rahmime tekme ayetleri atıyor rabbim,
tam böyle sandal üstünde kavramışken çatlak zemini ayaklarımla,
aklıma çocukluğumdaki at...
Hareket edemeyeceğim kadar dar bir hücrede, rahatlık seviyesi umrumda olmayan bir koltukta uzanıyor olmayı hayal ederken buluyorum kendimi. Nem kokusu yüksel...
Çünkü hayat parçalara ayrılmak
ve yeniden bütün olmaktır,
okşamaktır tutamlarca saçı
ya da savaşmaktır onlarla,
boğazlı kazağın kaşındırmasıdır boynunu,
...
-uymaz diye tırsıyorum diktiğim elbise ruhuna ya da tenime oturmaz diye rötuşların.
Bir bakışına şahit yazılmıştım koltukta tek başına otururken,
bir şeyle...
sen böyle kendi uzağında sürekli
ama nasıl içine sataşık -baltalar gibi ormanı
nasıl da büyüyor dağarcığına ektiğim kadavra çiçeği
şaşırıp kalamıyorum da ...
Sonra yalnız gecelerimde bayat kahve tadı doluyor ağzıma,
ellerim yüzyılların hareketsizliğiyle birbirine kenetli,
depremden yeni çıkmış kentler kadar boş ...
Yaklaşık kırık dakika süren telefon konuşması sonrasında buluşmaya ve yürüyüş yapmaya karar verdik. Birkaç dakika içinde hazırlanıp çıktım. Birbirimizi görec...
Yıllar içinde hangi haller bir kıymık gibi batacak ise zihnine,
Tanrı ne kadar var ise ya da yok ise ebediyet,
ölü şairler o kadar sel gibi basacaktır bili...
Hayatın asla dinginleşmeyecek halinin tamamen farkında olarak, gri kaldırım taşlarının üzerindeki
çoktan ölmüş ayak izlerini ezip geçtim. Kendi ayak izleri...
Çaylar demlendi,
gelen ve gidenler oldu,
sabah olunca ışıklar söndü
ve tekrar yandı geceleri,
geceler boyu hiç söndürmediler öldürülmesin diye kimse,
he...
annem öldü, otuzunda kocaman bir çocuktum ben
gün karardı, gözüm yandı
-ağlamaklı oldum
dikiş attılar sol kaşıma
doktoru hiç görmedim
ne denir önünden ş...
yokluğuma sofistike anlamlar yükleme
kavminde çoğa yakın ölü var -gör şunu artık
dön istersen dibime gel çarmıhlara ger beni
her birimi binlercesine yem e...
Biliyorum ki her koşulda sevişeceğiz seninle,
esas mesele önce kimin giyinecek olduğu,
belki çelişkiler tokuşacak teninde
ya da tedirgin ıslanacak toprağı...
#1
gün renksiz gelir
ayırdı sende yoksa
bir düş olmanın.
#2
az başınasın
eski kentin içinde
onlar çok iken.
#3
kahkahasıyla
eski bir intihara
işar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok