Edebiyat > Şiir
Bu alanda, şahsınıza ait şiirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Dünyanıza hayranım Adalet Hanım;
Kavga desen var,
Savaş desen var;
Yalan dolan, liyakatsizlik,
Hırsızlık, cahillik...
Ne ararsan var.
Oh ne güzel,
Gel...
Ne limanlar, ne istasyonlar ne de duraklar çağırıyor artık seni
Esasen ben de çağırmıyorum artık seni
Özlüyorum, içimde bir sızı
Ağlıyorum sızım sızım,
...
Kırdığın yerden bakma bana, bakışların acır.
Parça bir ruhta kesilir kolun kanadın
uçuşların hep noksan, hep eksik
Ve birleşemem bir daha, toplasan bile ...
haddimmiş, vahye gerek kalmadan,
dünya vasıtasıyla bana bildirilen şey
çıkacak her infiale sorulacağım;
terk edilmek benden öğrenilecek,
bana dair çürüm...
Kokusu geldi rüzgarın
Bi’ kelebek öptü boynumu
Ve aniden, rüya gibi
Bir sessizlik sardı beni
Gözlerim kapalı, düşlerde
Yüzümde bir gülümseme
Kuş t...
Her şey hazır sayılır, sadecee bir sabah oluvermek kaldı, başka biri.
Daha kuru sözlerim olacak
Daha anlamsız bakacak gözlerim
Herkesten tiksindiğim yüzüm...
Sorma beni güzel kız,
Bir iz, bir güz, bir unutum
Bilemeyeceğin bir yerdeyim
Eski, eksik, suskun
Değmez ihtimalim
Kayba karışıyorum
Beni çekiştirme ha...
Yine yeniden şiir yazarken buluyorum kendimi,
Ama sen, şiir neden yazılır onu bile bilmiyorsun,
Kelimeler yüreğimde kanayan bir yara,
Her biri, zehir gibi...
Karlar yağdı üzerime bir ağustos akşamı
Tirtir titredi içim gün batımı
Ne sıcaklığı hissettim ne bakışını
Tutamıyorum artık sensiz geçen zamanı
Hayatı farklı pencereden izlemez yeri gelir pencere o olurdu
Kahvesini o kadar koyu içerdi ki
Belediyelerin ziftlerinden daha çok katran gibi olurdu
Sor...
Ey benim şu göğsümü içeriden tıklatan kim
Açsam önüne yığılmayacağım hangi kapı
Bir duvar esiyor üzerime, yüzümden ama benim değil
Eski bir şeyler yerleri...
Gamzesi mi olur papatyanın?
Gözlerinin beyazı,
Sesinin kokusu,
Gülüşünün tadı,
Yakar mı hiç
Bir papatyanın bakışı?
Çiçek isen çiçekliğini bil!
Ne hakk...
Dalgalarla sildik dertlerimizi
Denizin mavisi bahaneydi...
Aslında biz umudu seviyorduk
Gülümsemek adettendi...
Penceremin çerçevesi
Dolu dolu sendi...
Duruldu birden esen rüzgarlar
Yağmur yağmaya başladı içimde
Sessizliğin yattığı ruhumun derinliklerinde
Kopmaya başladı yeniden fırtınalar
Reddetme ve ne...
Yapayalnız uçuşuyor etrafta
Soramıyor kimselere derdini
Yaranmıyor dertlerine herifin
Yürüyor, uçuyor kabuk
Arıyor sürekli içini
Soruyor boşluğa kabuk
...
Nasıl yapıyordun bunu?
Güneşten bir o kadar daha sıcak
Ve de aydan daha beyazdın
Bir sel gibi yıkamıştın belki de beni
Halbuki ben çölün tam ortasındayd...
Denizin dibinde aradım en güzelini,
Bulamadım ama denedim.
En uzağa yüzdüm, kimselerin olmadığı,
Kimselerin gitmediği uzaklara.
Yorulunca bıraktım kendim...
Bir garip tekillik...
Daha bir çaresizlik besliyorum, bugünlerde,
Kim ne çektirdiyse beynimin ıssız köşelerine,
o denli burukluk var tenimde.
Herkes, her...
Unutulan sözler
Görmemeyi seçen gözler
Hala arzulayan tenler
Kendini kandıran şahsiyetler
Yollarda ziyan, ziyan olup duran bir zaman
Ölümün nefesini kok...
karanfil sokaktayım
bir papatyayı seviyorum
boynundan aşağı
bu kent her mevsim gri
sabahı gri akşamı ayrı gri!
polis telsizleri inletiyor curcunayı
üs...
Bir insan nasıl hapseder kendini bir şehre?
Evet, tekrar soruyorum ve tekrar,
Manasını bulana dek şu manasız yaşamın,
Sorularıma devam edeceğim.
Sırtıma ...
bir kelime,
“hoşçakal”
diyebilmeli İnsan.
hoş kalacağımdan da değil hani.
senden gelecek bir temenni,
bir nefes,
yaşamak için
bir umut yeşertecekti be...
rayına girmeyen bir vagonda geçiyor ömrüm.
zincirlenmiş gibiyim belirsizliğe.
sonunu getiremediğim,
kara kaplı şu kitap.
kaderim değil kederim olmuştu r...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok