Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Şehirler geçiyor önümden.
Yolları uzaklara çağıran sokaklar...
Eski bir tramvaydayım.
Biletlerim kesilmemiş hayattan.
Rüzgarlar vuruyor ıslak pencerelere...
Emeğin adı bu topraklarda kadın diye okunur.
Beşikten mezara değin...
Bir merhabası yeter günün aydınlığına.
İlaçtır her yaraya
Acıya, kahıra, hazana
Gö...
bir mayıs ayrılığıydı ruhumu gölgeleyen
ve bir masum buseydi aklımı çelen
ne var ki çok geçmedi
benliğimde ansızın bir gürültü koptu
meğerse biçare bir ...
Uzaklara bakan bir adamım sadece, avuçlarının içi kanla dolu. Kendi hayatının katiliydi bu adam ancak bir seri katildi. Her gün doğup her gün kendi kendini ö...
Ruhum, anlamı dipsiz ve derin bir mücadeleyi temsilen yaşıyor
Dudaklarım ruhumu ıslıklıyor
İçimdeki kuyu en afili ışıkları dahi söndürüyor
Göğsümün orta y...
Ruhumun ne derece bir cesede dönüştüğü
tartışılır oldu yıllardır
Baksanız, ki ne kadar istesemeseniz de
Göreceksiz bir katilden
Kalpazandan ibaret olduğu...
Yargıçların omuzlarında duran yataklarda uykuya dalıyorum
Gergeflerinden sanat fışkıran kararlarım hesaba çekiliyor
Betondan ruhumun hançer izleriyle çizil...
Kendimi en çok sana yakıştırdım,
Sonra yavaş yavaş alıştırdım.
Telaşlı bir halin vardı
Hep son an’da yetişen
Ben de o son an’da yetiştim
Yetiştim, en ço...
Gönlüm gibisin.
Ne kar beyazsın, ne sonbahar,
Ne çiçek açarsın, ne de güneşin ısıtır,
Çamurlu, soğuk ve acımasızlıklarla dolusun.
İstanbuldan daha adisin...
Tarih notlar düşmüş bugün...
Bugün tozlarına dokunmuşum tüm anıların
Küçük kuru bir çiçek,
Eski, anne kokan kırmızı bir ruj...
Bahçemizdeki oyunlardan ka...
Nasılsın deme
Bana lazım olmayan bir ölümün perdelerini araladı gözlerin
Kaçmış ince siyah çorabın
Sokaklarımda yankılanan topuklularının sesi
Bir kanser...
güz müdür bu vakitsiz gelen
ayrılık mıdır ruhlarımıza zehir gibi sızan
ey canımdan can sevgili
oysaki senin tek bir gözyaşındır
beni kederden kedere s...
Antik çağlardan daha eskiye, yazının icadında da öncesine dayanan edebiyat, günümüze kadar kendisini harmanlayarak gelmiştir, ve devam edecektir. Pandemiden ...
"Beni altüst eden, sıtma nöbetine tutulmuş gibi titreten şey Matmazel Funkel'in kızıp köpürmesi olmamıştı, beni titreten dayak ya da eve kapatılma cezası ya ...
Ekoseli bir koltuk, gri hatırlıyorum onu,
Bilmezdim üzerinde ki renklerin ismini.
Ne anlattığını bilmediğim haber bültenleri,
Çay içilir yemekler yenir,
...
Gideceksen git.
Bugün zihninin sır dolu odasında saklı,
Yarın gün gibi açıkta,
Dün ise bir sır verdi sahiden sana,
Doğacak oracıkta yarınlara.
Yaşıyoruz...
Yok ihtiyacım yokluğuna, varlığını istemem.
Loşluğuna alıştım bu şehrin, güneşi de istemem.
Ağlasın kaldırımlar, solsun çiçekler, baharı istemem
Kış olmas...
Küçük bir yoldayım sıkışıyorum hayatın ucundayim naptigimi bilmiyorum asgari yaşayıp asgari takılamıyorum hayat böyle devam ne olacak bilmiyorum
Ben bu gece seni bir daha görmeyeceğimi anladım
Artık sevgi olmayacak üzüntü olmayacak
Güneş doğmayacak, batmayacak.
İnsanlar artık telaşlı değil
herke...
bir kaçış reçetesi yazarmış, insan gece vakti.
olumsuzlukları silleye çekmek için.
hummalı bekleyişlere çaba gerekir
böylesi havalarda ihtiyaçtan..
uykul...
beyaz kelebek! süzüldüğün çiçekler rengarenk
uçsuz bucaksız yeşilin haylazlığına iltifat donukluğun
her şey canlıydı, her şey dinamik
rüzgar en sessiz ila...
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
uzat bana, uzat ellerini
izi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok