Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
O benim yaralarıma üfledi.
Yara izlerim yokmuş gibi sevdi beni.
Ben kolonya döktüm onun yarasına.
Yüzündeki çizgilere bile yara izi dedim.
Benim hikâyemin sınırları,
Onların doğrusuna çarpıp duramaz.
Benim hikâyemin sınırları,
Benim hayal gücüm kadar, kimse engel olamaz.
Gelmiş hayatın sesin...
Duygularının ve duyularının tavan yaptığı dönemde karşısına çıkan bir adamı derinliklerinde fazlaca büyütüp fazlaca anlamlar yükleyen bir kadının akıl almaz...
Havadaki sis yerçekimsiz bir yağmura dönmüş
Zaman durmuş sanki, her şey olduğu yerde donmuş
Onu ıskalamış yaşam.
Her şey durmuşken, yitip giden tek oymuş....
Kanıma şiir karıştı önce.
Ondan da öncesi var.
Sene doksan dokuz. Malum.
Yeniden doğuşlar ve ölüm.
Doksan dokuz. Ertesi yeniden doğumun tarihi.
Kendisi ...
Göğüs kafesimin içinde hapis
Defalarca tehdit ettim.
Kimi zaman öleceğim sandım.
Durmasını istediğim oldu.
Kimi zaman ölmeyi istedim.
Durmasından korktu...
Bir elmaydım, kıpkırmızı, tertemiz, parlak.
Dışarıdan kusursuz bir kabuk,
Altında sağlam yerleri de vardı elbet
Ama her yeri çürük.
Beni ısırmak ölüm dem...
Elimde emanet bir hayat.
Ödünç istiyorlar.
Benim olmayanı veremem ki.
Masamda kendi kitabım.
Sonunu bilmek istiyorlar.
Yaşıyorken göremem ki.
Yazarı ...
Ben Güzelim ama
biri bana dediği için değil,
Güzelolduğum için,
Çiçek gibiyim Evet,
Ama dikensiz değilim,
Özgürlüğü çok Severim,
Toplumun bana verdiğin...
Üfleyerek söndürmeye nefesim yetmedi,
Yanan ateşle yavaş yavaş erimek katlanılmazdı,
Tuttum bıçakla kestim mumu,
Ateşin olduğu parçayı pencereden fırlattı...
Şimdi gece,
Hayal kırıklığını umuda böl,
O hiçlikteyim sanki, ortasında,
Sıfır değilim, dopdoluyum,
Ama varlıklarımla yoksunluklarımın toplamı,
Hiçliğe ...
Adınla anacağım bu kenti.
Zihnim çoktur gitmiş zaten.
Düşler bahçesinde yer almış kendine.
Çağırıyor şimdi, duramam artık.
Başıma giymiştim seni.
Dünyay...
Oscar Isaac, 9 Mart 1979 tarihinde Guatemala'nın başkenti Guatemala City'de dünyaya geldi. Ailesiyle birlikte, o henüz beş aylıkken, Amerika Birleşik Devletl...
İnsan sürgün edildiği yere âşık olur mu hiç?
Olur efendim, hem de öyle bir olur ki,
Önceden evi saydığı yere dönmek,
Artık ona sürgün gelir,
Nedir onu ya...
Su misali yalnızlığım
Kimsesiz , akıp gider
İnce bir gül dalıyım suyun ortasında
Yalnız , savunmasız , çığlıksız...
Dudaklar kıpırdar , kalp susar
Sul...
Bu dünya için yaratılmış,
bu dünya için olmayansın.
Bu dünyaya kopup düşen,
bu dünyadan ayrı düşünensin.
Bu dünyada yüzeyde yüzenlerin arasında,
dipten ...
En çıplak zamanıdır günün
Gece uykuya sımsıkı sarıldığında
Açılır birer birer ağır demir kapılar
Yaralar volta atmaya başlar
Tutsaklığın avlusunda
Düny...
Orta yaşlı bir kadın hafifçe omzuma dokundu kendi kendine konuşur gibi belli belirsiz bir sesle fısıldadı "Pardon burası ölüm kuyruğu mu?" Ne diyeceğimi bile...
Ekoseli bir koltuk, gri hatırlıyorum onu,
Bilmezdim üzerinde ki renklerin ismini.
Ne anlattığını bilmediğim haber bültenleri,
Çay içilir yemekler yenir,
...
Dünya çok kirli
Bir kediye kıyacak kadar
Şerefsiz
İnsanları ölüme itecek kadar
Gözü dönmüş
Savaşlar
Artık ordularla değil
Çocuklarla yapılacak kada...
Hayret, anlamlandırma çabasının ilk basamağıdır. Zihinde somut bir yeri olmayan yeni varlıklar, durumlar, olaylar, insanı hayrete sürükler. Hayretle başlayan...
Önce iyi ve kötüyü tanımlamak gerekir ki bu tanım tamamen boş, yüzeysel ve hatta biraz da sezgisel olur. Kötü şeyler olarak gördüğümüz şeyler, bize kötü gele...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok