Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Allah belasını versin o gece 4lerin dediğimiz vakitteyiz. Ve sonunun olduğunu bilgimiz halde asla bitmeyecekmiş gibi gelen yollardayız. Yollar, otobüsler, ot...
aylardan nisan, kalpte çarpıntı var.
havalarda güzel bu günlerde
yel esince, içim rahatlar.
bir beste var!
pekte çalınması mümkün olmayan.
gönül gözünde...
Sen pembeden acı çekerken
ben lacivertten kanıyorum mesela.
Sen ‘mış’ yaşantılarının avlusunda serinlerken ben miskinliğin yaşlı bahçelerinde nefesleniyo...
“Büyük dönemler büyük insanlar yaratır. Ama Napolyon ya da Büyük İskender’in tarihteki göz kamaştırıcılığından yoksun, gösterişsiz, kimsenin tanımadığı kahra...
İnsan her kendini aşmaya çalıştığında neden hep aynı yerde tökezliyor ki? Devam ediyorum aslında fakat senin düşüncen de geliyor benimle. Yükü ağır, hissiyat...
Soran olursa duymadım adını,
Kalmamış hatırım da gözünün rengi
Aklımda bir sen vardın, senden ayrı
Gözü saçı mıh gibi işlenmiş kalbime
Sana değil kavu...
Hepimiz ne kadar yapılıyorsak
O kadar yerinden oynuyoruz
Kaldırım taşları bu yüzden vardır
Yapılımın hatırlattığı bozucu güç
Yaratımın eriştiği döngü
...
Ah benim üzeri yosun tutmuş ruhum
Şımartılmamış, sevgiye aç özüm
Sensin benim uğruna çalıştığım
Ben seni doyurmak için çırpınıyorum
Ah benim yetim kalmış...
Karanlığı vardı yüzünün
Öptüğüm sanrılarla
Rutubetli bir yalnızlık vardı
Üşürdüm
Çekinik davranırdın
Dudaklarıma ölüm kalım emri
Verilmişti nedens...
Bir ıssız sahil kıyısı kasabasıdır aşkın.
Yolcusu vardır hancısı yoktur sevgilim.
Yağmurlu günlerde adını geçirmek.
Sırılsıklam kala kalmaktır orta yerde....
Bir bayram sabahı Süleymaniye'de,
Kanatlarında hüzün bekleşir kuşlar.
Gariplerin yaslı gönlünde özlem,
Umutla yollarda bekleşir kuşlar.
Eski tasta ihtiya...
Gece bir çivi daha çakarken tabutuma
Peygamberi kapına bekçi olarak yolladım
Asra düşen bir aşk haberiydi
Kameri bir aydınlıkla gökyüzüne sığınan
İçimde ...
maalesef hatırladığımız gibi değil
aşındırdığımız sokaklar
yıldızlar yalnızca bir süs iken
gözlerimiz aydınlatırdı köşeleri
umut gibi doğardı şafaklara
...
Ne alakadır hayat
ne alakayken
anlık dalgınlıklarla
rastlantısallıklarda
ne alakadır...
şaşırıp kalmaktır
şaştığına şaşırmaktır,
bu kadar beklenmeyeni...
Ne yer ne de göktür
bulabildiğim seni
gözlerimi kaçırırken
seyrettiğim, öpüşlerindesin
kıskandığım her bir aşığın
ben bir çınarın yaprağıyım
körfezden küçük bir göl kıyısında
güzün gelişini ilk ben fark ederim
gözleri dolu bulutu ilk ben görürüm
benim rengim o bulutu...
çince öğrensem
everest'e tırmanıp
ateşi ben çalsam
ömrüm prometheus olsa
seni sevmek her zaman
daha yıpratıcı olacak..
Nedir şiir?
Boşluğu ıskalayan kelimeler bütünü mü?
Manasızlığın derin uçurumundan insanı aşağı iten afilli sözcükler yığını mı?
Evet görüldüğü üzere 'şiir...
Bahar geldi
Manolya ağacını gördüm
Tek tek yerlere çiçekleri döküldü
Altına doğru oturdum
Önüme çiçek düştü
Bir tane daha düştü
Yapraklarını tek tek ay...
Tut elimi benim inatçı, küçük şiirim.
Ayaklarımıza yıldızlar dolanmış,
Attığımız her büyük adım düşüşümüzün sebebi olabilir.
Ufak ufak yürüyeceğiz.
Unutm...
günlerden eski dün, ellerim kan ağlıyor.
bembeyaz eller.
ruhum gibi vazgeçiyorlar benden birer birer,
birer birer düşüyor yağmur yeryüzüne.
yavaşça ört...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok