Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
usulca yaşıyorum, günde iki nefes
bir ki
usulca bugün uzaklara bakacağım, yarın daha da uzaklara
öbür gün belki bir iki adım atacağım
öyle diyorlar ama...
Yoksul ölür,
Enkazın altından çıkar bedeni.
Borçlarını yazdığı kağıt ve bir miktar para
Çıkar çantasından.
Yoksul ölür,
Kurşunlanmış bedeni bulunur sava...
onun kalbinde nefretler vardı
dağıtsa da bütün gün etrafa
yine bitiremezdi
bir gün yoruldu bu yükten
dağ gibi büyümüş nefretini
kızına yıktı birden
17 ...
Bu art arda gelen sesler
Hiç kesilmeyen biplemeler
Ahenkli çığlıklar delirtti beni
Bir zamanlar aklım yerindeydi
İçine doğduğum dünya
Bana kendim olarak...
Duman altında kaldım benliğimi ararken,
Ben kimim dünyada onca yalnız varken?
Ne zaman duracak kalemim durmayı
Istemezken?
Tanımıyorsun asıl kimliğimi,...
Köy içinde, nalına mıh değmemiş bir at gibiyim.
Yularımın uzunluğu kadar evcil, çekice öfkem kadar yabaniyim.
Adına soluklanmak dediğim şu kısacık vaktin d...
Karanlığa düştüğünde an beni
Ay gidip gece bütün soğukluğuyla içini üşütürken
Ruhun bütün yaralarıyla kanarken
Titrerken gözlerin korkudan
Unutma kahrama...
İki damla gözyaşımla kaldım bu diyarda
Ne sen bunun farkındasın ne de o farkında
Geçmiyor kaleme sözüm
Geçmiyor yürek sızım
Gün doğmuyor artık bana
S...
Bırakacak mı peşimi,
Hatalarım.
Her sokağın başında bekleyecek mi?
Sola döndüğümde solda
Sağa döndüğümde sağda
Aklımın en derininde hata
Sağ da onun so...
Adım atıyor gözlerim
Pervasızca, zalimin üzerine.
Hesap soruyor kulaklarım
Ama hınca hınç dolmuş dilim suskun.
Hangi günahın sabahı bilmiyorum.
Daha do...
Bakmak şimdi bir cehennem.
Baksam yanarım,
Bakmasam ateşteyim.
Sana hiçbir şey olmamış gibi baktım
Sana bakınca dindi tufan,
Kopmadı kıyamet.
Gözlerine...
15. yüzyıl doğuda Çağatay edebiyatının oldukça verimli olduğu, batıda Azerbaycan edebiyatın yeterince gelişemediği, Anadolu sahasında ise Osmanlı Devleti’nin...
kemik torbalarına doldurdum özgürlüğümü
yatağın sıcak köşelerine sıkıştırdım
bir saç teline, örgüye bağladım da boğdum
yalnız oturdum, yattım
sessizce, k...
Onca ayak izi var yüreğinde
Ne de çok olmuş misafirin, derler dinledikçe
Sana söylemek istediklerimi yutkununca biliyorum haklı olduklarını
Dalıp dalıp gö...
Bir bıçağın iki ayrı yüzüne yazılmış kaderimiz
Bizi birleştiren her şey bölünür tam ortasından.
Hikâyemiz, tarifidir imkânsızın.
Ve vurulursa kırlangıç yu...
Üstümde yığın yığın yorgunluklar
Alışılagelmiş cümlelerle birlikte
tamamlanıyorlar.
Kapanmayan yaralarım
Şiirlerden ümidini kestiğinde
Bozuk bir plak ...
Kızıl günbatımının mavi gökyüzünü öptüğü bir günde,
Kuşlar gibi özgür olmak...
Yeşil üzerine uzanıp bulutları şekillendirmek.
Parmak uçlarımda yükselip gö...
Herkesin farklıdır içten içe inandığı Tanrı
Kimi göğe çevirip başını öyle sığınır Tanrı’ya
Kimi sevdiklerine, etrafına bakıp şükrederek
Kiminin derdi vard...
Milli Edebiyat
Fransız İhtilali, mutlak monarşinin aydınlanma filozofları sayesinde yıkılıp yerine cumhuriyetin kurulması ve Batı dünyasında ortaya çıkan bi...
...
Sonraları düşünme fırsatım oldu biraz
Zaten ya önceleri ya sonraları düşünürüm hep
Şimdiki an bana ait değilmiş gibi
Bir zamanlar sen yoktun
Sonr...
Dikişleri atmış ayakkabımı yine alelacele giymeye çalıştığım bir güne uyanmıştım. Her defasında zihnimi allak bullak eden bağcıkları bağlamak zorundaydım. O...
Kalemimi de alıp çıkıyorum,
Defterim ve yüreğim sizde kalsın.
Sözlerim kulağınızda çınlasın:
"Dayanamadım artık gidiyorum."
Bambaşka bir şehirde anlatırı...
Uzun yolculuklar...
Ardı adına dizilmiş yeşil yapraklı ağaçlar mavi gökyüzünü öpüyor
Bir kuş gözlerimden havalandı, kanatları kalbim
Kulaklarımda geçmişte...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok