Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Eski günleri hatırlamak
İsteyen kim.
Yaşlı gözlerimi değdirmeden
Hayatın tatlı suyuna
Açılmadan maviliklerine.
Ben yeni günlerde
Bir bahar cıvılt...
Çullanmış üzerime,
Bir yığıntı
Düşünce.
Gözlerim bir arayış
İçerisinde
Bilememek...
Bilinmezlik...
Kendini artık
Tanıyamamak
Sanırım kendimi
Arıy...
Altın çiçekleri kopardın gerdandan
Şimdi sarı yağmurlar döküyor ellerimiz
Evlerinden kaçıyor tenhalar
Sokaklara doluyor içlerimiz
Budanıyor yürekler kend...
Bu baş ağrısını dindirecek tek ilaç
Beni bu dünyada oyalayacak bir amaç
Varlığımın tek vardığı nokta olan yokluk
Biz zaten bulunduğumuz yerlerde yoktuk
Y...
Hayatının sırrına ermişti. İyiyi bilme cesareti iyiyi bilme erdemi sardı her yanını. Yeni dimağlara bırakacak çok şeyi vardı. Bu desturla karaladığı yazıları...
Akrebi, yelkovan kovalamakta.
Yavaş yavaş uyanmakta güneş,
Soğuk sokaklarda tarifsiz sıcaklıklar.
Bir ses yükselmekte (poğaaaçaaaaaciiiee)
Kimsesiz çocuk...
Ölüm de bir sistemin kopyalanmaya dayalı kinetik dün yasından termodinamik dünyaya, "normal" kimyanın dünyasına geri dönüşünden başka bir şey değildir elbe...
Yeni başlangıçlar için geç kalmış mıyızdır?
Zaman dediğimiz kavramı sence de gözlerimizde çok büyütmüyor muyuz? Hayatı basite almamız gerektiğini savunurken...
Kadın yalnızlığında var olmak istedi önce
Hep bunu söyledi haklı ve yılgın çığlıklarında
Evren baktı kadına, kadın baktı evrene
Bir muvazene şelalesi akıp...
Neye, kime bu kadar kırgınsın ruhum? Neden hiç geçmeyecekmiş gibi hissediyorsun? İyileşmek isterken ve bunun için az da olsa çaban varken niye kalbinin derin...
Sanki kimselerin yaşanmışlıklarını uykularımda taşıyorum. Öyle bir derin geliyor ki bazen, hayatın bir illüzyondan ibaret olduğuna yönelik keskin düşünceler ...
Bazen öyle küçük anlar var ki. Çok küçükler gerçekten. Minicik, görünmeyecek kadar minik. O minik, masum çocuk ruhun kadar kısa bir an. Her şeye bir son verm...
İnsan yüklendiği yükler kadar insandır. Biz çok yükler yüklendik. Geç kalınmış bir hayatı, pencereden içeriye sığınan göğü yüklendik. Yüklemini kaybetmiş özn...
“Dur bakalım, şuraya bir gideyim göreyim. Dönüp sana nasıl bir yer olduğunu anlatırım.” Böyle demişti giderken Bay Serçe. Birkaç dakika geçtikten sonra arkad...
Korkmak; öyle delicesine, öyle umarsızca korkmak. Göğsünün tam ortasındaki yumru ile sevdiklerini ve tüm hayatını düşünmek. Ne kötü bir andır o öyle değil mi...
Geçmişten hiçbir zaman kaçmak gibi gayem olmadı aksine, geçmişte yaşayan birisiydim... Her zaman...
Şimdi geçmişten sıyrılmak istediğim bir an var ama kaçac...
Terarosam ben eskiden,
Hayat dolu biriymişim
Öyle söylüyor eski benliğim yeniden
Kimliğimi kaybetmiştim birçok defa
Bir gün Zümrütevler'de aramaya çıkark...
Gölgeler giyiniyorum üzerime,
Bir kaç küfür bahşediyorum sana,
Hediye, kendimden kendime.
Kokuşmuş hüsran dolu gecelerin,
Gelipte kaçan hortlak fikirler,...
Kabulleniş,
Değersizliğin bağrında yalnızlık,
Hissizlikle bağırış,
Barışan düşüncelerin tekinsizliğinde,
Savrulan duyguların özelinde,
Sessizim bugün, ö...
O kadar yabancılaştım ki her şeye, evime, aynalara, yaşadığım şehirlere. İnsan inanın hayal edemiyor böylesine kanıksamayı ve yabancılaşmayı kendisine ait ol...
Son veda zamanı, ardından, yıkılacak köprüler.
Geriye dönüp bakma! Yanıyor gemiler,
Kol geziyor hayatımın limanında haramiler!
Ne çok yaktı canımızı hayat...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok