Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Güneşin ışınları usulca salınan dereye ulaşıp, seffaf bedenlerimizi aşarak tabana yansıyordu. Arkamı dönüp güneşin ve bedenlerimizin parlaklığının çizdiği re...
Kapıdan çıkan Tuna'nın adımlarına karışan telefon sesi, ansızın rüyasından gerçek dünyaya çekip almıştı onu. Uzun süredir görmediği rüyalar yorgun düşen zihn...
Barış İnce. Okuyun, okutun.
Sonuçta herkesin hayatta kimi morlukları olur.
*
Bir şeyleri görüp sustuğumuzda suça ortak olduk biz.
*
Bazı şeylerin kon...
"Etrafımızdaki hapishane duvarlarını yıkıp özgürlüğe koştuğumuzda aslında daha büyük bir hapishanenin geniş bahçesine doğru koşuyoruz." Yuval Noah Harari
Ne...
Dinleyemiyorum kendimi. Kendi kendime kulaklarımı kapamışım, farkında değilim. İki ay da böylece geçip gitmişti, sevgili dostum. Hayır, maalesef ailemle olan...
"İstenildiği gibi olan ya da olmayan şeylere üzülmekle o kadar çok zaman harcıyoruz ki treni kaçırıyoruz. Hayat kendi yolunu bulur ve her şey olacağına varır...
Aylardır bu tatilin gelmesini bekliyordu.Yoğun bir yıl geçirmişti. Artık inzivaya çekilip tüm bunlardan kurtulmalıydı. Her yıl aynı şeyi söylüyordu fakat unu...
"Ölümcül düşüncelerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. Belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir? Anlatamadın; belki o insanın yüzüne bakar b...
28.10.2014
Bana ait zannettiğim şeylerin benim olmadığını anladım. Bilmiyorum, yani yaşıyorum ama can benim değil, ispatı da ölüm. Bir telefonum var, eski b...
İnsan, hayatındaki yetersizliklere takılmadan nasıl yaşayabilir? Adını koyamadığı bir şeye ihtiyacı olduğunu nereye kadar gizleyebilir? Kendinden ne kadar ka...
Toplumun ahlaka aykırı saydığı kitaplar topluma kendi ayıbını gösteren kitaplardır.
*
Ben insanları ilkelerden daha çok severim.
*
Çoğu kişiler yaşamın d...
On iki buçukta Gare de Strasbourg’un önündeydim. Paris’e doğru yola koyulacak olan trenin hareket etmesine yarım saat vardı. İstasyona girdim. Bekleme salonu...
Rosi Pelon hâlâ alkolün etkisinde olup olmadığını anlamasının tek yolunun çok mantıklı bir harekete bağlı olduğunu fark etti. Eğer bunlar alkolün etkisiyle g...
Bay Rosi 1.69 boyunda, -ki etrafta kızlar varken bu boy 1.77 olurdu- kısa kızıl saçlı, sürekli giydiği rozetli ceketi ve aptal gülümsemesiyle günahkâr bir ge...
Evet, sevgili dostum. Ailemi aradım. Yarın onların yanına taşınıyorum. Hani yeni bir havadan bahsetmiştim ya, belki de bu aileden başka bir şey değildir. Ses...
Bulutsuz gökyüzünün ortasında yükselen ay geceyi gündüz kılıyordu. Kara Dağlar'da yuvalanmış yarasalar ve baykuşlar şehri kuşatmıştı. Halk kendini uykunun ko...
Burnunun kanadığını düşün. Bir damla pıhtılaşmış kan yere düşüyor. O kan, artık senin değil. O kan, artık sen değilsin. Şimdi, vücudunun parçalara ayrıldığın...
İlk defa evren yaratan bir dungeon master düşünün. Arkadaşlarını etkilemek ve potansiyelini göstermek için o evrene harcadığı gece mesailerini düşünün. Benim...
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develer...
Neden düşünüyorum ki ben bunları, diye soruyorum kendime. Neden düşünüyorsun Olivya? Tabii ki geçiyor o yollardan güle oynaya, sevdikleriyle, sevgilileriyle...
2. Bölüm: ''ENKAZ''
Gözlerim, dünyamın penceresinden akan zamanın kör edici aydınlığıyla aralandı yavaşça. Yerimde doğrulurken sızlayan yaralarımı görmezden...
Hayallerini idama götüren duygusuz, mimiksiz, tüm hislerden arınmış bir gardiyandı o. İdam sehpasının o can acıtan rengini bile göremeyecek kadar kör olmuştu...
“Bir insanın elinden hayatı boyunca kendisini kandırdığı şeyi aldığınız anda mutluluğunu da bitirebilirsiniz.”
Norveçli sıradan bir edebiyat öğretmeninin ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok