Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
İnsanı üzen dostlarının kendisine karşı tenezzülsüzlükleri oluyor. Bazen bir özür, bir insanı kaybetmekten daha ağır, bazen bir inat birlikte geçirilen tüm v...
Salondaki yanlış ebattaki saati satmış olmalıyım,
Zamanın beni kendi zamanımda olmayan bir döneme getirip terk etmişliğinde takılıyorum,
Dönem filmi gibi k...
Gerçek özgürlük, şu anda her ne hissediyor veya deneyimliyorsanız onu tamamen siz seçmişsiniz gibi yaşamaktır. Bu içsel uyanış, ıstırabın sonudur.
Eckhart T...
İlginç bir manzaraydı gördüğüm. Hülyalarımın gözlerim önünde parça parça eridiğini, gerçeklerin arasında kaybolduğunu anbean görüyordum.
Bu öyle acınası bir...
Tek istediğim gitmekti. Nereye gitmek istediğimi bilmesem bile. Neden diye soruyordum hayatımdaki her şeye. Neden işe gidiyordum? Neden bu evde yaşıyordum? N...
Bir bıçak ustası olmayı dilerdim. Şöyle 6-7 yaşlarında verselerdi beni bir ustanın yanına, bilemeyi öğretirdi herhalde ilk başta. Sonra da incelikle çok kesk...
Uzun zamandır kafam bir yerde. Uzun derken bayağı uzun. Kafam da psikolojim de çıkmıyor bu andan. Hiçbir şey yapasım yok, yapmıyorum da zaten...
En azından ...
bazen onsuz nasıl yaşanabilir diye düşünmüyor değilim bana hayatımın sonuna kadar onunla yaşama isteği uyandırıyor.
Dertlerin, sıkıntıların geceleri çoğaldığını söylerler hep. Çözümleri de geceleri mi açığa çıkıyor acaba? Şimdi bence en zor şeylerden biri bir yazının ilk c...
her ağzımdan öpüşün de dişlerim dökülür,
annem gibi avcumda biriktiriyorum dökülen dişlerimi...
yine annem gibi elbisemin eteklerine siliyorum gözyaşlarımı...
pencerenin önündeyim ,yansıyan gölgen , hararetli konuşman, hızlı el hareketlerin , hep bir telaşenin içinde ki yüz hatların ve ara ara gülmen, gülerken başı...
Gel şöyle oturup birer kahve içelim karşılıklı. Eski günlerden konuşalım biraz. Çocukluğumuza dönelim.
Güldüklerimize gülelim, ağladıklarımıza gülelim. Orta...
Ruhumun en ücra köşesinde derin bir çığlığın sesizliği var.
Beni delirmenin ve çıldırmanın son raddesine getiren, iyileşmemi engelleyen, yolumdan eden neden...
Umut, içimizde yer edinen en güzel çiçek, tutunak değil miydi.
En umutsuz olanımızın bile bir yerde umut etmek istediğini umudu gördüğünü bilmedik mi aziz?...
Buradayız, yine çiçek. Gözlerim yine kan çanağı. Hissedebiliyorum akan damlaların sıcaklığını. Arada bir endişe duyuyor içim, bu kadar sıcak olması normal mi...
İnsanın kendi içindeki cehennemi yetmezken, dış dünyada da bir cehennem yaratır etrafında bulunan insanlara. İç dünyasındaki cehennemi biri ona yapar o ise e...
İltifat almayı herkes çok sever, mutlu eder insanı. Görünüşe ya da fiziksel özelliklere edilen iltifatlara kibarca teşekkür eder, mutlu olurum tabii. Ama ben...
uzun zamandır mutluluktan uzakta kendimle verdiğim o çirkin iç savaşın içindeyim
yastığa huzurlu bir şekilde koyamıyorum başımı
çok yorgunum
düşünceleri...
Babamı öldürdüm, çocukluğumu öldüren babamı öldürdüm. Aylar sürmesine rağmen yaptım bunu... Sonunda itiraf ettim kendime bahsettiği kadar onurlu bir adam olm...
Her karanlığın içinde küçük bir umut ışığı yok mudur aslında, insanı hayata bağlayan şey onun inanması değil midir? Hep bir sonu düşünürüz. Neydi son? Daha b...
Uzun zamandır öylece duruyorum. Şimdilerde nereden geldiklerini ve nereye gittiklerini bilmediğim, bazen bana ait olup olmadıklarını dahi sorgulamadığım duyg...
Bahar girerken diktiğim çiçeklerim bir bir soluyor. Gözüm gibi baktığım, en güzel saksıları tahsis ettiğim, baharımı, yazımı renklendiren balkonumun neşesi ç...
Minik hayatıma girdiğinde gerçekten aklımda hiç böyle bir sorumluluk almak yoktu. Evimizde zaten kedimiz Tommy vardı, o da ayrı bir hikaye. Hayatım boyunca b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok