Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
biz
eski mesnevilerdeki gibi
sevmeliydik
tozlu raflara esir olmakmış
kaderimiz
beceremedik
yazılmadık eski lisanda lügatlara
sığamadık
belki bir inkı...
İnsan bile bile
Kazar mı kendi kuyusunu
Aynaya bakarken
Dökebilir mi yalanlarını dilinden
Akıtabilir mi yılanlarını kalbinden?
Dostoyevski’nin bu konuda...
Bak; burası benim alanım. Ben burada yanıyor, sönüyor, boğuluyor, nefes alıyor, doğuyor ve ölüyorum. Bir yanımı siyaha boyarken diğer yanımı beyazın saflığın...
benimki
bir iç kanama
neye dokunsam çürüyor ardımda
yüzüne bıraktığım ağıt yitirdi
tınısını
neye dokunsam ağrıyor adını
uzak
hep düş görür
yakın
n...
Ben bazen
Bir neden gibi fırlamalıyım yerimden
Ağzı sıkı okyanus kaplumbağası
Dünyanın etrafını dönerken, ben yerimden
Ben yani
Bir atın rüyasında b...
Takribi zamandan tahribi zamana
En avam erdem denktir en gurursuz âlâya
Bir garibin içli buğusunu bıraktığı o şatafatlı camlar var ya
İşte sen kahkahanla ...
celladım ile dans ediyorum
ama görmen lazım, bak
ensemi kavrayıp
derim imiş gibi başımı okşadığını
sonra elini belime doluyor
bazen iki esmer göze so...
Herkesin arasında yürüyorum, herkesleşmeden.
Kimseleşmeden.
Kimseye dokunmadan.
Dünyanın bir noktasında yatmış gökyüzünü seyrediyorum, dünyanın bir noktas...
Ben her gün ölüme uyanıp,
Her gece hayal kurarak yattım.
Ben her cumartesi yüksek sesle ağlayıp,
Her pazartesi kısık sesle güldüm.
Benim ortam olmadı hiç...
Gecenin bile sarhoş olduğu bir zamandı. Yıldızlar kaybolmuş, ay artık takip etmekten yorulmuştu. Simsiyah gökyüzünün altında etrafa saçılan kıvılcımları seyr...
Her zaman görülmez çizgilerimiz vardı
Birbirimiz ile göz göze gelemezdik
Küçücük şehirde her karşı karşıya geldiğimizde
İlk kim yolunu değiştirecek diye b...
Unutmaya çalıştıklarımı hatırlamak
Ağacın dalından düşüp çürümek
Çiçeklenmeyi beklerken solmak
Yardım ederken yardıma muhtaç kalmak
Acabalar içinde yaşam...
Uçmak elbette güzeldir sevgilim
Milenyum çağında hele, gözlerinde uçmak
Manifesto yazmana gerek yok bunun için
İnce bir tebessüm değsin gözlerime yeter
U...
Bir şarkı açılıyor tekrarlanıp durmadan
Geceler daha bir karamsar, kaygılı...
Satırlar düşüyor kaleme eksik dolmadan
Bakışlar dolu etraf anlamsız, yalancı...
Oyuklar içerisinde yüreğimizin katmanları,
Merhemler de kâr etmez, artık biz iyileşemeyiz.
Biçareler gibi oturup kadere küsmek de nafile artık,
Yaşamayı d...
Önce bir boşluk hissi,
Vücudumun uzay boşluğundaki ağırlığı,
Kelebeklerin güneşin altındaki gölgesi,
Her şeyden biraz,
Benden çok az.
Sonra bir dolmuşl...
amaçsızca yenisini eğeleyip, ödeşmek için yeni anı labirentler yaratır
yenilgiyi anımsatan yıllanmış toka ilk değdiği saçın izleriyle soğuğun üstünde sarmaş...
Ölümünü kabullenemiyorum çünkü sensiz nasıl yaşanır bilmiyorum
Sana olan özlemim altında eziliyorum
Acizce seni istemekten vazgeçemiyorum
Ben yaşıyor olm...
Ne olurdu sanki güneş biraz daha geç doğsaydı. Ben de seni birkaç saniye daha fazla görebilseydim rüyamda. Sahi sen neden rüyalarımdan hiç çıkmıyorsun bu ara...
Bir sonbahar akşamı
Yapraklar dökülüyor usul usul.
Elimde kahve
Dışarıyı seyrediyorum.
Bir sonbahar akşamı
Yaz çiçekleri son demlerini oynuyor.
Pencer...
ezberlemek için,
unutmanın köşesinde tekrar öğrenmen gerekirmiş.
fakat biz ezber değildik.
Biz daha çok anılan bir şiir gibiydik.
İmrenilen bir şiir,
kı...
Parmak uçlarımı nemli duvarın çıkıntılarında gezdirirken hangi ayda olduğumuzu tahmin etmeye çalışıyordum. Bir kıyı şehri sınırları içinde olduğumu biliyordu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok