Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
Işığa gözüm takıldı, en son başımın döndüğünü hatırlarım. Dikkatimi çekmeseydi muhtemelen ilgi noktama takılmazdı. O gün tenime vuran dokunuşları kirpiklerin...
kadın, mezar taşı soğukluğundaki mermere dokunarak pencerenin eskimiş pervazına dayandı. içeriye süzülen ince esintiyle ürperen kadın, arkasını dönmeden döşe...
Aşkınla çiçeklenen gönlüme baharının ortasında ayaz vurdu. Soldu her bir açan çiçeğim. Sebebi sen, sebebi ben; ne fark eder? Karşılık verilmeyen aşklar kalbi...
Ben birdim, tektim. Ellerinde büyüdüm.
Bazen sevildim, bazen söndüm.
Bazen ağladım, Bazen güldüm.
Bazen vardın, Bazen yoktun.
Küçük, kırık, siyah beyaz a...
sevgili günlük, ne haber? bayağıdır görüşemedik. ama merak etme, diğer geleneksel kankilerin olaylardan haberdar. şimdi seni de güncelleyeceğim. bir hengamen...
Bir eylül gecesinin sakinliği var üstümde
Ağaçlardan düşen yaprakların rüzgarla olan dansı bana hep saçlarını ellerimin arasından kayışını hatırlatıyor
Kal...
İşte akşam dediğin böyle olur. Göz ucuyla dostlar aranır.
Kimi yalnız kalır. Kimi aradığını bulur.
Zaman, ektiğini biçtirir insana. Gerçeğin acı tarafı budur.
Gün batıyor nihayet denizin üzerinde, sırası gelen dalgalar ışık huzmeleriyle buluşuyor. Hiçbir şeyin acelesi yok, martılar bile çığlık atmadan usul usul süz...
"Seni uzaktan sevmek
Aşkların en güzeli..."
Bundan bir sene önce, altı kasım sabahı saat on civarı içimi ısıtan o güneşte kahvemi yudumlarken benimsemiştim...
Müzik ruhun gıdasıdır sözüne küçük yaşlardan itibaren maruz kalıp, yaş ilerlediğinde bunu deneyimledikçe farkına varmışızdır doğruluğunun değil mi? Fakat bu ...
Anladım ki gün gelince kendi köşemize çekildiğimizde, düşündüğümüzde ne kadar da yalnızız. Etrafımızda gülücükler saçıyoruz ve o gülüşlerin ardını biri ne ol...
İnsan benliğini ne zaman tanır? Bence kırılma noktalarıyla tanır. İnsan benliği sürekli bir değişim içindedir ve bu değişim hızını kozadaki bir larva gibi al...
Bip bip sesleri arasında günlük işleri yapıyorum. Bir hastam var akciğer kanseri, son evre. Nefes almakta zorlanıyor, dinlerken ben de zorlanıyorum. Yemek yi...
Konuşan dilimsen,
Sözümü kısan yine sen misin?
Çizen elimsen ,
Çizgilerimin dili yine sen misin?
Her kimsen şu sözlerden,
Hüküm hep yüktü deme sen,
...
Daha önce de demiştim, uyku ölümün kardeşi, tuhaf geliyor ölürken bile sevmek seni. Bu his bir nevi uyurgezerlik gibi. En yalın tabiriyle sanki bu bir rüya h...
Saat sabahın dokuzu. Şehir, yorganının altında mışıl mışıl uyumakta.
Hani nerede umudu fısıldayan sabahçı kuşları?
Bana umudu fısıldayacaklarına söz vermiş...
bugün benim doğum günüm, öyle her zamanki gibi özenle seçmeyeceğim şu an cümlelerimi. zaten çok da dikkat etmem, keyfim bilir. bu gece son son MFÖ dinledim, ...
“Seni bir gün Disneyland’a götüreceğim.”
Her şey böyle başladı. Herkesin içinde. Ne olursa olsun bunu söyleyemezdi. Gülüp, biraz da utanıp, biraz da ne ala...
Evvela kendimden başlayayım söze. Ben bir hanımın evlatlığıyım; kendi sazında, kendi sesinde… Ağızdan ağıza bir laf dolanır durur bizim evde: O geliyormuş bi...
Çok sert duran insanlar vardır, adeta bu adamı hiçbir şey etkilemez dersiniz. Bu adam üzülemez, küsemez ve kesinlikle tepkili olamaz, tıpkı emekli albaylar g...
Boğazın mavi sularına bakıyoruz. Gökyüzü pırıl pırıl. Karşımızdan ada vapuru geçiyor salına salına. Martılar üstümüzde dönüp duruyor. Simit de almadık ki ata...
Dünya’nın beni ilgilendiren tek yanı var: Otuz yıl üstünde yaşadığım bu toprağa karşı duyduğum belirli bir borç ve yüklendiğime inandığım bir görev; duyduğum...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok