yüzümü kendime eğiyorum
sisten bir ağırlıktayım, bu hâlâ yaşam
geniş değil ama nasıl da çok
bir su birikintisi bulup kendime bakma isteğiyle çırpınışım
s...
anlatacak bir şeyim yok
bugün anlamaya geldim
rüzgârın kayadan götürdüğü tozken mayam
ben taştan topraktan ruhumun iplerinden çekerken
herkesin bir çığlı...
ferah'a
-I-
gece kendini yerden yere vururken
başladı sarsıntı
böyle zamanlarda sol yanındaki melek yüzüne kömürden bir iz bahşederdi
sen bir lekeye dön...
en tatlı yerinde uyandım hayata
sol yanıydım annemin
sola sola yana kaldım
bu böyleymiş
rayihasından güller
renklerinden dosdoğru bir gerçeklik aşerdim
...
Yıllar önce Batuhan Dedde sayesinde keşfettiğim, harika bir ses. Hâlâ hiç sıkılmadan dinlerim. Bende yeri ayrıdır. BuBi Sanat sakinlerine armağan olsun. :)
yutturulamaz dünyaya benden büyük şey
dinle, baldıran
alnımın hizasında parlar morfinler
pisliğime bulanır kimya
karışırım kokusuna isin
geçecek diyorke...
Ferda Ereren'in sesinden, günün her vaktinde dinlenebilecek bir şarkı.
"Yağmurlar dinmeden gel
Tükenmeden dermanım
Sen gelirsen çiçeklenir
Dört bir yanım"
Kaldırın önümden cesetleri,
Onlar daha çocuk!
soba üstü portakal kabuğu
sabundan baloncuk
iplik-kamış-poşet
çiviyle bir delik daha açılmış kemer
biraz ...
Kendi umutlarımın katiliyim ben. Sessizce işlediğim son cinayet, gözlerimden aşağı ittirdiğim gözyaşlarımdı. Dudaklarımın arasından süzülüp yok oldular. Ve s...
zamanın mührü çalınmış
hiç hissettirmeden
havayı titreten nasırlı bir tutam el
ve gözlerde yumrulanmış perdeler
böylelikle kayboldu akacak yollar
böylel...
George Orwell, hiç şüphesiz yirminci yüzyılın en çarpıcı romancılarından biridir. Gerek işlediği konular, gerek işleyiş tarzı bakımından okuyucularına yeni v...
Allâme Muhammed İkbal'in Peyâm-ı Maşrık (Şarktan Haber) eserinde bulunan "Allah ile İnsan Arasında Bir Konuşma" adlı şiirinden bir bölümünün besteyle hayat b...
ekmekleri tekneler sarmış
gecenin köşesinde aralanan her kapı beni buhranlara davet etmekte
birazdan fırıncılar doğacak
sonra ellerinde gevreklerle açlığı...
yazıp sildiğim kuşlar
hiç yazmadan sildiğim kuşlar
gündüz doğarken yapraklar dallar ve danslar
bakışlarımın kıyısında kurumakta olan tuzlu sularda haşir b...
kirpik soğuklarımda asardım tedirgin soluklarını köpeklerin
kimsenin yüklenemeyeceği bir dudak sahipliğiyle
ıssızlığımı öperdi gece okunan sabah ezanları
...
bana haykıramadığımı öğreten o boşlukta,
büyük ayıya diktiğim gözlerim henüz ferliyken,
gençlik dönemi suni acılar tadardım.
çünkü o zamanlar hayattaydım,...
birkaç gecedir bana trenler çarpmadıkça,
kül tablalarına doğduğum o sancılı işleri yakmışlığım birikirken yüzüme,
sanrılar arttıkça, arasına gömüldükçe yaş...
Çünkü sen en fazla yerden pişmanlık meyvaları toplayabilirsin,
Eğer katletmeseydin sana uzatılan fidanları,
Boş bıraktın bahçeni, yozlaştı bahçendeki çocuk...
Bir ses var kafamın kuytusunda. Uykusunda ölüme yakalanmış köpekler duyar sadece. Bi' bira daha, biraz da kurulu tetikler elimin şişe değmeyen kuru tarafına....
Baharı kutladın Berfin kar altında
Berkin’e ağladın
Ve ağırlığınca günahı olan çocuklara
Sol omzunda bir istifa dilekçesi
Her ağaç kendi köküne mahpustur...
Benim vakalarım vuku bulmaz;
Kitabımda yazılıdır cümlem,
Bahşedilen ettirir feragati.
Alın yazım koskoca bir fıkra ya da oradan buradan felsefik yellenmel...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok