Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yine ruhumun karanlıkları beni çağırıyor. Turgut Uyar'ın "Sevgim acıyor," dediği noktadayım. Tam da bu işte. Yaşam uzun, yaşam anlamlı. Sahi ya bir anlamı yo...
Her şeyde "ben" diyen insan bomboş bir çuvaldır. Çuvalın ağzı da sıkıca bağlıdır ki aman içeri "ben"den başka giren olmasın.
Hep onun dedikleri doğrudur. O ...
Yazar mutluydu ya da her zaman yaptığı gibi mutluluk taklidi yapıyordu. Taklitlerde başarıya ulaşmıştı. Hikayelerinde tanımıştı karakterleri. Ve onların yeri...
‘’Dünya üstünde yük hiç kaybolmaz. Sadece çöktüğü omuz yer değiştirir.’’
Rüyanın dışına bu cümle kapısından çıktım. Bu cümle kapısını sertçe çektim üzerime ...
“Son”... Ne çok kullanmışızdır bu kelimeyi hayatımız boyunca. Bazen dayanamayıp “Tamam bu sondu.” demişizdir, bazen de “Son muydu gerçekten?” diye soran tara...
İnsan dediğimiz canlı genellikle, oturmuş çizgisini nadiren kaybeden fakat doğru çizgiye ne zaman girerse anlamsız bir rahatsızlıkla karşılaşıp buna iştahsız...
Ölü suratımı kapatmaya çalışan tebessümüm. İçimin ceset kokusunu dindiren kelimelerim. Buram buram mezarlık kokan ruhumu örten bedenim. Kırk yıllık yorgunluğ...
İnsan ilişkilerinde zamanı mı dikkate alırsınız, yoksa eylemleri mi? Yani, "Daha tanışalı kaç ay oldu ki!" diyenlerden misiniz, yoksa "Bana çok şey kattı." d...
Size de "olduğu kadar" bir hayat yaşıyormuşsunuz gibi gelmiyor mu bazen?
Yani işte öylesine bir hayat gibi.
"Olması gerektiği" gibi değil de ne kadar oluyo...
Öğren yaşamdaki ölümün günle birlikte olduğunu
Birinin diğeri olmadan olmayacağını,
Gör insanların doğadaki çaresizliğini
Gidişatın sert kurallarını,
İns...
Yapmak istemediklerimiz için alarmları her sabah erteliyoruz fakat yapmak istediklerimizi neden erteliyoruz anlamıyorum. Çocukların gerçekten cevabını bilmed...
Yaşadığımız dünyanın gerçekliğini ne kadar kavrayabiliyoruz? Kendi hayallerimiz ve umutlarımızla kafamızın içinde yarattığımız dünya ile gerçekte olanın fark...
makinenin çarkına sıkışıyor sözcüklerim
beceriksiz bir ressamın titreyen eliyim
mor çerçevenin altındaki mavi çığlık
duvarın alnındaki çivi
hepsi, hepsi ...
Ölüm.
Aydınlık bir günün üstüne çöken kara bulut, soluğu acıtan sızı. Gözyaşıyla şaşkınlığın keskin savaşı.
Burnunun ucuna gelene kadar döküp bakmaya tenez...
Kumandaya bas, arkana yaslan. Otomatik pilot devrede.
Koltuğa oturdu, kumandaya bastı. Televizyonun açılması yaklaşık on saniye sürdü. Eskiden televizyonlar...
Yaşamak elindeyken bugüne bugün,
Ne diye bırakır, yarını düşünürsün?
Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar;
Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün.
İntiharın günlük yaşamdaki her davranışımızda, saniyelik değişen duygu durumlarımızda ya da zihnimizde boğuşan düşüncelerle yalnız kaldığımızda aklımıza düşt...
Tersinden yürünen bir yoldu benimkisi. “Sonra”dan “önce”ye. Bir kez yürünebildiği için “yaşam” adı yakıştırılmış bu yolun tersten yürüyen yolcusuydum. Gördük...
Keşfedilecek, hissedilecek bu kadar şey varken, onca güzellik, sonsuz imkan ve ihtimal bize bir şekilde sunulmuşken nasıl sevmem?
Koskoca evrende bir toz bu...
Kaldırımda üstüne basılan çiçeğin hüznüne şahit oldum,
çıngıraklı bulut peşime takılmışken.
Şiirin her zerresinde başkaldırmışken hayat,
Bir köşebaşında ...
Hayatın anlamı, her zaman en çok tartışılan konulardan birisi olmuştur. Ben de bu konuyu, bu konuya hayatlarını adamış iki yazarın da yardımıyla değinmek ist...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok