Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Alarmın o insan beynini hoplatan sesiyle yeni bir maceraya uyanıyordum. Her sabah olduğu gibi gözlerim yarı kapalı şekilde alarmı susturmak için kolumu komod...
Evin kapısından içeri kendini güçlükle atabilmişti. Sinir küpü olmuş halde yapmıştı bütün otobüs yolculuğunu ve yine aynı şekilde geçmişti bütün sokakları. E...
Muavin yirmi beş dakikalığına mola vereceğimiz dinlenme tesisine girmek üzere olduğumuzu bildirdi. “Yarım saat” demedi. Uzun zamandır hep aynı süre veriliyor...
Bin yıllık bir uykudan yeni uyanıyormuşçasına ağır hareketlerle yatağında doğruldu. Üstündeki battaniyenin ekseni kaymış, yarısı yere düşmüş bir şekilde yata...
"...Ne vardı sanki bu kadar geç saatlere kadar çalışacak? İş kaçmıyor ya, yarın devam ederdim. Ah bu huyum yok mu, illaki başladığım iş bitecek. Bak işte saa...
Sana yetiştim. Bu da bizi yaşıt yapar. Artık rahatça konuşabiliriz.
Beş yıldır kanser tedavisi gören babamı kaybettiğimde on iki yaşındaydım. Babalar Günü'n...
Göğsünü dolunaya çevirirdi o gece sonrası bekleyiş. Sobada çıtırlı sesler odanın her yerine dağıldı. Zifiriydi. İçinde kavrulan ateş tavana yalanıp duruyordu...
Evet, ben daha çocuğum. Kısacık ömrüm, hayal edemeyeceklerimi yaşamakla doldu. Adımın bir önemi yok, yaşımın da öyle aslında. Ama yine de adımdan çok yaşım m...
28 Mayıs 2002 (Bugünü ayın yirmi sekizi varsayarak yazacağım.)
Yaklaşık üç gündür yazamıyordum. Çünkü günlüğümün kurumasını beklemek zorundaydım. Günlüğümün...
Yeni almış olduğu bavulunu, yatağının üstüne koymuş kıyafetlerini özenle diziyordu Yavuz. Herkesin tatile giderken yanına kaldığı klasik eşyalardan kendisini...
Ne zaman başladı bilemiyorum. Uçsuz bucaksız yeryüzünde, dağların ve denizlerin birbirini tamamladığı, doğanın evrene karşı kayıtsız bir varoluş içerisinde o...
Hocam,
Biliyorum son mektubumda size bu konuyla ilgili bir daha yazmayacağımdan bahsetmiştim. Emin olun zor durumda olmasam yazmayı düşünmezdim. Sizden ceva...
Mahallemizin tek bir çocuk parkı vardı. Çevresini saran çok uzun olmayan ağaçlarla ve ağaçların hemen yanlarına konulmuş banklarla bu küçük park, mahalle çoc...
Borçlar gırtlağıma dayanmış, haciz memurlarını zor bela gönderdim. Ancak sıkı sıkı tembih ettiler, ödemezsem iki gün sonra yine gelecekler. Yazık ki param ol...
Evet, gözlerimi açtığım an gördüğüm ilk şey, kocaman bir floresan lamba oldu. Vaktin yaklaştığını düşünüp hızlı bir şekilde ayağa kalktım ve tuvalete gittim....
Sigaramı yaktım ve ellerim cebimde yürümeye koyuldum. Soğuktan buz kesmişti her yanım fakat yürümek zorundaydım. Yoksa geç kalabilirdim.
Etrafı seyrediyord...
Sabahın erken saatlerinde uyandı, güzelce bir duş alıp daha bir bardak su içmemişken bir dal sigarasını ağzına götürdü, yaktı. Dünden hazırladığı temiz kıyaf...
Mert Bey,
Bu mektup trafiğinin böyle dallanıp budaklanacağını düşünmezdim ama mademki bu yola istemeden de olsa dâhil oldum, yazmak mecburiyetinde olduğumu ...
“Kendi çirkin ellerine bak önce.” dedi, kendi kendine ellerini yanan mumun alevi üzerinde gezdirip cevaplarını asla bulamadığı soruları düşünürken. Alevin ka...
Yirmili yaşların sonlarında biri gözlüklü iki adam, bir yandan kahvelerini yudumlarken diğer yandan siyaset tartışıyorlardı. Büyük şemsiyeler altındaki masal...
Yukarı çıkana kadar kimse konuşmadı. Dijital, bilgisayarı kendi odasına taşıyacağımızı sanarak sesindeki alaycı tonu daha baskın bir vaziyette:
-Usta, bunla...
Çanakkale'ye on beş kilometre uzakta kalan zeytin, ceviz, göknar, sarıçam ve nice ağaçlarla kaplı bir köyde ailesi ile birlikte yaşıyordu genç adam. Zeytinli...
Yürüyordu Bay Ulaşamaz, peşinde sürükleniyordum ben de. Böyle tiplere rastlamak pek mümkün değildi zira Nişantaşı’nda, her hareketini not ediyordum onun için...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok