Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kaburgamdan Gelen Aşk
Bir nefes boşluğunda doğdu kadın,
Tanrının parmak izleriyle çizilmiş,
Varoluşun en derin çukurlarında,
Bir kaburganın yitimiyle ...
Beyaz zemin üzerinde satranç tahtası hâlâ iki genç adamı karşı karşıya getiriyor. Siyah taşların ardında oturan neşeli genç adamın yüzünde yine o rahat, umur...
Kendini kanıtlayan bir baş ağrısı,
Yani unutulmayacak olanlardan,
Yani nasıl desem anlarsın ya,
Şu uykuları gebertenden.
Pencereden rüzgar içeri sızar,
...
Kadınım,
Senin saçların, sırat köprüsünün rüzgârı gibi,
Savruldukça ruhumu savurur uçsuz bucaksız vadilere.
Her bir teli, bir sonsuzluk çizgisi,
Ve b...
odamda durmaktan bıkmıştım
mona lisa gülümsememden de
o yüzden
otobüse bindim
louvre müzesine geldim
kendimi bulmak için
orada yediğim sütlü tatlılar
...
Kapitalizm ve İntihar Kültürü
Kapitalizm, bireyleri sürekli üretmeye ve tüketmeye zorlar, ancak aynı zamanda insanları eksiklik hissiyle boğarak varoluşsal ...
hayatımın sana ilişkin kısmı
bir kumar üzerine kurulu
sana oynadığım her kumar
tecellilerim
güneş bir gün bu hâneye de doğacak
o zaman sıyrılarak irtifâ...
Genç adam, kasabada geçen sıkıcı günlerin boğuculuğu içinde kaybolmuştu. Hayatında hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı; Hatice’ye dair bir düşüncesi yoktu, ne onu...
O çok muhtaç
Sevilmeye, ilgiye, beğeniye aç
O yüzden bunca çaba bunca çırpınış
Bunca paylaşım bunca yıkılış
Yıkar dağıtır kendini
Bir damla ilgi gör...
Yetmedi mi,
Her şeyi buğulu bir camın ardından izlediğim günler?
Belki ben de istiyorumdur artık,
Önü açık yollarda yürümeyi.
Çırpınmaktan usanmışımdır,
...
yalnızlık zuhur ettikçe
böylesine acımasız
yaşa fiili yük kaçıyor
elmacık kemiklerime
yorgunum
göç etmeye erinecek raddede
yılgınım
köşelere pusmuş ç...
Bazen kendimi Frankeistein'a benzettiğim oluyor. Oradan buradan toplanmış üslubum, biraz "Bugün ne giyeceğim?" aptallığından kaçış-"İnsan giyinmeyi bilmeli."...
"Bir Eylül akşamı sev beni, yıldızlar gökyüzüne yakışsın sen yanıma" diye birkaç satır döksem önüne üstadı kırmış olur muyum?
Sever misin gerçekten bir eyl...
Ceng-i diyarı yarının eteğinden çekmiş telaşesini
Artık heyecan duymuyor sobanın kenarında portakal kabuklarını ahulandırmaktan
Bilincini silah arkadaşı...
beynim durmuyor
hep başka başka şeyler düşünüyor
burnum kanarken
fazla bir şey isteyemem
elini veren kolunu kaptırıyor sana derler
hasta mısın usta mısı...
Bilmem kaç şişe bira kaç tane şarap içtim hiç saymadım ama senin kaç kere gittiğini çok saydım. Kadın seni hep sevdim desem çok laçka olur ama tastamam senin...
Elbet kırılıyor insan, tıpkı kemikleri gibi.
Tüm ruhum alçısıyla sıvanmıştır hayatın,
İzin verseydi, uyku akan gözlerim,
Ruhumda ki sızıyla bir asır uyurd...
düşünmek istemiyorum
ayaklarımı denize doğru uzatmak
ve taş atmak
kafamdaki hayaletlerden
uzaklaşamıyorum
mutluluğumda arkamda gölgeler var
su içip içi...
Ne kadar da çaresiz kalıyormuş insan
Ölüm söz konusu olunca.
Sanki daha dün gitmişsin gibi,
Sanki savaşı kazanmışta bütün silah arkadaşları ölmüş asker g...
-Peki derdiniz ne Seyfullah bey?
Var olmak mı?
+Estağfurullah,
var oluşun farkında olunması.
-O kadar uzun sürdü ki muhabbet, temeli var olmayı istemenin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok