Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
O, bir Gregor Samsa dahi değildi. Kederli bir geçmişten gelen, aciz, zavallı bir hayaletti sadece. Oysa ne kadar çok istemişti birilerinin ona tiksinerek dah...
Bir bar taburesi üstündeydim, barmene dönük ve gevşek gülüşlü ifademle, salyalarımı ağzımda tutmaya çalışarak karşımdakinin toyluğunu bir ders nedeni, kendim...
Yazmak istiyordu, sadece yazmak. Bu yüzden işi bıraktı. Günün en kıymetli vaktini, sessiz geceleri uykuya kurban etmek zorunda kalmayacaktı böylece.
Yine de...
Merhabalar. Eğer Sabahattin Ali'nin, Yusuf Atılgan'ın ve daha birçok yazarın hikayelerine kulak vermek istiyorsanız Spotify hesabımıza bekleriz. Umarım keyif...
Rüzgâr serin ve tatlı bir şekilde esiyor, yüzünü okşayarak her geçişinde tenini ürpertiyordu, ara sıra duyulan uğultular ise bir peri masalının içindeymiş gi...
Biz, üç koca dosttuk. Üç kıpkırmızı, sulu, uslu domates. An geldi; zamanı, kendini, sözleri tartan insanoğlu bizi de tarttı doğal olarak. Tam bir kilo. Hangi...
Dizlerini karnına çekmiş nefes almaya çalışıyordu, insanlar onu izlerken. Gözleri çoktan etrafı terk etmişti. Ölüyordu şimdi. Sessiz, çaresiz bi çığlık attı ...
En fazla 1 yıl önce dikilmiş fidana, elindeki kola şişesine doldurulmuş suyu dökerken hafifçe gülümsedi genç kadın. "Biliyorum, her zamankinden önce geldim a...
Geçen gün yaşanan fırtınadan dolayı çatısında bolca çöl kumu biriken salonun, yetim bir çocuk gibi delik deşik olmuş duvarlarından fışkıran ay ışığı,şahsiyet...
Yaşlı Apaçi şefi Mahko, gök babanın yüzünde parlayan beyaz noktaların, kabilesindeki yerlilerin sayısını geçtiğini gördüğü gece kafasını toparlamak için, çad...
Harabe binanın bodrum katındaki atölyesindeydi. Ona göre tavanda, diğer insanların ayakları altındaki camına yağmur damlaları vuruyordu ama o umursamıyordu. ...
Deniz. Tekne. Balıklar. Balıkçılar. Balık bekleyen kediler. Havada, balıkların üzerinde dolanan martılar. Boş sahil. Taşlarla dolu sahil. Sahilin diğer ucund...
…
Ocaktaki demlikte kaynayan suyun fokurtusu ve alt katta kavga eden geçimsiz çiftin bağrışma sesleri geliyordu kulağına; polisiye bir romanda, bıçak darbel...
Sahil boyu yürüyoruz. Bir nağme fısıldıyor sanki kulağıma, kanun çalıyorlar fonda -ne işi var lan kanunun sahilde, İstanbul beyefendisi olmaya çalışan anlatı...
Şehir merkezinden doğuya doğru ilerlerken tırmanılan ikinci rampadan inince muz bahçeleri başlar. İki muz bahçesinin arasından sağa doğru patika bir yol uzan...
Tıkış tepiş minibüsün orta sıra koltuğunda oturmuş, anlamsız ve oldukça boş bakışlarla camdan dışarıya bakıyor, etrafımda hareket etmekte olan canlı ve cansı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok