Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Seni sevdiğimi inkâr ediyorum sevgilim,
İnkâr ettiğim gibi gün doğumlarını!
Sovyetler'in, Frida'nın kollarında dağıldığını,
Madrid'de 'no pasaran'cıların ...
Kafiyelerle kutsanmış maskemi taktım,
Gerçeklerden bahsetme zamanı şimdi.
Kovulacağım köyleri karşıma aldım,
Kalem, şu an kudretini gösterme vakti.
Sitem...
Şekilci bir ruhun şekilsiz hayatından karelerle geçmişe yaptığı minik dalışa son verdi. Usulca uzandı her gece soğuk terlerle uyandığı yatağına. Hayatının bü...
Çoğumuz çok daha güzel bir hayat yaşamak hayalini kuruyor. Kimimiz bunun için çaba da gösteriyor, kimi ise sadece hayal etmekle kalıyor bunu. Bazıları başarı...
Minik bir ışık topu, kendisini bir anda alabildiğine karanlık bir evrende bulduğunda hiç ses duyulmadı.
Başlangıçta bu koskoca evrende tek başına olduğunun ...
Kabul, kadınlarımız ve çocuklarımız vahşete uğruyor
Kabul, bazen insan kendiyle bile yalnız kalamıyor
Kabul, şu anda uğruna ağladığımız kişi bir başkasıyla...
Gök, senin yüzün, sen ki gökyüzüm
Üzerine değmesin bir çift göz
Zeytinler ki, gözlerinin yanında kalır bir ön söz
Ellerine kavuşmak ister ellerim
Laleler...
Doğduğumuz andan, öleceğimiz an’a kadar yerine getirmemiz beklenen o kutsallaştırılmış görev “kimliğimizin içini doldurmak”.
Şöyle bir bakıyorum da sanırım ...
Altay Öktem'den çok sevdiğim bir şiirini icra ettim. Şiir çizgisinin bir parça dışında müzik sınırlarına göz gezdiren bir çalışmadır. Umuyorum ki size hitap ...
Aştığım derelerin yırtık alınları
Takvim yapraklarından sayılır günlerin sesleri
Artık bırakmazsam bir çiçeği bir çiçeğe
Durmayan arabalarla geçerim dağl...
Devam filmleriyle başlar her gün,
Erken saatlerin alarmları ikinci gibisidir cinnetin.
Gün batımı ikinci gibisidir; gün doğumunun.
Çalışmak ikinci gibi...
Derin bir şeylerin başında olduğumu
Derin bir şeylerin başımda olduğunu
Kalbime yavaş yavaş indiğini
Hiç, hiç bitmeyecek şeylerin
Elimde olmadığını
Elim...
Kahır az önceki topraklara ait
Sırası gelince her nehir elbet akacak
Kendini paralayanın mezarı ağacın gölgesindedir
Ayrıca bura Beytüllahim değil
Burada...
Şıkırtılı bir masada bekliyorum
Yürürken yürüdükçe büyüyen vücudunla
Diyorum, canın olayım senin
Sahici!
Koparıp da en nazlı etimden
canına can katayım ...
Karanlığa bir kibrit çakmak istiyorum;
Tüm karanlıklar aydınlansın diye.
Ve zihnimin içindeki odacıktan çıkmak istiyorum artık,
Haykırmak istiyorum insanl...
Tam ateşleyecekken silahımı elimden aldılar
Çiçeklerin bile kırgın olduğu bir şehirden geçen atlılar
Bana ve gözle görünen her şeye dair
Atlılar da bir ne...
Koştu, o kadar uzun süredir koşuyordu ki ciğerlerine çektiği her nefes bir bıçak darbesi gibi canını yakıyordu. Gözleri kararmaya başlamıştı yeterince uzakla...
Aylardır bu tatilin gelmesini bekliyordu.Yoğun bir yıl geçirmişti. Artık inzivaya çekilip tüm bunlardan kurtulmalıydı. Her yıl aynı şeyi söylüyordu fakat unu...
Yaşamakta direttiğimden mezarlardan özür dilerim,
Özür dilerim izmlerden, ben sizin bayrağınızı taşımam
Yollarınız dar, yollarınız taşlı ve kısa
Hiçbir ef...
Hiçbir noktaya varmak istemeyen ama yürümek zorunda kalandım ben
Yorgunluk ve bitkinlikle beraber artan öfkem beni sarmalamıştı çoktan
bezginlikti adeta be...
Körlerin cihetinde henüz doğmadı güneş
Sağırların dinlediği dilsizler korosu akşamın ıssızında katledildi,
Aydınlattı ülkemi kan baranları
Adı yasla yazıl...
büyük her savaşın arkasından sana sığınırım
tüm toprağını ateş kaplasa da dünyanın
senin bahçen rengârenktir
kutsanmıştır eminim yediler tarafından
bir o...
İki şiirin öyküsünden ve onları yazan şairlerin arasındaki ilişkiden söz edeceğim. Suat Derviş ve Nazım Hikmet... Suat Derviş ile Nazım Hikmet'in tanışıklığı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok