Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kaskatı kesilmiş vücudu hareket edemiyor, nefes almakta zorlanıyordu ölüm döşeğinde. Yanında büyüyen torunu elinde bir salkım üzümle geldi baş ucuna. Bir üzü...
Karşısındayım koca bir günün ardından bana bir şeyler söyleyen bu aynanın, izliyorum kendimi içimde bir çok hisle. Kendiliğime bakıyorum, yorgun gözlerim ve ...
Felekten bir gün daha çalmak için gençliğini geçirdiği semtlerde tura çıktı yaşlı adam. Denizin sefasını -çığırtkan martılar eşliğinde- vapurda sürdükten son...
Nereye gitsem diğerlerine göründüğü gibi görünmüyordu hayat, karanlıktı. Bu karanlığın içinde bile kendime yer bulamıyor, her yere ve her şeye hissettiğim ya...
Öğle olmuş, batıya bakan evin pencerelerinden yakıcı yaz sıcağı evin içine dolmaya başlamıştı. Evin günlük rutinini her zamanki gibi yerine getirmiş; evi top...
— Ne yapıyorsun Valeria?
— Hayal kuruyorum.
— Neden?
— Hoşuma gidiyor!
— Ne?
— Hayal, hayal kurmak hoşuma gidiyor!
— Hm, en çok hoşuna giden ne?
—...
Okuyacağınız öyküde tetikleyici unsur/ölüm bulunmaktadır.
İblis yapımı bu binekte olmaktan kendimi alamıyorum. Sanki büyülenmiş gibiyim. Araca yapışmış gibi...
Elinde kocaman satırı, taze kesilmiş hayvan kanının sıcaklığı ile kavrulmuş terli ve pasaklı gömleği, şişko parmakları, gömleğinin altından sarkmış kocaman g...
Temmuz otele geldiğinde iyiden iyiye hava kararmıştı, lobiden içeri girdi ve 3116 numaralı odanın anahtarını aldı. Bütün gün tek başına şehri gezmişti. Duş a...
Televizyondan gelen ses, odadaki suskunluk içinde duyulan tek şeydi. Bir reklam dönüyordu ekranda. Bu reklamla kime, neyi satmak istiyorlardı ki? Babası halı...
- Mimiklerin nerede Alfred?
- Gömdüm. Kışın ortasında bir çukur açtım, oraya gömdüm. Hayır aslında gömmedim. Kar yağıyordu. Etrafı beyazlık kaplamıştı. O ka...
"Çöplük, kocaman bir çöplük bu dünya." diye bağırdı. "Buraya sadece hayal kırıklıkları ve mutsuzluk için gönderilmişiz. Birazcık mutluluğun çok görüldüğü bir...
Göz kapaklarının titreyişinden sezinlediği huzursuzlukla, uyumayı da uyanmayı da beceremez, eziyet haline dönüştürürdü daima. Uyanırsa günü tasarlamaktan, uy...
...
-Uzun zamandır gökyüzüne bakmıyordum. Unutmuşum dünyada böyle güzelliklerin olduğunu. Sen ne düşünüyorsun Helga?
-Bazı kadınlar sevilmeyi hak ederler ...
Eskilerden, çok eskilerden. Yüreğimdeki acı eskilerden, sen eskilerden. Her şey eskilerden ama her şeyi de eskiye atamayan ben.
Çoğu şey eskir, bilir misin?...
Yeşil gözlerini araladı genç. Yoğun ışığın verdiği uyuşukluk birkaç saniye içinde etkisini yitirdiğinde ise yeşillerini tamamen aralayıp etrafına bakındı. Bi...
Güneş perde aralığından vücudunu kesiyordu. Saat en tiz sesiyle uyandırmaya çalışsa da vücudu uyanmamak için direniyordu. Hissedebiliyordu. Hissetmesi gereki...
Mezarlığın başında ağlıyordu adam. Kaybettikleri için değil sevilmediğini düşündüğü için ağlıyordu. Beylik tabancasını çıkararak göğe on üç tane kurşun gönde...
Gecenin ayazında çıkan soğuk fırtınada, huzursuzluğun kasırgası insanı adeta yıkıp yerle bir ederken, gecenin sessizliği onu etkisiz hale getirene kadar hidd...
Sandalyesiyle arkasındaki pencereden dışarısını görecek şekilde sola doğru dönerek, sol dirseğini sandalyenin koluna dayayarak, hafifçe cama doğru uzanarak d...
Birkaç ev vardı ileride, bir de yarı karanlık sokak. Ruhu bedeniyle inatlaşırken hâlâ ayakta kalma çabasındaydı. Sessizliğin içinde duyar gibiydi çığlıkları....
En güzel kıyafetlerini giymiş, saçlarını kendine en çok yakıştırdığı şekilde taramıştı. Oldukça heyecanlıydı. Sevdiği adamla kahve içip sohbet etmek için bul...
“Ev çok havasız,” dedim girer girmez.
“Şimdi pencereleri açar, havalandırırım.”
“Çok sıcak, dolapta soğuk su var mı?”
“Sabah çıkarken koymuştum.”
Sanki b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok