bugün seni dinliyorum
ellerim gelişken bir kenti
şarampol ediyor böylece
dişlerinden renk çalıyor
aydınlık bir mevsim
diğer yanda zorbalığa
uğruyor çiç...
karanlık yanımın bilindik silüeti bu
nerede şarampole yuvarlansam
bariyerlerden bakıyor çocukluğum
kesilecek bir hesabım yok
zaten kanlı ellerim
y...
gül ü bülbül hasret kalıyor goncalarına,
her ufkunda gözüken nergisler,
birer birer dökülüyor gözlerinden.
ey mehpare kalk mezarının başından,
kendini sa...
Küçük çocuk,
Aradığın şeydi soğuk cehennemdeki ruhun
Kimisine anlattın perhizli sözlerle
Kimisine yaşattın külden aşklarla
Ellerinle iterken yaşamak den...
Göğsüme oturmuş kuşlardan bir cıngar çıkardım
Yıkılma, oturma yanımda ağlamaya
Yok yere düşme yere
Manasız, garabet bir zarafetle kalkma ayağa
Sen ki anl...
Kanatlarımı kaybettim yolların kıyısında
Uçmak tatlı bir yabancı artık
Bi yerlerde bi mutluluk varsa bilir yüreğim
Der ki; “Biz onları yılgın vedalarda bı...
Hiç bu kadar sarılmamıştık seninle
Ayakta duramadığın zamanlar dışında
Varlığın hezeyan oldu çoğu kez
Yokluğun sıradan mı olacak yoksa?
Bedenin cengaver...
Gecenin zifiri karanlığı
Yalnızlık ve sesizlik, müthiş
Sigaramın ateşi, dumanı ve benler
Dağılıyoruz karanlığa
İsyankar bir yolcu değilim
Standartlar...
Gözlerin bir idam sehpası...
Adım yankılanır durur bir münadînin dilinde.
Vallahi boynum da ipe sevdalı
Gözlerin binlerce uçurum...
Baş koyduğum her yolu...
ama hafif ama ağır bir acı
ölü güle saplanan bir cam parçası
onu koruyan annesi ve kırılmış kemikleri
susuz çatlamış yalnız yapışık deriye
yağmuru başl...
Soluğum kesiliyor bakışlarında, buna dayanmalıyım, yitik bir hatıraya dönüşecek gayretim. Bütün geldiğim yollar, sonunu alamadığım uzaklıklar, beni mağdur gö...
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
*
Sabahın bir yerinden düşmüş ...
II.
Kendini eş anlamlaştırmış bir zıtlığın eşliğinde
gerçeğin en rüya yerinde
uyumaya devam ediyorum
usanmadan
uyutuyorsun sen de
inatla fark ediyorum...
beyaz duvarları kanla boyuyorum
düşlerin kanıyla
düşlerim adıma işlenmiş adınsa
yaklaş, dokun ellerinle, gör biraz
gör ki uçup konayım dizlerine
şakıyı...
Doğarken dünyanın lambası çamur kokan insana
Bir ürkek kuş misali bakardı semalara
Kamaşan gözlere ilk nemi tattıran yaşlarla
Eğilirdi; sevinçle taze kalb...
Gurur vardı yüreğinde ne olursa olsun o gurur hiç terk etmezdi seni, yüreğin okadar büyük ki bazen korkardım acaba kırılır mı gururunun arkasına sığınır mı d...
Unuttum mu sanıyorsun?
Dönüp dolaştıkça bilmediğin köşeleri,
Koyu, belki ışığı açılmamış günlere kanıyorum
Anlıyorum hikayen elimde büyüdükçe
Koyup eller...
gözümü yumduğum yerden diz çöküyorum sana
akşam, gece oldu
sokaklar kestane koktu, ellerim çamurlu
aldım, titrek ve üşüyerek
badem kahvesi parmaklarına t...
Tercihindeki terke vücut benden,
Kılığından çıktığın yıldızın şeklini ben ellerimle
Gerisinde; zehri, kanseri ve veremi kendine kılıf kılmış zamanın
Hatır...
İçimdeki rüzgarları esmeye ikna ettin
Şimdi durduramıyorum kopan fırtınayı
Karaya vurmuş kalbim adını fısıldarken
Ellerim ellerini aramak için terk etmiş ...
makasla çıkartıyorum seni anıların yüreğinden
bileklerini kesiyorum hayallerin
oluk oluk kan yağdırıyorum umutlara
yağmur bugün kıpkırmızı
ve soluğunu k...
"Acaba uykulu gözlerin nasıl bakıyor
Ellerin gibi mi kokusu
Sevilişinin yanında bir limon
Ekşi mi tadı hayatın
Aynı bir sabah yenilen akşam yemeği gibi "
Şahlatılmış uzaklar seni cebren gidişe revan
Yol, gitmekten önce gelendir
Senin kalışın, ey vekaleten büyüyen
Yol'suzluğunun kaderidir
Kasıtsızlığına kal...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok