geçen gün boşlukla konuştuk.
çoluğum çocuğum...
var beni demesinler uluorta
talan böyle böyle gözlerimizin önünde
biliyorsun iki alkışta sarkık dal nece
...
kafamdaki seslerin susmasını beklerken
ve güzel olan tüm kalplerin sancılarını duyarken,
gözyaşlarıma bu sefer fısıldadım intihar etmeleri için,
bir bir i...
Bir kadının en sevdiği olamamak
Ve olamamak hiçbir zaman aşk dolu
E tabii nefret doluyuz sonuç olarak
Sevmek değil de nedir yaşama tutunmanın ilk yolu?
O...
İlk o bastı deklanşöre
İlk o gördü gözyaşlarımı
İlk o geldi bana ve ben kapıyı açmadan evvel
3 kere tavaf ettim acılarımı
3 kere darmadağın kaldığımı anı...
ses geldi kulaklara kabullendik
kurşun yağdı üstümüze parçalandık
hiç yoktan bir var ettik
gülü sevdik dikenine katlandık
cevahirler kırıldı sinemizde
...
Erkekler, kadınlar
Hür olmuşlar ve tutsak kalmışlar kalpte
Uzaklar, yakınlar
Köşede bekleyen soğumaya yüz tutmuş anılar
Kâğıtlar, izler, kokular
Köşeni...
kımıldamayan ağaçlar gibi içime içime büyüdüm,
bir yüz nasıl kaybolursa kısa bir yolculuk gibi.
uzun bir iç çekişe benziyor benim de gitgide gözlerim.
zay...
Ey bütün eskimiş yanılgılarımın köhne tohumu
Suyun gürleyen sesi!
Çağlayan ırmakların boran mevsimi
Şavkıyan kebir!
Bana öğrettiğin bütün kadim hecelerin...
Tutan deniz,
Baktığım ay,
Kimseler yaptırmam ben çay.
Çevirsem kendimi
Bir gölgeye,
Dönüşürüm ben bilmeceye.
Derim ki
Keşke
Sevseydin beni gönlünce
...
Taze taze gel avuçlarıma
Günlerime konsun naneliğin
Fesleğen ya da begonviller
Pencerelerin hep yarım açık
Sızayım diye ahşaplarına
Yağmurlar dolsun rut...
Uykumu geceye teslim etmeden önce yağmurlara fısıldadım bir kez daha ayrılık acısını.
Can evinde başlayan bu yangın, ruhunu katre katre yakıp kavurmadan sön...
Ben olsaydım isim vermezdim kendime
Atım üçüncü gününde dayanamadı
Dünyanın kaybolan çivisinin peşinde
O olsaydı medet ya bahane
Fincanda balık boğazı...
Gözlerime gençlikten kalma uykular batarken
ağızlara bir açıklık getirmek ne zordu
henüz sakallarıma olan inancım yerindedir
yalnız susan, kıpırtısız hatt...
şimdilerde sevdam
osmanlıdan kalan büyük ve ihtişamlı bi kapının ardında
yalnızlığımsa
anadoluda bi türbe gibi sapasağlam duruyor her yüzyılında
yaşamaya...
gözlerinde bi' salıncak var
yüzümü yatırmışım üstüne
derdim çok, ağzımda çakıltaşı
ve içimde öfkeli bir gözyaşı
büyüyor
dert ortağım ceketimden
bir tür...
Teşhisim bitti, ortaya saçıldı karartılarım, göremedin
Bölemedim artarda peşime takılan günlerin gündönümünü
Ne geçmiş, geçmişse geçmiş, geçmişte bırakılmı...
yakıyorum kendimi çürümüş güzel bir köşkü yakar gibi sarhoş ıslığında gölgelerin
aç bir çocuğun ıssız kemiklerinde benim duyulmamış bir şarkım vardı.
eller...
Tepende gök var çıldırman gerek!
çığlığından gizleniyorsun güllerin içine sıkışmış nefessin.
ateşi hapsetmiş kafessin
böylece evet, üşümeyeceksin.
arıyor...
Dilini damağında hisset
Çek içine günün yorgun nefesini
Düşünceler bir palyaço gibi ürkütücü
Kahkahalar kulaklarıma tıkadığım yanık papatyalar
Eşelediği...
beş senede bir uğrayan hüzün
biraz telaşlı, aceleci göründü gözüme
daha nadasa bırakamadan yüreğimi
daha başlamadan nisanımın yağmurları
daha yüzüm gülme...
İstanbul Kadıköy iskelesinde, terk edilmiş tekne yalnızlığına benzerim bazı zamanlar
Yosun tutmuş paslanmış lakin dimdik ayakta
Oysaki kim istemezdi Gülhan...
sanıyorum şimdi ben
durup durup coşarım
tüm yeniliklere rağmen
gecenin sonuna yolculuk yaparken
oluşan kımıltıları boş verir zihnim
yoktur hiçlikten ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok