Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir çiçek büyüdü
Vahşi ormanların
güneş değmemiş
ağaç gölgelerinde
Bir çiçek büyüdü
Dağların
gökyüzünü deld...
Her şey yazılı şiirlerimde
Gezmiyorsun,
Dolaşmıyorsun şehirlerimde
Bilmiyorsun
Puslu havasını sokaklarımın
Caddelerimin karanlık ışıltısını
Binalarım ...
Oturduğumuz hoş meltemli limandan yine gitme vakti geldiyse el sallamasını bizden iyi kim bilebillir?
Kim onlarca güzel limandan, ardında pek çok şey bırak...
Ey aşk,
Susturma beni, bağıracağım
Durdurma beni, koşacağım
Söndürme beni, yanacağım
Dağıt beni, yık
Baştan yarat hazin benliğimi
Vur tüm mahcubiyetime...
İnsanlar neyi bölüşemiyorlardı anlamıyordum. Dünya toprağını çizgilerle parçalara ayırdığımız yetmiyor gibi onu paylaşamıyoruz da. Doğarken ırk dedikleri gru...
(…)
Kriek ‘’-Kaptan! Dümen tarafında bir kara parçası var!’’
(Tayfanın Haritacısı) Pigafetta: ‘’-İşte burası bahsettiğim yer Kaptan Olaya, Günahkâr Adası…’...
Koşmaya değecek bir yol,
Uykusuz gözlerime iyi gelen bir manzara,
Ve çimlere kapanıp,
Bir söğüt ağacının altından
Gökyüzünü izlemek,
çekiyor canım.
Saç...
Dostlarım yine aldı beni bir telaş. Kim bilir yeni yılda karşıma hangi dilemediğim veyahut dilemek istemediğim binbir çeşit badireler çıkaracağından adım kad...
***
Balım, nerede kaldın? “Kafamı toparlayıp geri döneceğim, merak etme,” dediğinden beri saniyeler, saatler, günler, haftalar, aylar geçti. Sıkıntının ...
Kızın ya da oğlun, ilk göz ağrın, sancın
Basmadın ki bağrına evlat olayım!
Hem yetim hem öksüz koydun sen beni.
Güneşin yaktığı kavruk toprağın,
Şarabın,...
Başımda şarkılar var
Geleceğime dair belki de…
Ya da sırf beni mırıldanıyor da
Ben sağırım…
Kim bilecek
Denizlere atıyorum sırlarımı
Birer birer…
Özgü...
Uyuman gerekiyor,
Bir şarkı mırıldanabilirim kulaklarına,
Söz bitmez müzik bitmez.
Uyu ,
Uyurken eşlik ederim seni izleyenlere.
Karanlık olsun odan,
Iş...
Bana iyi geleceğine inandığım ne varsa gözlerimin önünden kaldırıp bir köşeye fırlattım. Ziyadesiyle her şeyin açlığını çekmeyi kendime ödül olarak görüyorum...
Yeraltı edebiyatı, temeline baktığımız zaman 18. Yüzyıla kadar dayandırabileceğimiz kapitalizme tepki olarak doğan aykırı ve ilk yansımalarını Gotik edebiyat...
Sabah olmasına karşın ayaz mı ayaz deli bir soğuk adeta tenimi kesmiş vaziyette. Elimin sırtı çatlamış, ince bir kan sızıntısı kupkuru kesilmişti. Sırtım saa...
İşte insanız,
Cenazeler, molası oluyor kanıksanmış hayatların,
Nefret edilen kimseler bile seviliyor o günlerde.
Kızmıyorum. Kızamıyorum size.
İşte insan...
Yine deryâlara bakacağım kıyıdan
Bir kadırga, üstünde tuğra, gümüşten lenger
Kıyıda bekleyip el sallayanlar mı? Baş çevir keyfekeder.
Biliyorum yine yanaş...
Yemyeşil çayırların arasında bulduğu pırıl pırıl kılıç, pek çok sebep yüzünden orada olabilirdi... İsyancıları kovalayan askerlerden biri düşürmüş olabilirdi...
Gidesim var buralardan,
Gidemiyorum...
Olur ya, bir telefon açıp da
Kahve içmek istersen
Hemen gelebilecek kadar
Yakınında olmak istiyorum
Ve rüz...
Deli bir nehir zaman, çalkantılı ve hızlı akışında savrulduğumuz. Yılın sonunda yine bir aralıktayız.
Aralıktayız... Ne kapalıyız yeniliklere ne de tam ola...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok