Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ağaçların yeşil, seyrek saçlarını lacivert denizde yıkadığı, göğün mavi ve çıplak bedeninin adeta besili bulutlar tarafından öpüldüğü o aydınlık günün içinde...
İlk defa 19 Ekim 1953’te yayımlanan Fahrenheit 451, 1950’li yıllardan günümüze ve daha da ileri geleceğe bir uyarı barındırıyor. Önceleri bilim kurgu eserler...
Her günü facia olan ve anlatmak istemediğim şeyler yaşadım. Güvensizliği ve şefkatsizliği iliklerime kadar hissettim. En küçük parçam bile bunların ne demek ...
bi' bana mı dar geliyor şu yeryüzü
varsa bir sonu eğer
gelmeli artık.
sabreyleyemiyorum,
medet umduğum kadar.
oysa öyle mi semâ
bi' kaldırayım da gö...
Sahipsiz kumsallar.
Güzden kasvetli bi' temmuz.
Kulaklarında sahile vuran dalgaların sesi.
Ve kürek çeken kayıkçılar yat limanında
Bugün, çimenlerdeki ya...
Bi' cesaret
Girivermişim sokağına
En sessiz vakitlerinde gecenin
Gün doğmadan.
Kimliğimi emanet ettim karanlığına bu gözlerin,
En aydınlık tonlarına ...
Kalbimde, tarif edemediğim bir boşluk var.
Sanki biri eline almış sıkıştırıyor amansızca.
Nedir bu yüreğimi dağlayan,
Nefesimin kesilmesine sebep olan?
İ...
Next Tale, bu yıl ilk kez kapılarını açıyor!
NEXT TALE NEDİR?
Yaratıcı yazarlık alanında kendini geliştiren ya da geliştirmek isteyen, kariyerini oyun düny...
Dumanla pekiştirilmiş geceler ve sabah ezanı hıçkırıkları
Adımlarımda yine günün ilk seferine yetişme telaşı
Bir ahbapla karşılaşıyorum, bir iki fasıldan s...
Bak en tepede güneş.
Bahsetmeyeceğim bu kez karanlıktan sana,
Üşütmeyeceğim seni meltemimle.
Hoş… Üşümezdin de.
Bi’ benden gizleyemezdin
Sol yanındaki e...
Morrison'un The Bluest Eye eseri, 1970 yılında yayınlanmıştır ve bir anlamda otobiyografiktir. Eser, kendi içerisinde Morrison’un büyüdüğü kasabada geçmekted...
Sığınıp yalnızlığına gurbetin
Bir tebessüm yollamak başka diyarlara
Zamansız akan saniyelerin
Ve saatlerin
Bilinciyle koparmak papatyanın yapraklarını
Y...
Gece, büyük bir sükûnet içindeydi. Sabaha hazırlanan bulutların, göğün o lacivert pikesinin altına saklanıverdiği sükûnet dolu gecenin tam da kollarındayken ...
Dün akşam ömürlük iki dost bir hayli içmişiz. Akşam geceye kavuşmuş, gece sabaha kavuşmuş, hayallerimizde herkes sevdiğine kavuşmuş, ılık bir rüzgarın getird...
Tabuttan hallice bir pansiyon odasında kan ter içinde uyandı. Odada pencere olmadığından koridora çıkıp gövdesini eski ahşap pencereden dışarı uzattı. Serinl...
Ey yükselen söz...
Kainatın kanatları olsa,
binsem ve bilsem ki
söz bir cinayettir,
yüzyıllarca yası bitmeyecektir.
Ey yükselen dalga...
Denizlerin tuz...
Sessiz çisil çisil yağıyor.
Beni dinlemeye davet etmiş gibi...
İzliyorum usul usul yağışını.
Yanan iki sokak lambası.
Karanlığı örtmüş bulutlar, sessiz.
...
Ben aşka müptela olmadım hiç
Çünkü hayat mücadelem aşktan önce geldi hep bende
Oysa aşk Can’ın çizimleriydi, çizdiği evin içinde geçmeliydi tüm hikâye
Ben...
Anadolu’nun ıtır kokan havası, cennetin en muntazam parçası gibiydi. Baharın gelişine serenat yapan polen tozları, eşek arılarına meze olan pembe renkli lale...
Bulutlar toplanıp tüm haberlerini üzerime yağdırıyor bugünlerde.
Bazen değen her damla yakıyor canımı, acıtıyor.
Sanki Ebrehe'nin kuşları taşıyor yağmurlar...
Ellerin karanfil kokuyor
Oysa sen hâlâ papatyaları seviyorsun
Ve bir de mor çiçekleri, menekşeleri.
Bu ne demek biliyor musun?
Usulca, kaybolan bir geçmi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok