Muhammet Ali Erkek
@muhammetalierkek
1998 yılında Afyonkarahisar'da üretilmiştir. Yerden epey yüksektir. Kaşları bileklerine göre daha kalındır. Tiyatroya yatkındır. Yalan söyleyenleri pek sevmez, bizim dürüstlük abidesi doğruluk elçisi. İlk tanıştığınızda soğuk nevale gibi gözüksede aslında sıcak kanlı biridir, tanısanız seversiniz.
Aklıma biri gelecekse, elim hep sana gidiyor
Bindiğimiz vapurlar, seferlerine devam ediyor
On geçeler, on kalalar
Sevmedin mi beni hoşça kal kadar
Hang...
Bir kent çığlığı ile başladı tül perdenin mesaisi. Şilteler sersem, kilimler sersem, tüm kırlentler sersem. Aralanan her pencerede bohem zorluklar ve klipsi ...
İşgüzar bir hayal işportacısı, tezgahını kurduğu köşede, hep aynı noktaya hep aynı cümleyi kurarak bağırıyordu. Ezberinden akıttığı sözcükler her seferinde a...
Yığınlar kopuyor iç dünyamın porlarında ve ben kente dönüş trenindeki avuçlarımı özlememeye yemin etmeyi bilmiyorum.
Burnumdan soluyorum, çiçekleniyorum, ça...
Dindi ruh halimin kurcalanan mevsim geçişi hassasiyetindeki öfkesi. Babamın av tüfeğiyle beni banyoya zorla götürmeye çalışan annemin öfkesinden bile daha az...
Sırma sırma döküldü suratıma, hatırlattığı her sıfat. Hatırlattığı her kayıp eşya, bana büründü, ona büründü. Genzimi yaktı, gençtim, tökezledim, çarşaf çarş...
Kırmızı fon kartonu ile bir piyes düşledi püskülü kıvırcık atkısıyla. Zavallı bir mektup ulaştı eline, kendisine yonttuğu beş tarafı tohumlarla çevrili birka...
Doğduğunda gördüğü ilk adamın dudağının üzerindeki yara izini kapatmak için bırakmış olduğu kılsal topluluk, adam her öptüğünde, yanağını hem acıtıyor hem ka...
Kırk kargaya bir sapan, kırık kalpli kardinalin boynuna bir timsal yumrusu. Cengaver bir ıssızlığın manifestosunu kulak içlerime damlattığım o hissiz kalabal...
Girizgâhım yalpalayarak düz satıhlarına aktı günümün. Günümün pliseli münakaşası, katlanıp ütülenmiş bir yumuşatıcı şişesi. Ortalama bir zekanın altında fuka...
Gel artık optik illüzyonlardan arınmanın zamanı, garda. Her yuvarlak isabetsizliğimde sana, kaçıngan bir at benzerliği. Olumlu bir profili bölüşürsem, dönüşü...
Arabalarca hafifledi ruhumdaki kıvırcık gurur, ara makası attıkları her hamlede. Çocuk iştahsızlığında baktım başka fark yerlerine. Keyfim formunu bozmamaya ...
Ada ikliminde tam dört kez yuvarlandı devirdiğim çamın kozalağı. Okaliptik bir aydınlanma yaşadı parmak uçlarımız yine de. Bu iz, birbirimizi, her uçta, üç b...
Buzul çağından daha tanıdık yanın, omuzlarıma doğru hafifletilmiş bir dozda esmekte. Cesareti nakış nakış işledim zincirlerine, belli ki derin gözlerin bunu ...
İsmimden daha büyük sayıda manolyalar yetiştiriyorum içimde.
Ellerim de her hamlede yetişse sana ve ben alarmı ertelemediğim her zaman kabuğuna şaşırsam. S...
Yarım kalan her içeriği yarı sığ bir nefes alıp kapamaya niyet.
Masanın üzerinde içinde devasa balinaların ahenksiz yüzdüğü yarım su bardağı kahveyi tek ha...
Bir cinnet cinayetini sırtlandı sırtlan. İçini için için rendeleyen rengarenk bir davranış örgüsü. Çarpık telaşın klostrofobik öyküsü. Kendine toz kondurmaya...
Arsız kanatlı dev kırlanıgıcın turkuaz perçemine sinmiş kokuya binip gidecekken kamyondan hallice el frenine idam. Asıldı sessizce kirpiklerinin arasında kib...
Yanaklarımda yeşillenmiş zeytin dalı değil
Ekoseli tazeliği mayalayan tekne tuzu
Pürüzlenen avuçlarımda kibrit çöpü değil
Kırılgan mavi dikenlerin islenmi...
Acı çeken bir insan bakıyor bana aynadan
Gül yüzüm solmuş
Baharı geri döndüren gülüşüm
Yüzümde donmuş
Karanlık öğle sonraları
Uzaklar daha uzak
Yakınla...
Şu denklik gelsin ellerine ve üşümesin ellerim
Yüreğinin ısınması için ne diyeyim
Sözler ki bir parça kağıda sarılmış birkaç tecrübe
İçme, yaşa ve dinle
...
Sayfiye niyetiyle ayrıldı elindeki kıymık, hem de ortadan ikiye ayrılmış saçlı tiyatro satıcısından almış olduğu o buruk kalıplı olanı. Okul yolundaki anlam ...
Eskinin el ayalarımdan taşan heyecanı
Şimdi günü solduran hezeyan
Yaşım diyor ki
"Yutkun ve eksikliğin hazzı değsin gırtlağına
Çöz yüreğine sığışan düğ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok