şimdi seni düşlemek var
bir adliye duvarının tuğlasında
yollar kalabalık, sen yoksun aralarında
yine de varmak dersen, dört satır
bir de toprak içre, kal...
Yeşillik her yer
Buram buram memleket
Yazı da kıştır buranın
Sabah toprak kokusu karşılar
Pencereyi tıklatan yağmur…
Hava soğuk, insanı içten
Bir çay d...
Seni ve seninle geçen her güne.
Sana ve sana ait olan her şeye.
Sensiz ve sensiz geçen gecelere.
Son ve son olanlara hitaben.
Bir ilkler unutulmaz, bir d...
Bir acı beynimden aşağı yuvarlanarak,
Göğsümün orta yerinde yumru gibi durdu.
Kaç kayboluşun, kaç susuşumun duruşuydu bilmiyorum.
Yutsam -yutamam artık b...
Günler, haftalar aylar geçti. Bir sonbaharı tükettim. Yaprakları soldu ağaçların. Gökyüzü kül rengine büründü,
sanki içim gibi
umutlarım gibi soluk, soğuk....
Ne özlemedim ki...
Yaşayamadıklarımı bile özledim.
Hayat en kötüsünü gösterince,
Olamadığım beni bile özledim.
Bir kafedeyim
Fransızca hoş şarkılar,
En az ikili olmak üzere karşılıklı insan topluluğu
Oturuyorum tek başıma, benim gibi tek kalan sigaramla
Merdivende...
Usulcacık bir yağmur bu bak
Saklana saklana yağıyorsun sen de
Kafasına mendil koymuş beyaz gömlekli adamlar koşar adım geçiyor caddelerden
Saçlarının reng...
Onca kalabalık arasında kendimle kalmayı seçtiğim bir gündü. Bütün o hızlı hayata, hızlı insanlara rağmen o koşuşturmacadan soyutlanıp yavaş yavaş bıraktım b...
Ve okulun ilk günü de resim yapmıştık. Nedendir bilmem, kasaba çizmeyi çok severdim. Küçük evler, arabalar... Halbuki o güne kadar köyde yaşamıştım, çizdikle...
Bu sokaklar yürüdüğüm sokaklar değil
Duvarlar bu kadar yüksek miydi
Etrafım hep böyle ıssız mıydı
İçimdeki üzgün çocuk ben değil.
Geceyle beraber örttüm bugün şehri
Eşlik ettim karanlığına dağdan bozma tepelerin
Gözlerim seçiyor içinden geçen nehri
Uzatıyorum ama dokunamıyor suya ell...
Ekmek düşerken
Seni bir eşyayla baş başa
Seni bir eşyaya anlatır gibi
Seni bir eşyayla kaldırdım
Örste açan başakla
Ezilirken de şarkı söyleyebilmek içi...
Hoşça kal deme bana
Hoşça kalamayacağımı biliyorken bu şehir
Kendine iyi bak deme
Aynalar bile benden yüz çevirmişken
Dikkat et de deme lütfen
Her a...
Dipsiz bir kuyunun en diplerindeyim
Aydınlığın altı, karanlığın üstündeyim
Umut dolu günlerin çok berisindeyim
Yoldan geçen kervanı beklerim Yusuf gibi
B...
Ecel terleri, bir bir atlıyorsa alnından,
Ateş içmiş gözlerin, parlıyorsa,
Yanıyorsa, buzulları eriten
Ruh kırıntıların,
Elbette dünyalısın.
Aradığını b...
sert bir rüzgar esti bir sonbahar akşamı
hayallerimizi yüklediğimiz gemimiz
derin mavi gözlerinde battı
ve bu gördüğüm son bahardı
yüzlerce yıl taş devri...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok