Kıç kadar balkonlara sığmıyor hayatlar
belki biraz Pollyannacılık varsa serde
Zekiye Teyze'nin lastikli donları yerine çiçeklerini görebilirsiniz
Aynı bal...
Ben bu yolları ellerim yarılmadan aştım.
Ekmeğimi ellerimle seçtim.
Bir de burjuva(!) bir zevkle tam buğday ekmeği alıvermişim.
İşin aslı beyaz un karnımı...
Bir adam.
Bir masada oturmuş, yayarak bacaklarını.
Göbeği kendinden hayli önde.
Annesi tıkıp durmuş ağzına sonsuz yaşına dek.
Bıyıkları ünlü bir Sovyet k...
Rüyalarımı süsleyen bir katil var
''Her ölüm erken ölümdür'' diyor
Dişleriyle kan yüzüme yüzüme
ve nevrotik bakışları.
Ama çok geç
çok geç, ben artık öl...
Bir yüzüne ağır geldin aşkın
Kainatı bir kızıllığa gark etmeden bırakamazdım
Doğrult göğsünü şu bahara
Tüm münevverliğimden sıyrılıp
Yine entelektüel bak...
Kerpiç evler diktim dünyama
Kargışlanmaktan korkarak yaşadım
Şehrin her yanını dolandım uzuvlarımla
serildim ona karşı
Vakarımı kuşanıp derdime yaslandığ...
Her hadisenin meçhul yanı bir ukte olarak kaldı içimde
Ben hiçbir münasebetsiz elin uzanamayacağı saat
Tik tak tik tak tik tak...
Yürüdüm zamanı azık bell...
Şu küçük Asya dediğimiz topraklar hiç şüphe yok ki Yunus Emre'yi, Itri'yi, Karac'oğlan'ı, Veysi'yi, Esrar Dede'yi doğuran topraklar ve yine hiç şüphe yok ki ...
talihsiz düştüm yorgun
sanıyorum ellerim terledi
direndim, ağladım, güzeldim
ve elbette tüy ektim dilime dolaşmadan
çünkü kambur bir aşktı bu.
yansımam
...
Yarısı kesilmiş fotoğraf
Tam gülüş, ışıl ışıl
Kesilmiş yarıya aşık
Bir güneşli bakış
Fotoğrafın kenarinda ten
Incecik, beyaz
Bez bir çanta çimlerin üst...
Senin yurtlarından kaçıyorum
ağır-aksak adımlarım ümitsiz fakat
sağanak yağmur tenimi okşuyor
çünkü senin adını bile unutmadım
çarpmadığına inanmazdım el...
Köyde, iki büyük seranın arasında, iki katlı bir kulübemde; ruhum, sinirlerim ve ben yaşıyoruz. Ruhum ve sinirlerim üst katta, ben de alt katta yaşıyorum. Ru...
Sana koşuyorum vahiy damarı çatlak
iklimin terk ettiği yapraklarla
rap rap rap
ışık süzüledursun dudağında bıraktığım izler uğruna
hangi güze dönsen yüzü...
Türkçe yüklem odaklı bir dildir. Cümle yerleşim kuralına göre yüklem sonda olmalı ve vurgu yapılacak öge yüklemden hemen önce kullanılmalıdır. Bu gibi kurall...
Dengesizlik içinde dengedeyim
güneşi aya
gündüzü geceye bağlayan bir sürgündeyim
peşindeyim karanlığın
sürekli peşindeyim
izin verin anlatayım;
tutunma...
Bugün son günlerimin ilk günü...
Ekim ayına gireli bayağı olmuş. Çıkmak üzereyiz hatta. Son günlerimi yaşayacağım zamana dek en sevdiğim mevsimdi sonbahar. ...
Bakışlarında puslu bir perde
O perdede flu bir atlas
Kaybolacak bir yer beğen kendine
Demode bir akılla artık burada durulmaz
Kısık gözlerini boşluğa çev...
Sözlerime bir çok ihtiyatımın olduğunu, özellikle dünya bahsinde bu ihtiyatların ruhumu ne büyük çıkmazlara soktuğunu belirterek başlamak istiyorum. Ey sevgi...
Değişim... bu kelime var olduğu müddetçe bu eylem her zaman devam edecektir. Değişimler normaldir ve rahattır. Yaşadığımız çağda, dönemde art arda birçok değ...
Yazının başlığı çok şey anlatıyor aslında, anlamaya mecali ve takati olanlar için... Anlamaya takati olmayanlar için ben de bir şeyler anlatayım; sözcüklere ...
Yılların geçmesi değil, artık anların arasında sıkışmışlık nefes aldırmıyor. Bir düzine dizeler buluyor, düzinesiz, nabızsız gidip gelmelerin sonu bu olacak ...
Yatağa sırt üstü uzanıyorum, ellerim kafamın hemen arkasında. Kalbim sağ kulağımda atıyor. Düşüncelerim akan bir ırmak gibi, sürekli beynim yıkanıyor ve çalk...
Ey gecelerimin bir buhurdan tütercesine gözlerimi hırpalayan yüzü, senin için ve yalnız senin için habersiz bir harp başlattım eğer başlattımsa.
Aşktandır ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok