Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yeni almış olduğu bavulunu, yatağının üstüne koymuş kıyafetlerini özenle diziyordu Yavuz. Herkesin tatile giderken yanına kaldığı klasik eşyalardan kendisini...
En sevdiğim 2. Dünya Savaşı kitabı olan Bronz Atlı hakkında konuşacağım biraz. Okurken savaşı iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir kitap.
Kitap 1941 yılınd...
Ne zaman başladı bilemiyorum. Uçsuz bucaksız yeryüzünde, dağların ve denizlerin birbirini tamamladığı, doğanın evrene karşı kayıtsız bir varoluş içerisinde o...
Hocam,
Biliyorum son mektubumda size bu konuyla ilgili bir daha yazmayacağımdan bahsetmiştim. Emin olun zor durumda olmasam yazmayı düşünmezdim. Sizden ceva...
Henüz doğmamış ya da hiç doğmayacak kızıma
Sana bu şiirlerden fazlasını bırakmak isterdim
Ama hayat bana başka şeyler biriktirtmedi
Şiirler ve iyi kötü ...
Mahallemizin tek bir çocuk parkı vardı. Çevresini saran çok uzun olmayan ağaçlarla ve ağaçların hemen yanlarına konulmuş banklarla bu küçük park, mahalle çoc...
Borçlar gırtlağıma dayanmış, haciz memurlarını zor bela gönderdim. Ancak sıkı sıkı tembih ettiler, ödemezsem iki gün sonra yine gelecekler. Yazık ki param ol...
Evet, gözlerimi açtığım an gördüğüm ilk şey, kocaman bir floresan lamba oldu. Vaktin yaklaştığını düşünüp hızlı bir şekilde ayağa kalktım ve tuvalete gittim....
Sigaramı yaktım ve ellerim cebimde yürümeye koyuldum. Soğuktan buz kesmişti her yanım fakat yürümek zorundaydım. Yoksa geç kalabilirdim.
Etrafı seyrediyord...
Hayatım, kucağıma dolusuyla dünya koyar.
Benim olur dünyalar kimseciklerde yok
Mahalledeki çocuklar hey!
Sizi bindirmem dünyama, haberiniz olsun
İnsan dü...
Sabahın erken saatlerinde uyandı, güzelce bir duş alıp daha bir bardak su içmemişken bir dal sigarasını ağzına götürdü, yaktı. Dünden hazırladığı temiz kıyaf...
Mert Bey,
Bu mektup trafiğinin böyle dallanıp budaklanacağını düşünmezdim ama mademki bu yola istemeden de olsa dâhil oldum, yazmak mecburiyetinde olduğumu ...
“Kendi çirkin ellerine bak önce.” dedi, kendi kendine ellerini yanan mumun alevi üzerinde gezdirip cevaplarını asla bulamadığı soruları düşünürken. Alevin ka...
Yirmili yaşların sonlarında biri gözlüklü iki adam, bir yandan kahvelerini yudumlarken diğer yandan siyaset tartışıyorlardı. Büyük şemsiyeler altındaki masal...
Yukarı çıkana kadar kimse konuşmadı. Dijital, bilgisayarı kendi odasına taşıyacağımızı sanarak sesindeki alaycı tonu daha baskın bir vaziyette:
-Usta, bunla...
Çanakkale'ye on beş kilometre uzakta kalan zeytin, ceviz, göknar, sarıçam ve nice ağaçlarla kaplı bir köyde ailesi ile birlikte yaşıyordu genç adam. Zeytinli...
Yürüyordu Bay Ulaşamaz, peşinde sürükleniyordum ben de. Böyle tiplere rastlamak pek mümkün değildi zira Nişantaşı’nda, her hareketini not ediyordum onun için...
Onlar denizi sevdi, ben uçurumu.
Müziğin tınılarında buldum ruhumu. Her bir vuruş, bütün zerrelerimin içine işliyordu. Sonu olmayan bir rüyanın içinde buldu...
Elime bir belge tutuşturulup işleminiz bitti denildiğinde ayaklarım yabanı oynar gibi yapıp, iki adım atıp çıktım dışarı. Sonuçta vatan görevine gidecektim, ...
Yere hızla çarpan bedeni, vücuduna bir acı saplanmasına sebep olurken kulaklarında da bir uğuldama hissetmişti genç kadın. O an çocukluğunda babasından kaçıp...
"Yaşam ve ölüm... İkisi de gerçektir. Bizler dünyaya geldiğimizde önce yaşamı tanıdık. Merhaba dünya... Sonra bizlere ölümü öğrettiler. Ancak insan aynı anda...
“Kapatıyoruz!”
“Tamam,” dedim. “Neyi?” diye sormam gerekirken. Belki bir ihtimal beklenen cevabı alırdım. “Neyi olacak? Dünyayı!” derdi yamuk burunlu barmen...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok