Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gün ışığı, ranzanın yanındaki kol saatinden yüzüne yansıyıp seni yeni bir hayata çağırsaydı ne olurdu(n)?
Kendime defalarca sorup her seferinde beni çıkmaza...
(3)
Hiçbir yerdeyim
O kadar ki
Tanrı henüz yaratmamış burayı
Sorduğum kimse seni tanımıyor
Bana da adımla hitap eden yok
Ölsem ölemem
Ciddiye alıp vur...
İnsanı, konuştuklarından ziyade sustukları ile tanır oldum ve bana yutmak, kusmaktan daha değerliymiş gibi geliyor artık. Konuşmayan insan ise kapaktan ibare...
İnce parmakların dokunuyor
Sanki kağıtlarımla birlikte
Biraz çocuksu, haylaz yüreğime
Sesinin odama dolduğu gece
Bir sahil kasabası hayal ettim
Kumsalda...
Ucuz bir tükenmez kalemin
Yarı silik ucuyla yazılmışım.
Çizgilerinden hep taşmış notalarım.
Kırık bir gitarın
Kopuk teliyle bestelenmişim.
Dilsiz şarkıc...
Puslu bir geceydi sigaramın dumanı, yüreğimin kemanı
Tellerine bastıkça gıcırdayan, paslı çivileriyle kaplı
Avare bir kervanın, yalnız ve yaralı yanı
Sehe...
Çok mu zordu güzel yaşamak, etrafa güzellikler saçabilmek, dünyanın tüm göçebe konukları için yeryüzünü güzelleştirebilmek? Nefes alan-almayan her varlığa gü...
Yol çıkmaza girdiğinde,
Zifiri bir karanlık çöktüğünde ıssıza, dizelerin tükendiğinde hikâyende,
Kışın en zemheri ayazında kavuşurken ölüme
İçinde taşıdığ...
Damağımda tanımadığım bir tat var. Ne olduğunu bilmiyorum. Ne olabileceği ile ilgilenmiyorum. Hayat öyle ya da böyle akıp gidiyor ve ben buna engel olamıyoru...
Karşımdaydın, karşındaydım.
Uzansam,
Dokunacak kadar.
Toprak kadar.
Su kadar.
Hava kadar.
Gördün, gördüm.
Nazarından geçti gözlerin;
Nasırına geldi g...
Eski bir sokak. Kim bilir nelere tanıklık etmiş taştan evler. Sabah rüzgarının o ılık esintisi ile taşların üzerindeki gölgeleri dans eden mor begonviller. B...
dalgarın dansını göremeyeceğimi bilmektir,
kuyunun alnına boşalttığım taşların.
Güzel olan ben değilim ki, onlar sadece benim kaşlarım.
Size onların en ür...
Pencerenin kenarında,
Yüzüne vuran ay ışığı.
Elinde,
Parmaklarının aleviyle
Dizlerinde demlenen kış çayı.
Saçların dağılmış,
Benzin sararmış,
Dudaklar...
Bazen nefes alıyor olmak bile umut sayılabiliyor. Oysa her doğum başlı başına bir umuttur. Önce doğmamıza vesile olanlar için bir umut, belki sonra da insanl...
Bir girdap var kafamın içinde döner durur. Ansızın savurur odağımı. Bir kısrak koşar kafamın içinde kendini yitirmiş, hoyratça gezinir. Deli dalgalar var, sı...
Şakağıma dayanmış,
bir bütün olmuş tutkulu kusurlarım.
Kurur dururdu rüzgarlardaki renkli tutkularım.
Ve bu bellediklerim, gelip gitmelere tapar.
Işığın yolunda belki,
Ama hissiz,
Ama hiçlik,
Bağırmalarım duyulmuyor,
Körü körüne yaşanan onca hayatlar,
Geriye bakıyorsun, toz ve toprak.
Cansız sözc...
Bugün yaklaşık bir buçuk-iki saat kadar yol yürüdüm. Bilmediğim sokaklardan, dükkanlarını görmediğim caddelerden geçtim.
Sokaklar öyle boş ki...
Kaldırımın...
bir kadın şehri terk ediyor hep aynı noktadan
hiç gitmediği yerlerde vakit geçiriyor adam,
ardındakiler.
hiç kimse gibi,
bazen, herkes gibi.
ben o herke...
Solgun, durgun bir gecede duyduğum tek hareket
Kalbimin atışları ve pencereme vuran uğultu
Evet, ben seni bir yaz gününe benzetemedim
Ben seni akan bir pı...
Zorlandım.
Çok zorlandım. Dibi gördüm. Hiç ışık olmayan sokaklarda gezdim. Umudun olmadığı havayı soğudum. Uçurumların kıyısında dolaştım. Hüznün, özlemin, ...
Yüzün sabahın beşi gibiydi
Hazırlıksız yakalandım.
Durdum, bekledim,
Bakmaktan başka çarem yoktu.
Sabahın beşini beklemek gibi bekledim.
Sonra birden aç...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok