Devin Gülenay Yapıcı
@gulenayapici
"... yapabilecekleri doğumu ile sınırlanmış."
Dedemin dedesi hiç bahsedilmeyen bir adamdı. Babamın dedesi siniriyle anılan bir adamdı. Dedem siniriyle ve duygusallığıyla ün saldı ama en çok siniriyle. Ba...
Sokaktan geçen simitçinin sesinden, mahalle arasında seksek oynayan çocuğun çizgilere basmadan yürüyen heyecanlı adımlarından geçtim. Bir plak tadı almak içi...
Ucuna oturduğum arka koltuktan, ''Hastane durağına gelince haber verir misiniz acaba?'' diye seslendim. Sesim duyulabilecek bir seviyede olsa da bir cevap al...
Yataktan kalkmanın en zor yanı nedir bilir misin? Yorgunken kalkmaya çalışmak. Uzun yıllardır var bu yorgunluk bende; biraz genetik, biraz dogmatik ya da adı...
Zaman gece yarısı üçü geçmişti. Balkona çıktı. Son sigarasını da paketten çıkarıp yaktı. Aklında binbir düşünce, bedeninde tonlarca ağırlıkta yorgunluk vardı...
Evlendirme Kurumu
-SLOGAN-
"Siz isteyin, biz bulalım! -Bilmem kaç milyon takip-mavi etiketli"
Sözleşmelerimiz 5,10,15,20 ve tercihen uzlaşı üzerinedir.
—...
On yıl kadar önce iki arkadaşla Ankara'ya gitmiş, birkaç gün kalmış ve şimdi de geri dönüyorduk. İç Anadolu o mevsimde sapsarı bir deniz gibidir. Sadece bazı...
Bir kazan dairesi, hamam böcekleriyle kaplı zemini ve ben onların cesetlerine basarak ilerliyorum... Yürüdükçe gıcırdıyor ayaklarımın altında ölüleri, kitind...
pembe şapkalı ve siyah bisikletli, kel bir adam.
iki kitap okumuş beyin üzerine,
hangi beyin üzerine diyorum?
osman bey var orhan bey var, bilemedin üst k...
Bir rüya gördüm bu gece ama şimdi hatırlamıyorum. Gerçi hatırlasam da sana anlatmazdım. Çünkü bir anlatı kahramanı olan benim, rüyamı sana anlatmamı hem bu a...
Sonbahar adım adım terk ederken sahneyi, süzülen yapraklarda umutsuzluk kıpırdanırken arterlerinden örülmüş bir urgana geçiriyordu boynunu.
Henüz yeni bitmi...
Üzeri ağır yorganlarla örtülmüş anıların kilidi sonunda açılmış, ağır naftalin yüklü o anılar yerlerinden çıkmıştı. Güneşe güzelce serilip kokuları gidene ka...
Hayati tehlikesi geçeli çok oldu Melek’in, otuzlu yaşlarının ortasında artık. Hemen her sokakta, yolların kenarında zeytin ağaçlarının, kayısı ağaçlarının, k...
Yine o boş Almancı evinin önünde inmiştim. Aslında orasının bir ev olduğundan bile şüpheliyim. Çok saydam bir yapısı vardı. Duvarları camla kaplı gibiydi. İç...
Vakit ikindi vakti. O akşam Fikret Bey'le karşılıklı oturmuş kahve içiyorduk. Kendisi günde bir paket sigara içerdi, en son görüştüğümüzde -ki yaklaşık 4 ay ...
...5 yaşındaydım. Sanırım. Bowling salonuna girmiştik babamla. Bowling salonu yazıyormuş diye bowling salonu diyorlarmış ama çeşit çeşit oyunlar vardı. Atari...
Kıyamet koptu. Ya da bana öyle geldi. Havaya bir karamsarlık hakimdi. Fazla durgun, fazla sessiz… Bağırmak için gücünü toplar gibiydi. Yüksek binalardan yans...
Her şey nasıl da biçimsiz. Ağzımın yüzümdeki konumunu düşünüyorum bazen. Dişlerimin ağzımdaki konumunu. Burnumun ortasız duruşunu. Gözlerimin çöküntüsünü. Ke...
Ben, Murat, Sadık, Uğur ve Alper... Beş hamido, yılbaşını geçirmek için toplanmıştık. Galiba 2009 yılına girecektik ve hepimiz çok heyecanlıydık. Şaka len, n...
Derin bir nefes verdi.
Dışarıdan gelen sesler artık kesilmişti. Geceye yakışır bir sessizlikten ziyade ölüm sessizliği o an etrafı sarmıştı. Üç ay önce bugü...
… Ares, dünyaya sağır ve güneşe kör bir şekilde saatinin duracağı anı bekliyordu. Cebinde birkaç vefa ve biraz da merhametten başka bir şeyi yoktu. Çünkü bul...
İnsan bazen öyle bir vaziyet alıyor ki sanki diğer insanların refahı senin onların hayatlarından gitmene bağlıymış gibi.
13/07
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok