Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gözlerin karanlığa alışmış, bedenin yorgun, ruhun bitkin. Ellerinin acısı, yorgunluğun arasında kayboluyor. Ama durmuyorsun. Çıkmana çok az kaldı, bunu biliy...
Bir kuyudayım, derin ve karanlık. Duvarları yüksek, çıkmak zor. Burada yalnızca kendi nefesimin yankısını duyuyorum. Yukarıda bir ışık var, uzakta, dokunamay...
İnsan, endişeden yaratılmıştır.
Korku ve cüzzam, korku...
Her nereye baksam boşluk.
Zira, acı verecek kadar güzelsin...
Kaldı ki ölümün de bir öznesi olm...
Ayrılık kararını almamız kolay olmamıştı. Neredeyse iki yıldır birlikteydik ve hem birbirimizi çok seviyorduk hem de birbirimize çok alışmıştık. Arkadaş kala...
“Ege'nin Kıyılarında” adlı senaryoma kitapyurdu, D&R ve idefix gibi çeşitli sitelerden ulaşabilirsiniz.
sözde seviciler,
sanat seyircileri
neler geçti dersin,
ben vazgeçilmelerin çağıyım.
çok karışık günler,
bi o kadar aşikâr hayat.
gül dalından kopan yap...
Bekliyorum, bir şey yazmanı, açıklama yapmanı veya ne bileyim işte ne düşündüğünü söylemeni, oysa sen beni hiç görmüyorsun, önemsemiyorsun, ben de garip bir ...
Geçmiş, hayatımızda derin izler bırakan anılar ve tecrübelerle doludur. Ancak, ne kadar özlersek özleyelim, geri getiremeyeceğimiz bir zamandır. Onu değiştir...
Ayın sağ yarısı parıl parıl parlıyor, sol yarısı karanlığın arkasına gizleniyordu. İlk dördün müydü bu son dördün mü, hatırlayamamıştım. Zaten bana neydiyse....
I. (Kanatları titrer)
Kaldık işte bak toprakla yine yeniden
Bir bileğin zindanlar gibi yoklanmasıdır şimdi
Jiletle bir tutam saça boğulmak
Hasret, nasıl ...
Serin ve de kararlı bir yağmurun altında,
Beyazıt çınlıyor şimdi,
Tam da ikindi ezanında,
Sence de tuhaf değil mi?
Bir tebessüm, ne çok keder biriktiriyo...
Ben eski bir kitap
Ucu kıvrık sayfalardan
Arasına sıkışmış çiçeklerden
Hiç ulaşmamış okuyucusuna
Raflar yeni mezar
Tozlu karanlık bir gemi
Unutulan hik...
Müjgan yalnızlığını eski bir yorgan gibi üzerine örtüyor bugünlerde. Tir tir titriyor. Elinde avucunda bu yırtık pırtık yorgandan başka hiçbir şey kalmamış. ...
Kötülük bu kadar yayıldı mı
Ne oldu kalplerimize
Ne oldu bu insanlığa
Cehennem oldu bu dünya
Çare var mı bir gün daha yaşamaya
Ölmek istemiyoruz artık
...
Ölüm insan için,
Felaket insan için.
Ölür kadın niçin?
Ölür çocuk niçin?
Başka iş mi yok felaket için?
Korku insan için,
Son insan için.
Korkarım ...
ait olmak ya da olmamak. içimden, tüm dünyaya ırmaklar gibi akan ışıklar, yüksek sesler, kahkahalar, devamlı bir sallantı hali… kendi dünyasını taşıyamaması ...
O gece yine yağmadı yağmur,
Ama sen vardın yanımda.
Ekşi bir başlangıcın,
nereye gideceği bilinmeyen bir
devam yolunun gidişatı
Sana saçlarını açtırdı...
Sarhoşluk saatlerinde
hiçbir yudum alkol girmemişken mideme
sana duyulan özlemle,
kalbimdeki sancılar, ağrılar
baş kaldırırken duyduğum sarhoşluk.
Sen...
gözlerimi kapattım. yavaşça içime akmasını bekledim gecenin. içim geceyle, onunla dolsun istedim. ve güneş tekrardan doğmasın hiçbir zaman, yakmasın içimizi…...
Kendinden ışığıyla doğanlar var
Biliyor ve görüyorum
Ben ışığımı kendi ellerimle yarattım.
Küçük bir ateş böceğinin kanatları arasındaki titrek bir parlam...
Ay doğuyor
Yükseliyor, yükseliyor ve yerine yerleşiyor
Gecenin kalbi atmaya başlıyor
Kurtlar tek tek uyanıyor ve sana doğru koşmaya başlıyor
Ulumalar orm...
tanrı köklerimi çok mu derine kazıdı
oysa tohumlarımı toprağa savurmamış mıydı
varoluşum benim saygıdeğer lanetim
dalsız, gövdesiz, kökten ibaret bir ağaç...
Nâmüsait bir yürekten bulmadım hiç ben huzur
Kim yabancı kim yalancı görmedim bir dem kusur
Ben mi saftım yoksa kurnaz fark edilmez son mudur
Korkar old...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok